Terör, Türkiye’nin en önemli iç sorunu olarak yarým yüzyýldýr tartýþýlýyor, can yakýyor...
19 ay önce yeni bir süreç baþladý. Kamuoyunda ‘terörü bitirme projesi’ olarak algýlandý.
Ýlerleyen günlerde kapsamýn daha geniþ olduðu anlaþýldý ama adý kýsaldý ‘çözüm süreci’ denilmeye baþlandý.
Hükümetin ifadesiyle, ‘Milli birlik ve kardeþlik projesi’...
Aslýnda sadece terörün bitirilmesi deðil, bir ‘vizyon projesi’ olduðu, ay baþýnda Diyarbakýr’da yapýlan ‘çözüm çalýþtayý’na konulan isimle netleþti: ‘Yeni Türkiye’nin açýlan kilidi’...
Ve sürecin nihai adý TBMM’ye sunulan son yasa tasarýsýyla konuldu: ‘Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleþmenin güçlendirilmesi’...
Tasarý Meclis tatile girmeden yasalaþacak.
Bu isimlendirmeler rastgele baþlýklar deðil, sürecin kapsamýný ve aþamalarýný anlatýyor.
Türkiye yarým yüzyýldýr ‘Kürt sorunu’ diye kapsamý ve içeriði belli olmayan bir ‘þey’i tartýþtý.
- ‘Kürdüm’ deme yasaðý...
- Kürtçe konuþma, yazma ve yayýn yasaðý...
- Kürtçe kiþi ve yer isimlerine yönelik yasak...
Oysa mesele ‘Kürt’ deðildi ve biz bunu hala anlamýyorduk!..
O yüzden bu yasaklar üzerine inþa edilen ‘terör’ de anlaþýlamadý.
Önce Kürtler peþinen potansiyel terörist sayýldý, ardýndan ‘Kürt yasaðý’na karþý çýkanlar...
50 yýldýr hem can hem enerji kaybettik...
‘Dil’ üzerindeki yasaklar, siyaset üzerindeki yasaklar kalktýkça ‘asýl sorun’ da gün yüzüne çýkmaya baþladý...
Bugün, Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay’ýn ifadesiyle, “Çözüm sürecinde son safhaya yaklaþtýk”...
Bu yasa her þeyi çözmeyecek, ancak her þeyi çözecek ikinci önemli temeli oluþturacak.
Ýlk temel, siyasi iradenin çözüm kararlýlýðý ve çözümün ‘Türkiye modeli’ ile yapýlmasý iradesiydi.
Bu yasanýn arkasýndan, doðrudan sorun alanlarýna yönelik çözümler gelecek.
Devlet insanlarý ‘terörize’ etmeyecek, ‘eski Türkiye’nin ürettiði bahaneleri ortadan kaldýracak, terörize edilmiþlere de ‘normalleþme’ fýrsatý sunacak. Daðdan eve dönüþün, Türkiye’nin sorunlarýný çözmeye katýlým için siyaset alanýnýn yolunu açacak.
O yüzden tasarýda ‘terörün sona erdirilmesi’nin ardýndan, ‘toplumsal bütünleþmenin güçlendirilmesi’ ifadesi geliyor.
O yüzden, bu yasanýn ‘siyasi, hukuki, sosyo-ekonomik, psikolojik, kültür, insan haklarý, güvenlik ve silahsýzlandýrma alanlarýnda ve bunlarla baðlantýlý konularda atýlabilecek adýmlarý belirleyeceði’ vurgulanýyor.
O yüzden, ‘silah býrakan örgüt mensuplarýnýn eve dönüþleri ile sosyal yaþama katýlým ve uyumlarýnýn temini için gerekli tedbirler alýnacak’ deniliyor.
Tasarýnýn yasalaþmasýyla TBMM ‘çözüm sürecinin sahibi’ haline gelecek.
Hükümet tasarýyla kendisine de, ‘yapýlan çalýþmalar ile alýnan tedbirlere iliþkin kamuoyunun doðru ve zamanýnda bilgilendirilmesi’ zorunluluðunu yüklüyor.
Böylece sürece yönelik ‘gizlilik’ eleþtirileri de ortadan kalkacak.
Tasarýnýn gerekçesinde, ‘bundan sonra yapýlacaklar’a ýþýk tutacak ifadeler var:
- Sürecin farklý aþamalarýnda yeni adýmlar atýlacak.
- Bu adýmlar, ‘halkýn ve sivil toplumun sürece aktif katýlýmlarý’ ile yürüyecek.
Bu konularda da ‘yeni yasalar’ çýkarýlacak.
- Süreç saðlýklý yürüdükçe Türkiye bütün gücünü ekonomik geliþmeye aktaracak.
Þimdi gözler siyasette.
TBMM’deki siyasi partiler çözüm sürecinin neresinde olduklarýný gösterecekler.