Cumhur Ýttifaký denilen olgu Türk siyasi tarihinin en önemli ve en deðerli mutabakat zeminlerinden biridir.
15 Temmuz darbe kalkýþmasý, FETÖ’nün ihanet planlarý, terör örgütlerinin eþgüdümlü saldýrýlarý ve vesayet odaklarýnýn Türkiye’yi geriye götürme giriþimleri karþýsýnda milletin gidiþata el koymasýnýn adýdýr Cumhur Ýttifaký.
Erdoðan’ýn büyük liderliði ve D. Bahçeli’nin basiretli yaklaþýmý sayesinde milletimizin yön verdiði bu ittifak siyaset zemininde büyük bir uzlaþý meydana getirmiþ ve ülkenin geleceðine dair büyük bir umut doðurmuþtur.
Yenikapý Ruhu ve Cumhur Ýttifaký sadece darbe kalkýþmasýna karþý bir anlam ifade etmemiþ, ülkenin maruz kaldýðý büyük saldýrýlar karþýsýnda hem siyaseti konsolide etmiþ, hem de sistemi deðiþtirerek büyük bir devrim gerçekleþtirmiþtir.
Cumhurbaþkanlýðý sistemi, darbeci-vesayetçi odaklara karþý verilmiþ en güzel cevap olmuþtur. 1960’da darbeyle kurulan vesayet rejimin tamamen devre dýþý býrakýlmasýnda sistem deðiþikliði hayati rol oynamýþtýr.
Yakýn gelecekte yeni sistemin saðlýklý bir þekilde oturmasý için bu deðiþikliði yapan ruhun ayakta kalmasý önem taþýmaktadýr.
Bu mesele, siyasi polemiklerin ve tartýþmalarýn ötesinde bir meseledir.
Bununla birlikte þu hususu da vurgulamak gerekir: Yeni sistem, eski Türkiye tablosuna ve onun vesayetçi yapýsýna karþý demokratik bir zeminde inþa ediliyor. Eski Türkiye’nin vesayetçi ve tek tipçi rejim özlemlerini depreþtirecek konular gelinen noktanýn ruhuyla baðdaþmayacaktýr. Eski Türkiye rüzgârlarý yeni Türkiye’de yaprak bile kýpýrdatamamalýdýr.
Danýþtay’ýn kararý da, Andýmýz meselesi de tipik eski Türkiye manzarasýdýr. Diðer tüm boyutlarý bir tarafa sadece vesayet özlemi boyutu bile buna olumlu karþýlamayý imkânsýz hale getirmektedir.
AK Parti küçük siyasi hesaplara girmeden Cumhur ittifaký konusunda büyük bir hassasiyetle hareket etmiþtir. Ama bu, AK Parti’yi AK Parti yapan deðerlerin, AK Parti’yi yüzde 50’lere taþýyan politika ve icraatlarýn, AK Parti’yi bugünlere getiren AK Parti neferlerinin inkâr edilmesi, yok sayýlmasý anlamýna kesinlikle gelmez.
AK Parti 15 yýlda çok önemli reformlar gerçekleþtirmiþ, büyük mücadelelerle demokrasinin standartlarýný yukarýya çekmiþ, bütün toplumu kucaklayacak bir siyaset felsefesiyle hareket etmiþtir. Gelinen noktada bunlarý yok sayacak bir tavýr içine girmesi AK Parti’nin kendisini inkâr anlamýna gelir. Kimse AK Parti’nin kendisini inkâr etmesini, geçmiþini yok saymasýný, yükselen AK Parti binasýndan tek tek tuðla çekmesini beklememeli. Ne AK Parti, ne MHP kendi siyasi hassasiyetlerini ve kimliðini reddederek bir uzlaþý yapmýþtýr. Her iki partinin de temel siyasi refleksleri herkesin malumudur.
AK Parti’nin siyaset felsefesi de bellidir, üzerinde yükseldiði ilke ve deðerler de bellidir, AK Parti’yi büyüten ve milletin teveccühüne mazhar kýlan politikalarý/icraatlarý da bellidir.
Hiçbir partinin diðerinin içine dönük oynamalar, küçümsemeler, ayar vermeler içine girmesi doðru olmaz.
R. Tayyip Erdoðan yaptýðý uzlaþýlara riayet etmeyen, mutabakat hassasiyetlerini önemsemeyen bir kiþi olmadýðý gibi, yol arkadaþlarýný yolda býrakan, en ufak bir esintide feda eden karakterde biri de deðildir.
Bu davanýn tepeden týrnaða her kademesindeki AK Partililer Erdoðan’a baðlýdýr ve onun liderliðine inanýr, çünkü Erdoðan da bu davanýn her bir neferine sahip çýkar.
Erdoðan samimi, gizli gündemi olmayan, dosdoðru bir siyasetçi ve devlet adamýdýr, içi dýþý birdir. Memleketin selameti için her türlü fedakârlýðý yapan, gerektiðinde baldýran zehri içen, kimseyi satmayan ve yarý yolda býrakmayan böyle bir liderin ittifak konusundaki tavrý doðru anlaþýlmalýdýr.
Sayýn Bahçeli’nin ittifak ve sistem deðiþikliði konusundaki samimi gayretleri de malumdur. Yerel seçimde iþbirliði yapmamak büyük mutabakatý gözden çýkarmak anlamýna gelmemelidir.
Mesele vatansa gerisi teferruattýr denilen bir noktada saðduyu, sorumluluk ve sükûnet ile hareket etmek; meseleleri doðru anlamak ve büyük resme odaklanmak gerekir.
