Uluslararasý Kültür Araþtýrmalarý Merkezi’nin tamamý Doðu ve Güneydoðu’da yer alan 13 þehirde gerçekleþtirdiði araþtýrmanýn sonuçlarý Diyarbakýr’da düzenlenen bir toplantýyla açýklandý.
Araþtýrmaya göre, halk, Baþbakan Erdoðan’ýn devlet tarafýnda yer alan aktörlerin ve dolayýsýyla da sürecin en etkili ismi olduðunu düþünüyor.
UKAM Genel Baþkaný Doç.Dr. Ýlhan Kaya ve Yrd. Doç Dr. Hasan Aydýn, Yrd. Doç. Dr. Metin Gültekin’in yürüttüðü araþtýrmanýn ilginç ama bence sürpriz olmayan sonuçlarý var.
Baþkan Ýlhan Kaya, üç temel alana odaklandýklarýný belirtmiþ:
- Çözüm sürecinin bölgedeki algýsý,
- Sürecin aktörleri,
- Çözümüm bileþenleri..
Araþtýrmaya katýlanlarýn % 77.69’u, ‘Erdoðan isterse Kürt sorununu çözer’ diyor ve %68.9’u Baþbakan Erdoðan’ý devlet cephesinin en önemli aktörü olarak görüyor.
PKK lideri Abdullah Öcalan, yine bu araþtýrmanýn sonuçlarýna göre Kürt siyasetinin en önemli aktörü olarak görülüyor ve sorulara cevap veren kiþilerin %73.33’ü, ‘Öcalan isterse PKK silah býrakýr’ diyor.
Araþtýrmaya göre iyimserlik oraný çok yüksek. Kürtler, sorunlarýný ve taleplerini herhangi bir kafa karýþýklýðýna mahal býrakmayacak kadar net ortaya koyuyor. Buna göre, Kürt sorunu özel bir statü sorunu olmaktan ziyade, bir demokrasi ve eþit vatandaþlýk sorunu olarak görülüyor.
Ýlhan Kaya, araþtýrmanýn bazý sonuçlarýný þu sözlerle yorumlamýþ:
“Katýlýmcýlara yönelttiðimiz ‘hangisi olursa Kürt sorunu çözülür’ sorusuna verilen cevaplara bakýldýðýnda, anadilde eðitim yüzde 41 ile en yüksek oranda çýkmaktadýr. PKK’ya yönelik genel af ise yüzde 34.4, demokratik özerklik ise yüzde 24.71 çözüm için önemli bulunmaktadýr. Bu verilerle ilintili diðer bir mevzu ise Kürtlere tanýnabilecek en iyi statünün ne olduðu konusudur. Araþtýrmaya katýlanlarýn yüzde 62.8’i eþit vatandaþlýðý, Kürtlere tanýnabilecek en iyi statü olarak görmektedir. Kürtlere tanýnabilecek en iyi statünün ezici bir çoðunluk tarafýndan eþit vatandaþlýk olarak görülmesi, çözümü kolaylaþtýran yaklaþým olarak deðerlendirilmelidir.”
Kürtler’in çoðunluðu kendi sorunlarýný ‘özel bir statü’ sorunu olarak görmüyor, demokrasi ve eþit yurttaþlýk sorunu olarak görüyor. Kuþkusuz, demokratik özerkliði ve hatta baðýmsýzlýðý isteyenler de var ve olacaktýr. Þiddete baþvurmadýkça, demokrasilerde taleplere bir sýnýr konulamaz. Ama demokrasi geliþtikçe, bu isteklerin zaman içinde zayýflayacaðý da bir gerçek. Kürtler kendi yaþam tecrübelerine ve Türkiye’nin siyasi realitelerine bakarak Batý’da ayrýþmayý akla getirebilecek taleplerin akýlcý talepler olmayacaðýný, özel statünün bugünkü koþullarda ve muhtemelen yakýn-uzak gelecekte de sanýldýðý gibi Türkiye’ye ve Türk halkýna deðil, daha çok kendilerine zarar vereceðinin farkýndalar.
USAM’ýn yaptýðý araþtýrmanýn sonuçlarý, Batý’daki korkulara, þüphelere ve ‘Ne verdik, ne aldýk’ gibi sýkça sorulan sorulara Kürtler’in verdiði bir cevap olarak da görülebilir. Kürtler eþit yurttaþ olmak ve ana dillerini özgürce kullanmak istiyorlar.
Araþtýrmanýn sonuçlarý, geçmiþte çok konuþulan samimiyet meselesine de ýþýk tutuyor. Daha düne kadar hükümetin attýðý demokratik adýmlara ve deðiþimlere kuþkuyla bakýlýyordu. Halk þimdi, süreci olumluyor ve samimi buluyor.
Endiþelere gelince.. Bu da var tabi. ‘Eðer hükümet üzerine düþeni yapmazsa, hayal kýrýklýðý yaþarým diyenlerin oraný %76.. PKK üzerine düþeni yapmazsa hayal kýrýklýðý yaþayacaðýn söyleyenlerin oraný ise buna yakýn: %74.
Kürtler CHP ve MHP’den umudu kesmiþ görünüyorlar, oysa sürecin baþlangýcýnda, özellikle CHP’nin sürecin bir bileþeni olabileceðine dair bir umut belli belirsiz de olsa yok deðildi. CHP izlediði politikalarla bu umudu en azýndan Kürtler arasýnda ve 13 il bazýnda tüketmiþ görünüyor. Halkýn %88.3ü CHP’nin, % 94.4’ü MHP’nin çözümün önünde bir engel olarak durduðunu düþünüyor..
Bu sonuçlar, ülkenin bir bölgesinde þimdi ve gelecekte siyasi alanýn bu iki partiye kapalý kalacaðýný gösteriyor.. Çözüm süreci için iyimserliði ve umudu arttýran, ama Sayýn Kýlýçdaroðlu ve Sayýn Bahçeli’yi -eðer Doðu ve Güneydoðu’da da politika yapmak istiyorlarsa tabi- düþündürmesi gereken bir araþtýrma sonucu var ortada..