Cumhurbaþkaný devreye girerse...

Hayýr bu defa, ne Hakan Fidan konusunda devreye giriþinden bahsedeceðim, ne de Merkez Bankasý’nýn faiz politikasý konusundaki çýkýþlarýndan... 

Bu defa, son derece insani bir sorunla ilgili inisiyatif alýþýný deðevrlendireceðim. Peþinen söyliyeyim, bu konuda atacaðý her adým cennetlik bir adým olacak.

Önce Leyla Zana, sonra merhum Þerafettin Elçi, iki Kürt siyasetçi “Bu iþi çözse çözse Tayyip Erdoðan çözer” diyordu. Sorun “Kürt sorunu” idi. O alanda, genç bedenlerin ölüme yolculuðunu önlediði için aldýðý ana dualarý da cennetliktir, eminim. Ama bu defa ondan da bahsetmeyeceðim.

Þimdi Türkiye Ýþ Kadýnlarý Derneði Baþkan Yardýmcýsý Neþe Kavak da “Bu iþi Erdoðan’la birlikte çözeriz” diyor. Bu defa sorun “Kadýna þiddetin önlenmesi” sorunu. Sözleri tam þöyle:

“Cumhurbaþkanýmýzýn konuyu himayesine almasý çok önemli. Yaptýrýcý, birleþtirici gücü büyük. Erdoðan iþ bitirici yapýsýyla ela alýrsa bu iþi bitirir.”

Cumhurbaþkaný Erdoðan da konuya bütün ciddiyetiyle sahipleniyor. 8 Mart Kadýnlar Günü vesilesiyle yaptýðý konuþmada, “Ben anamýn ayaðýnýn altýný öperim, o istemese de öperim” dedikten sonra þunlarý söylemiþti:

“Cumhurbaþkaný olarak, kadýna þiddetle ilgili yürütülen her çalýþmanýn destekçisiyim. Yürütülen çalýþmalarý bizzat kuracaðým ekiple takip edeceðim.”

Muhtarlarla gerçekleþtirdiði son salý buluþmasýnda da 400 muhtara, kamu spotu halinde televizyonlarda dönen ve kadýna þiddeti kýnayan, bizzat kendisinin ve eþi Emine Hanýmefendinin rol aldýðý video klibi seyrettirdi. “Bu mesajý köyünüze mahallenize taþýyýn” dedi.

Ben de eminim, Cumhurbaþkaný Erdoðan sahiplenirse bu iþi bitirir.

Evlere girer, babalara, annelere ulaþýr.

Sanatçýlarý devreye sokar.

Din görevlilerini devreye sokar.

Eðitimcileri devreye sokar.

Mülki amirleri devreye sokar.

Cumhurbaþkaný olarak, o misyona en çok yakýþan, o misyonu daha az siyasi, daha çok insani hüviyete büründüren, bu niteliði ile en çok kendisinin toplumla iliþkisinde pozitif bir alan oluþturan hamle olur.

Ayrýca kim ne derse desin, Tayyip Erdoðan’ýn en önemli kiþilik özelliklerinden birisi muhafazakarlýðý, dindarlýðý, manevi deðerlere baðlýlýðýdýr. Bu hamlenin tüm bu özelliklerle içiçe yürüyeceði muhakkaktýr. “Kadýn onuruna saygý” çerçevesinde geliþecek hareketin böyle bir manevi zeminde ete kemiðe bürünmesi Türkiye gerçekliði açýsýndan da son derece rasyoneldir. TÝKAD Baþkan Yardýmcýsý Neþe Kavak’ýn Hazreti Peygamberi “En büyük feminist” olarak nitelemesi, belki isimlendirme olarak büyük yanlýþlýk içeriyor, ama kadýn onuruna saygýnýn öncülüðünü teslim bakýmýndan da önemli bir idrak mahiyeti taþýyor.  

“Cennet analarýn ayaðý altýndadýr”ý bizim kültürümüzün temeline yerleþtiren bir iman aidiyetimiz var. Önümüzde Veda Hutbesinde “Kadýnlarýn Allah emaneti olduðu”nu bildiren bir Peygamber (s.a.v.) vasiyeti var.

“Ey insanlar! Kadýnlarýn haklarýný gözetmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanýzý tavsiye ederim. Siz kadýnlarý, Allah’ýn emaneti olarak aldýnýz ve onlarýn namusunu kendinize Allah’ýn emriyle helal kýldýnýz. Sizin kadýnlar üzerinde hakkýnýz, kadýnlarýn da sizin üzerinizde hakký vardýr.”

- Kadýnlarýn hukukunu gözetin.

- Bu konuda Allah’tan korkun.

- Kadýnlar size Allah emanetidir.

- Sizin kadýnlar üzerinde onlarýn da sizin üzerinizde hakký vardýr.

Þimdi, bütün bu tespitleri, “Müslüman olarak” okuduðunuzda, kadýn onuru, Allah emaneti haline gelir ve bu konudaki ihlal, Allah’ýn emanetini gözetmeme, hatta ihanet olarak anlaþýlýr.

Yani bir iç disiplin olur kadýnýn onurunu, izzetini korumak. Tabii, gerçekten “Müslüman olarak” okuyabildiðimizde... Müslümanlýðýmýzýn içi boþaldýðýnda ve düþünce - hayat sistemimiz, “insan insanýn kurdudur” ilkelliðine indirgendiðinde, herbirimizin içinde bir canavar üretilmesi iþten bile deðildir.

Tayyip Erdoðan’ýn bu konudaki öncülüðü, bir anlamda her birimizin yüreðini yeniden yoðurma niteliði taþýyacak.

Bir süredir Baþbakan Davutoðlu’nun da ayný zamanda bir kültür adamý olarak bu topraðýn bilgeliðini gün yüzüne çýkartýcý konuþmalar yaptýðýný düþünürsek, iki koldan, siyasi liderliði aþan bir insani inþa eylemi gerçekleþtirilebilir.

Diyorum ki, þu seçim döneminin bir boyutu, böyle bir insani eylemi gerçekleþtirecek nitelikte oluþsun. Katýlanlarýn önemli bir bölümünün kadýnlardan oluþtuðu Ak Parti mitinglerindeki pankartlarda kadýn onuru, kadýna saygý vurgulansýn.

Kadýna þiddeti ülke gündeminden çýkarmak, küresel ölçekte kadýnýn onurunu savunmak neden Türkiye’nin önceliði olmasýn!