Ýlahiyat mezunlarýnýn öðretmenliði konusunda Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn yüreði yanýk. Ankara Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi 70. Yýl Kutlama Töreni'ndeki ifadeleri aynen þöyle:
“Bir büyüðünüz olarak, Cumhurbaþkanýnýz olarak sizlere bir ricada bulunacaðým. O da þu; bir, niçin ilahiyat mezunlarý, gerek imam hatip okullarýnda gerekse diðer düz liselerde öðretmenlik için görev almada tereddütler yaþarlar? Nedense ilahiyat mezunlarý öðretmen olmaya teþebbüs etmiyor. Þu anda birçok imam hatiplerde Kur'an derslerinin boþ geçtiðini biliyorum. Biliyorsunuz tercihli bir sistem getirdik, özellikle de düz liselerde isteyenler Siyer-i Nebi, Kur'an-ý Kerim dersine girebilir. Ama maalesef ilk yýl bir teþebbüs oldu, ondan sonra azalma oldu, þu anda ciddi manada azalma var. Bir diðer taraftan da hoca bulmada sýkýntý var. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine hoca bulunmuyor dersem, yalan söylemiþ olmam."
“Bizim bir davamýz var” diyenler için içler acýsý bir durum.
Yarým asýrdýr çilelerle, baskýlarla, horlamalarla ezilmiþ dava insanlarýna, Allah’ýn izniyle bugün ne lütuflar, ne ihsanlar, ne imkânlar verilmiþ ama heyhat bunlara bigâne kalmak büyük vebal deðil mi?
Bir lider gelmiþ, bir dönem gelmiþ FETÖ ihanetine dur denildikten sonra Cumhur Ýttifaký diye yeni ufuklar açan bir dayanýþma saðlanmýþ ama kýymetini bilemiyoruz.
Ýmam hatip liselerinin önü kesilmiþken, üniversitelerde baþörtüsü zulmü ile Müslümanlýðýmýz cendereye sokulmaya çalýþýlmýþ iken bugün ne katsayý zulmü kalmýþ, ne baþörtüsü yasaðý kalmýþ…
Milletin evlatlarý dinini öðrenecek diye ne barikatlar kurulmuþ, ne dayatmalar yapýlmýþ, ne yasaklamalar getirilmiþ…
Þimdi ise düz liselere; Peygamberimizin (as) hayatý, Kur’an-ý Kerim dersleri konmuþ/konabilmiþ. Evet, nereden nereye geldik, elhamdülillah.
Amma ilahiyat mezunu öðretmen bulamýyoruz…
“Dindar nesil” deyince yadýrgayanlara, hazmedemeyenlere, tahammül gösteremeyenlere þöyle diyelim.
Cumhur Ýttifaký’nda AK Parti ve MHP geleceðimizi; milli deðerlere baðlý, manevi donanýmla, bilim ve teknoloji hamleleri ile omuzlayacak nesillere emanet etmek istiyor. Siyaseten varlýk sebeplerini, gayelerini, sorumluluklarýný da asýl bunda görüyorlar.
Bu, bir dava þuurudur.
Bugün milletçe bir diriliþ ruhu ile bu þuura eriþtik.
Sadece ilahiyat mezunlarýna deðil, bu þuura uyanmýþ her sahadaki insanýmýza, öðretmeninden mühendisine, fikir ve sanat insanlarýndan sporcularýmýza, iþçilerimizden sanayicilerimize herkese görev düþüyor.
Ýþte Batý, “tek diþi kalmýþ canavarlýðýný” bir daha gösteriyor.
Sadece dolar kurundan, Suriye, Irak üzerinden, PKK-FETÖ bölücülüðünden saldýrmýyorlar.
Sokaktan, okullarýmýzdan, sinema-televizyon üzerinden, içkiden/uyuþturucudan saldýrýyorlar. Ciðerparelerimiz, evlatlarýmýz, ailemiz hedef tahtasýna konmuþ.
Saldýrýnýn yoðunlaþtýðý sýrada Allah imkân vermiþ, fýrsat vermiþ. Bunu deðerlendirmezsek, hesabý sorulur bizden…
Cepheye koþar gibi elimizdeki imkânlara sahip çýkmalýyýz.
Temsil kabiliyeti olan örnek dava insanlarýný kahramanlaþtýrmalýyýz. Küfürlü, argolu aðýzlarla, gayrý meþru iliþkiler ile gençlerimize idol yapýlan, örnek gösterilenlere deðil, diriliþ erlerine ihtiyacýmýz var.
Öyle ki, Mehmet Akif Ersoy’un hasretini çektiði Asým’ýn nesilleri gelsin:
“Bir zamanlar biz de millet, hem nasýl milletmiþiz: Gelmiþiz dünyaya milliyet nedir öðretmiþiz!"
Ýnsanlýk nedir, medeniyet nedir göstermiþiz…
Bugün de dünya bu insanlýðýn arayýþý içinde.