Cumhur Ýttifakýnýn Türkiye için önemini anlamak için, MHP lideri Bahçeli’nin; “Ýttifak bitti” açýklamasýndan sonra kimlerin; zil takýp oynadýðýna bakmak yeterlidir.
Gerçi iki liderin, “Cumhur Ýttifakýna aynen devam” açýklamasýndan sonra sevinçleri kursaklarýnda kaldý ama yine de“Bu ittifak artýk devam etmez” beklentisiyle ellerini ovuþturuyorlar.
Çünkü o “yýkým ekibi”ni “yýkan” reformlar bu ittifak sayesinde gerçekleþti.
***
7 Haziran öncesindeki tutumu sebebiyle çok eleþtirdiðimiz Bahçeli, 15 Temmuz’dan sonra keskin bir tavýr deðiþikliðiyle Erdoðan’a destek vermeye baþladý.
CHP ve Ýyi Parti yöneticileri baþta olmak üzere çoklarý bunu, MHP’deki muhalefet ayaklanmalarýna, Bahçeli’nin yargýdaki imtihanlarýna baðladý.
Yani “Bahçeli, Türkiye’nin bekasý için deðil, kendi siyasi bekasý için Erdoðan’ýn yanýnda yer aldý” dediler.
Bendeniz “Bahçeli, 15 Temmuz’da karþýlaþtýðýmýz hýyanetin vahametini görerek, milliyetçilik hassasiyetinin gereðini yaptý” gerçeðini; baþýndan bu yana dile getirenlerdenim.
Zaten, Ziya Paþa’nýn, “Ainesi iþdir kiþinin lafa bakýlmaz” düsturunca, Türkiye’nin vesayet çukurundan çýkmasýný saðlayan sistem deðiþikliði bu sayede gerçekleþti.
Ancak, yeni sistemde, “yok” hükmünde olan vesayetçiler, ülkeyi tekrar o çukura sürüklemek için fýrsat kolluyor.
Hatta bütün dýþ düþmanlarýn desteðiyle, Mahalli Seçimleri, “vesayete dönüþ” vesilesi yapabilmek için her türlü siyasi fedakârlýða (!) razýlar.
Onun için AK Parti ve MHP, Mahalli seçimlerde ittifak yapmýyor olsalar da, birbirlerini hýrpalayacak ve sadece yýkým ekibinin iþine yarayacak hamlelerden kaçýnmalýdýr.
Cumhur Ýttifaký, Cumhurbaþkanlýðý Yönetim Sistemi müesseseleþinceye kadar devam etmelidir.
Bu anlayýþla, 15 Temmuz’dan bu yana Yenikapý Ruhu’nu ve onun ürünü olan Cumhur Ýttifaký’ný çok önemsedik.
Bu çerçevede af ve mahalli seçim ittifaký gibi, her iki partiyi de doðrudan ilgilendiren konularda, tek taraflý; sürpriz açýklamalarýn, ittifaký olumsuz etkileyeceði belliydi ki, öyle de oldu.
Bu ittifakýn en azýlý düþmaný olan FETÖ’nün sosyal medyaya yerleþtirdiði “maskeli FETÖ’cü” isimsiz ve karaktersiz bazý hesaplar, bazý operasyoncular tarafýndan harekete geçirildi ve ittifakýn zarar görmemesine yönelik düþüncelerimiz, tam bir FETÖ taktiði ile “ittifaký bozmaya çalýþýyor”a dönüþtürüldü.
Ne gariptir ki, tavrýyla, tarzýyla, çirkin üslubuyla MHP ile asla ilgisi olamayacak bu operasyoncularýn iftiralarý ilgi görmüþ olacak ki, tam sayfa “iftiracýlar listesi”ne biz de girdik.
O “iftira”larý kabul etmem asla söz konusu olamaz.
Ama her þeyi yüreðime gömdüm, tek kelime etmedim.
Çünkü… Çoðunluðu “yýkým ekibi”nden oluþan o listeye beni kim; nasýl koyabildi bilemem ama ben, onlarla omuz omuza verip Cumhur Ýttifaký mensubu bir partiyi asla hedef alamazdým.
Bunlarý sadece, Cumhur Ýttifakýnýn önemini vurgulamak için hatýrlattým.
Çünkü bu ittifak bundan sonra daha önemli hale gelmiþtir ama daha fazla hedef olacaðý da bir gerçektir, tamamen bitirmek için ellerinden geleni yapacaklardýr.
Çünkü o zaman, AK Parti hiçbir kanunu çýkaramaz demektir ki asýl hedefleri de budur.
Bu bakýmdan, MHP grubunun bundan sonraki tavrý, Yenikapý Ruhu hakkýndaki samimiyet testi olacaktýr.
Elbette MHP’nin, “yýkým ekibi”nin yanýna savrulmasýný beklemiyoruz.
Nitekim Bahçeli, son icraatý ile kararlýlýðýný ortaya koymuþtur.
Zira Cumhur Ýttifaký’nýn bitmesi sadece AK Parti’ye deðil, MHP’ye ve millete de zarar verir.