Prof. Numan Kurtulmuþ’un “Toplumsal Barýþ” eksenli bir konuþmasýndan not almýþým: “Türkün ve Kürdün, tüm insanlarýn Rabbi, Doðu’nun ve Batý’nýn hâkimi olan yüce Allah’ýn kullarý’ ve ‘kimsenin diðerine üstün olmadýðý eþit yurttaþlar’ olduðumuzu bilerek konuya yaklaþmalýyýz” ... Barýþýn, kardeþler arasýnda adaleti tesis edecek bir medeniyet projesiyle gerçekleþebileceðini söylüyor devamýnda.
“Gönüllü Birliktelik” öngörüsüyle yaptýðý bu çaðrýyý, þimdiye kadar yaklaþýk 100 yýldýr toplumumuza dayatýlmýþ “Zorunlu Birliktelik”ten oldukça farklý buluyorum ben. Bir siyasetçinin gönülden bahsetmesi elbette alýþýlmýþ bir þey deðildir pek. Fakat gönüllü olarak toplumsal barýþýn yanýnda durmak ayný zamanda etkin toplumsal katýlýmdýr ki bunun siyasi anlamý ve deðeri ortadadýr. Bir eylemin bir durumun içine gönülsüz gittiðiniz de olur, nitekim kanun zoruyla veya korkuyla, tehditle de bir meydana toplanabilirsiniz. “Üretilmiþ rýza”dýr bu taktirde kurulan þey. Sözgelimi bizdeki modernleþme projesi son yüzyýldýr yukarýdan aþaðýya dayatýlmýþ bir zorunluluklar silsilesidir. Veya Mýsýr’daki son askeri darbede de aþikar þekilde görebileceðimiz üzere, sert ve hayati tehlike arz eden koþullar bizi, istemesek de bazen zoraki olarak tahkim eder...
***
Çözüm sürecinde çatýþmasýzlýk dediðimiz merhale önemli bir baþlangýçtýr. Çatýþmasýzlýðýn kalýcý olmasý için gerekli adýmlar ki sonraki merhaledir, ayný zamanda barýþýn sürdürülebilirliði anlamýndadýr.
Bu ikinci merhalenin ayný zamanda bir samimiyet ve sabýr testi de olduðunu düþünüyorum...
Süreçlerde geçtiðimiz merhaleleri kulvarlarý ding-dong diye öterek bize bildiren zilleri yok barýþ mimarisinin. Hatta süreçler ve merhaleler çoðu kez iç içe geçiyor. Bu yürüyüþte barýþýn mimarisini üstlenmiþ aktörlerin kullandýklarý dile özen/rikkat/sabýr/ emek göstermeleri gerekiyor.
Bir diðer önemli husus, olabildiðince þeffaf olmak. Elbette meselenin güvenlik ve istihbarat gerektiren kýsýmlarý vardýr, olacaktýr. Lakin Abdullah Öcalan’ýn son Ýmralý görüþmesinde de dikkat çektiði gibi, spekülasyonlara yol açacak, yol açacaðý spekülasyonlarla barýþýn ana gövdesi ve niyetini zedeleyecek gündelik, göstermelik atýþmalardan da kaçýnmak gerekiyor. (Bunu HDP’ye söylemiþti ama hepimiz de iþittik)
Þöyle oluyor mesela: AK Parti ile HDP birbirlerine öylesine kýyasýya tenkitler getiriyorlar ki bizler tamam koptu bu iþ diyoruz, derken kýsa bir süre içinde birbirleriyle buluþup gülümseyen pozlar eþliðinde el sýkýþýyorlar. Tamam düzeldi diyorsunuz.
Lakin bu gitgellerin sayýsý arttýkça, gerçek olana dair ciddi bir kargaþa oluþuyor vicdanlarda. Politikada serttir esen rüzgarlar, bugün atýþanlar yarýn kol kola girebilir, bunu hemen her yurttaþ az çok bilir ve kýsmen tolore eder. Ama gelgitlerin sayýsý ve dozu arttýkça, þeffaflýk örselenir ve gerçeðin yerini spekülasyonlar, karabasanlar kaplar.
Ne olur ki bizim gibi sýradan insanlarýn bir takým spekülasyonlara boðulmasýndan? Çok þey olmaz aslýnda... Gönüldür bunalan, inançtýr örselenen, heyecanýndan, umudundan olan zavallý gönüldür. Lakin politikanýn, küçük insaný ve onun zavallý gönlünü pek de kale almayan bu tarzýyla, baþka bir handikap çýkar karþýmýza... Mesela siyasete güvensizliktir bu; politika dýþý her türlü kötü niyetli el atýþlara açýk hale getirir bizi... Böyle böyle, gönüllü birliktelikten yine zorunlu birlikteliðe geçilir/düþülür. Yani mecburen bir arada durmaya...
Çözüm Sürecindeki medcezirleri, bir tür büyük siyasetin teatral parçasý olarak kurgulayanlar da vardýr belki. Özellikle yaklaþan seçimlerde partilerin birbirleriyle olan rekabetleri gereði, birbirlerini suçlayýcý çýkýþlarýný da hesaba katacak olursak... Barýþ mimarisinde bizi zorlu günler bekliyor.
“Gönüllü Birliktelik” için barýþa olduðu kadar birbirlerine de Ýnanmasý gerekiyor insanlarýn. Kurtulmuþ’un Fas ziyaretlerinde yaptýðý “Maruf” vurgusu ve teklifi de önemli, tüm insanlar için ortak iyi anlamýndaki maruf da spekülasyon ve polemiði deðil, sahiciliðe dair basireti icap ettiriyor...