‘Çukur terörü’ sonrası Şırnak ayağa kalkıyor

PKK terör örgütünün 1 Kasım 2015 seçimlerinden sonra başlattığı -AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara’nın TBMM kürsüsünden isimlendirmesiyle- ‘çukur terörü’nün yaraları hızla sarılıyor.

Şehirlerde güvenliğin sağlanmasıyla birlikte, kazılan sokakların, tahrip edilen evlerin yeniden inşasına hemen başlanmıştı.

Son durumu, Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile birlikte ziyaret ettiğim Şırnak, Cizre ve Silopi’de görme fırsatı buldum.

Önce gözlemler:

İlçeler arası yollar ‘duble yol’ haline getirilmiş, eksik kalan kısımlar inşa halinde. Şehir içi yollarda da köprüler ve genişletme çalışmaları sürüyor. Her yerde inşaat var.

Caddeler kalabalık, araç trafiği yoğun.

“Ne var ne yok”sorusuna “Bir yıldan fazladır rahatız” cevabı geliyor konuştuğumuz herkesten.

Vatandaşlar polisle, jandarmayla iç içe, özellikle de çocuklar.

Silopi’deki Kur’an kursu açılışı sırasında, inşa halindeki kanalın kenarında oturan kız çocuklarını gördüm; bir kadın polis benden önce davrandı ve çocukları anne ilgisiyle oradan aldı. Bu sırada ‘haşarı’ erkek çocuklar, bir başka polis memurunun bölüştürdüğü çikolata için sıradaydı.

Çevre Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ hızlı bir inşa süreci başlatmış.

Bakanlığın yaptığı konutların büyük kısmı 2-4 katlı, bölge insanının tercihlerine uygun teraslı, verandalı ve ‘çatıda uyuma’ imkanı verecek şekilde tasarlanmış.

Ayrıntıları Bakan Özhaseki anlattı:

Önce ‘hasar tespiti’ yapıldı.

Şırnak’ta toplam 45 bin hasarlı konuttan hafif hasarlı olan 34 bini için eşya ve onarım desteği verildi. Ağır hasarlı 11 bin konut için vatandaşlarla ‘yeni konut’ uzlaşmasına varıldı.

Uzlaşma önemli.

Çünkü bazı konutlar kaçak veya birden fazla ailenin oturduğu konutlar. Bazı aileler ya aynı yerde konut veya daha ‘fazla’ taleplerde bulundu.

Ancak hem vatandaş ‘terör’ vahşetini yaşadı, hem de devlet ‘halkı kazanma’yı önemsedi. O yüzden uzlaşma oranı hayli yüksek.

Örneğin Şırnak merkezde yüzde 93, Silopi’de yüzde 92, Cizre’de yüzde 80’in üstünde.

Anlaşan vatandaşların ilk günden itibaren kiraları ödendi. Her aileden birer kişi istihdam edildi.

Ve bir yıldan biraz fazla sürede 11 bin konutun 2 binden fazlası teslim edildi, önemli bir kısmı üç ay içinde teslim edilecek, kalanları da bu yaz tamamlanacak.

Sadece devlet değil, ticaret ve sanayi sektörü de üzerine düşeni yapmış. TOBB’un Şırnak’ta açılışı yapılan Teknik Anadolu Lisesi gibi.

Seyahatte birlikte olduğumuz TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Bakan’a Şırnak’ın ticari gelişmesine dair rakamları aktardı.

‘Çukur terörü’nün bastırılmasından sonra açılan şirket sayısı tüm Türkiye’de yüzde 12 artarken, Şırnak’ta yüzde 113 artmış. İşyeri sayısı yine Türkiye ortalamasında yüzde 6 artarken Şırnak’ta yüzrde 30, ihracat yüzde 26 artmış. Öte yandan, karşılıksız çek sayısı tüm Türkiye’de yüzde 43 azalırken, Şırnak’ta yüzde 69 azalmış.

Buna, Cizre’de açılan 5 yıldızlı Divan Oteli’ni de ekleyelim.

***

Çukur terörünün simge yerlerinden Diyarbakır Suriçi’nin durumunu da sordum.

Bakan anlattı:

Sur’da altyapı tamamen yenilendi; gecekondular temizlendi. Birçok cadde, sokak eski haline getirildi. Duvarlar taş kaplandı. İşyerleri yenilendi.

Taş evler de hızla yapılıyor. Ancak bölgenin SİT alanı ve UNESCO koruması altında olması nedeniyle, tarihi binaların restorasyonu, aslına uygun yenilenmesi süreçleri izinler ve denetimler nedeniyle toplu konut hızında olmuyor.

Sur dışında inşa edilen 6 bin konutun 2 binden fazlası tamamlandı; talep edenlere teslimat yapılıyor.

Diyarbakır’ın ekonomisi de Şırnak’a benzer şekilde toparlanıyor.

Bakan Özhaseki, çok önemli iki noktayı daha işaret etti:

“Çukur terörünün yıkımını gidermek ve maddi yaraları sarmanın bedeli 10 milyar TL’yi bulacak. Güvenlik maliyeti ayrı. Ama parayla çözülecek işler önemli değil; asıl toplumsal ve duygusal maliyeti çok yüksek oldu terörün. En çok bunun üzerinde duruyoruz.”

“İki yıl önce Şırnak’a geldiğimde yüzlerce polisle gezmek zorundaydık, yer yer çatışmalar devam ediyordu. İnsanlar balkonlara çıkmaya çekiniyordu, gizlice el sallayanlar görüyordum. Şimdi yollarda karşılıyorlar, evlerde misafir ediyorlar.”

İyi şeyler medya için pek cazip değil belki ama Türkiye’yi bu ‘iyi şeyler’ ayağa kaldıracak.