IÞÝD, söylendiði gibi PKK olmasa Adana’ya kadar gelir miydi bilemiyorum, ama IÞÝD’in Irak ve Kürdistan’da þimdilik zor bela da olsa durdurulan ilerleyiþine ve bu ilerleyiþe karþý PKK’nin verdiði mücadeleye bakýldýðýnda, PKK’nin silah býrakacaðýný düþünmek gerçekçi deðil.
Ama yine de kamuoyunun çözüm sürecinin bu aþamasýndan çoðu kez ve özetle anladýðý, PKK’nin silah býrakacaðý ve Kandil’in de aþamalý bir planla belli bir süre sonra boþaltýlacaðýdýr.
Silah býrakmak ve Kandil’i boþaltmak bir yana, Þengal daðlarýnda PKK’nin Kandil gibi, yeni bir askeri ve siyasi üs kurmaya hazýrlandýðý söyleniyor.
Batý’nýn çifte standartlý terör listelerinden, IÞÝD’le savaþmak için, Batý’dan silah alabilecekler listesine transfer olan PKK’nin silah býrakmaya deðil, silaha ve daha fazla silahlý insana ihtiyacý olduðunu anlamak için ne Rojava ne Þengal’de yaþamak gerekiyor.
Dolayýsýyla çözüm sürecinin felsefesi dahil, pratik iþleyiþinde de ciddi bir restorasyona ihtiyaç olduðu tartýþma götürmez.
***
Yeni Baþbakan ve AK Parti Genel Baþkaný Ahmet Davutoðlu’nun çok iyi görebileceðini düþündüðüm þu ki, Türkiye, 2015 genel seçimlerine doðru giderken, çözüm süreci, Davutoðlu hükümetinin en zayýf karný olmaya devam edecektir.
Çözüm sürecinin baþlangýcýnda benimsenen birçok þeyi yeniden düþünmek ve gözden geçirmek gerekiyor.
Burada ve Türkiye’nin arka bahçesinde Kürt toplumuyla siyasi, sosyal ve kültürel, hatta diplomatik iliþkiler yeniden düþünülmez ve her ne düþünülecekse, bu düþüncelere Kürt aydýnlarýnýn ve sivil toplum örgütlerinin en geniþ manada katýlýmý saðlanamazsa yarýn çok geç olabilir.
Çözüm sürecinin ‘bürokratik mekanizmasý’ gevþemeli ve herkesi kapsayacak bir sivilleþmeye doðru evrilmelidir.
Büyük Kürt Partileri’nin de ciddi bir muhasebe yapmalarý beklenir.
Kürt Partileri, ellerine geçen büyük fýrsatlara ve körfez savaþýndan bu yana fiili olarak federal bir yapýda olmalarýna raðmen, ‘Milli Bir Savunma Gücü’ inþa edemediler.
Dört büyük Kürt Partisinin kendine ait silahlý gücü var ama hala ulusal bir ordudan söz edilemiyor. Eldeki tek nizami silahlý güç olan peþmergeler, KDP ve YNK’ye baðlý peþmergeler olarak bölünmüþ durumda ve silahlý bir gücün sahip olabileceði modern donanýmdan yoksunlar.
PKK’nin sýnýr tanýmayan ve gerektiðinde bir ülkeden diðerine rahatlýkla mobilize olan gerillalarý ise þu manzaraya baktýðýnýzda, Kürtlerin Ortadoðu’da yegane dostu olan bir ülkenin daðlarýnda, her þey yolunda gider ve çözüm sürecindeki en hassas aþamaya yani eve dönüþ aþamasýna geçilirse, daðlardan inecekler..
Bu en iyi ihtimal. Daðlardan inip, Türkiye’yi terk etmek.
Ama Cemil Bayýk’ýn Ruþen Çakýr’a verdiði röportaj dikkatle okunduðunda, bu ihtimalin, öyle kolay gerçekleþecek bir ihtimal olmadýðý da görülür.
PKK’nýn, KDP’yle beraber, ikinci büyük ‘milli güç’ olma þansýný elde ettiði ve ‘Kürdistan’ý düþmanlardan korumak için cepheden cepheye koþtuðu bir zamanda’, silah býrakmaya deðil, daha fazla silahlý insana ihtiyacý var!
Ýki yýl önce silahsýzlanmadan söz edildiði koþullarla bugünün koþullarý arasýnda epey fark oluþtu.
IÞÝD’in hem Rojava’da hem Kürdistan’da bir türlü önü kesilemeyen ilerleyiþi, Kürt Partilerini yeni bir siyasete ve kendi aralarýndaki iliþkilerini ulusal ittifak yönünde yeniden düþünmeye sevk ediyor.
IÞÝD artýk hem PKK’nin hem Erbil hükümetinin ‘ideal düþmaný’dýr çünkü.
Kürtler bu ‘ideal düþmanýn’ saldýrýlarý sonucu, derlenip toparlandýlar, Amerika’yla olan stratejik ittifaký unutmuþ gibi görünüyorlardý ama ‘ideal düþman’ IÞÝD, Kürdistan topraklarýnda öyle bir ilerleme kaydetti ki, ulusal birlik siyaseti ve bu siyaseti mümkün kýlacak olan Amerikan-Batý mý desem?- þemsiyesi yeniden hatýrlandý.
Çözüm sürecinde ve daha geniþ manada, Kürt sorununda, bana kalýrsa, ‘stratejik bir derinlik’ yaþýyoruz.
Neyse ki, kadim sorunlarýn sahip olduðu ‘stratejik derinliklere’ vakýf bir Baþbakanýmýz var..
Kýrk yýlda bir rastlanabilecek bir þans bu, Ýmralý’daki þansla beraber iyi kullanýlabilirse tabi..