Çözüm yolu þimdi açýlýyor

Özel Yetkili Mahkemeler aslýnda geçen yýl resmen kaldýrýlmýþtý. Ancak bakmakta olduklarý dosyalar tamamlanana kadar faaliyetlerini sürdürmeleri için ilgili kanuna geçici bir madde konulmuþtu. Þimdi bu geçici madde de kaldýrýlýyor ve böylece Özel Yetkili Mahkemelerde görülen belli baþlý davalarýn genel mahkemelerde yeniden ele alýnmasýnýn yolu açýlmýþ oluyor.

Kabul etmek lazým ki özel yetkilendirilmiþ mahkemeler eliyle yürütülen yargýlamalar baþlangýçta kamuoyunda darbecilerin cezalandýrýlmasý ve TSK’nýn cuntalardan temizlenmesi yolunda bir beklenti uyandýrmýþ ama kýsa zaman içinde bu yoldaki beklentiler yerini hayal kýrýklýðýna ve ciddi kuþkulara býrakmýþtý. Her þeyden önce “kurunun yanýnda yaþýn da yakýldýðý” endiþeleri toplumda baþ göstermiþti. Zira yargý süreci nedense uzadýkça uzamýþ, tutukluluklar adeta peþin cezalandýrmaya dönüþmüþ ve en önemlisi “bu yargýlamalarýnbaþka hesaplaþmalara alet edildiði” iddialarý yanký bulmaya baþlamýþtý. Nasýl bulmasýn ki hapse atýlanlar arasýnda yazdýklarý kitaplar yüzünden hýþma uðradýðýndan kimsenin þüphe duymadýðý kiþiler de vardý.

Üstelik suçlamalara dayanak olarak gösterilen bazý belgeler ve tanýklýklar konusunda da kuþkular ortaya çýkmýþtý. Özellikle Balyoz davasýnda suçlamalara delil olarak gösterilen dijital belgeler baþýndan beri tartýþma konusuydu. Bunlardan bazýlarýný mahkeme kararýnýn açýklandýðý gün de hatýrlatmýþtýk:

“-Sözgelimi 2003 yýlýna ait dokümanlarýn o tarihten dört yýl sonra kullanýma girecek olan Windows 2007 iþletim sistemiyle hazýrlanmýþ olduðu iddiasý... 2003 tarihli dokümanlarda 2003 yýlýndan sonra verilmiþ olan sokak isimlerinin kullanýldýðý iddiasý... Yargýlamaya þüphe düþüren hususlar. (...)

-Yargýlama usullerini belirleyen yasanýn gereði olan delillerin tartýþýlmasý safhasýnýn atlanmýþ olmasý, davaya destek veren hukukçulara göre dahi, kararýn Yargýtay’da bozulmasýna sebep olacak kadar önemli bir yargýlama kusuru.” (“Balyoz’u Niye Yazmadým” STAR, 28 Eylül 2012)

Her ne kadar söz konusu mahkeme kararý Yargýtay tarafýndan onanmýþ olsa da gerek Balyoz gerekse diðer benzeri davalar konusunda kamu vicdanýnda oluþan kuþkular giderilebilmiþ deðil. Þimdi ise bu yargýlamalarda savcýlýk tarafýndan delil olarak gösterilmiþ olan bir bilgisayar hard diski ile ilgili olarak TÜBÝTAK uzmanlarýnýn hazýrladýðý yeni bir rapor konuyla ilgili soru iþaretlerini yeniden gündeme taþýmýþ bulunuyor.

Aslýnda bundan önce de bu davalarda kullanýlan bazý dijital delillerin kurgulanmýþ veya manipüle edilmiþ olduðuna dair yerli ve yabancý teknik uzmanlarýn hazýrladýklarý çok sayýda rapor vardý ama bunlar mahkemelerce dikkate alýnmamýþtý.

Buna mukabil duyarlý kamuoyunun da inandýrýcý bulmadýðý, kuþkuyla baktýðý hususlar var: 300 küsur kiþinin bir araya gelerek darbe planý yaptýðý iddiasý gibi... Çok sayýda subayýn görevli olarak bir plan seminerine katýldýklarý için darbe hazýrlýðý yapmakla suçlanmalarý gibi... Bundan çok daha fazla sayýdaki subayýn ise söz konusu plan seminerine bile katýlmadýklarý halde dijital belgelerde adlarý geçiyor diye suçlanýp mahkûm edilmeleri gibi...

Bu bakýmdan bilhassa Balyoz davasý “kurunun yanýnda yaþýn da yakýlmasýnýn” en bariz örneklerinden biri olarak görülüyor. Ancak sadece Balyoz’a deðil, Özel Yetkili Mahkemelerde görülen davalarýn tamamýna iliþkin kuþkularýn giderilmesine, her biri birbirinden vahim olan iddialarýn açýklýða kavuþturulmasýna ihtiyaç var. Bunun da yolu yeniden adil bir yargýlamanýn gerçekleþtirilmesi.

Ne var ki bu iþi iddialarýn odaðýnda yer alan mahkemelerin yapmasý beklenemez. Dolayýsýyla Özel Yetkili Mahkemelerde görülen davalarla ilgili olarak geçtiðimiz yýl atýlan ilk adýmýn þimdi tamamlanarak Türkiye’nin kanayan yarasý haline gelen bu meseleye iliþkin nihai çözüm yolunun açýlmasý doðru bir karar.