Cumhurbaþkaný Gül’ün kitaplarý

Hacý hacýyý Mekke’de, derviþ derviþi tekkede bulur’ demiþ eskiler; New York gibi bir dünya baþkentinde bizler kitapçýda buluþuverdik...

Cumhurbaþkaný programýnda kýsa bir boþ zaman aralýðý bulmuþ; lobide karþýlaþtýðýmýzda, bana, “Hadi, en yakýndaki Barnes and Noble’a gidelim” dedi. Alelacele çýktýk, kimselere görünmeden... 5. Cadde üzerinde, 45. Sokak köþesindeymiþ en yakýn kitapçý; biz oraya gittiðimizde az arayla iki dostla karþýlaþýverdik: Önce Salih Memecan’la, sonra da Hasan Bülent Kahraman’la...

Kitapçýyý birlikte gezdik; kafesine oturup kitaplar üzerine sohbet ettik...

Ahmet Necdet Sezer’in kitap zevkini bilmiyorum; ancak Turgut Özal ile Süleyman Demirel’in Ýngilizce kitaplara düþkün olduklarýndan haberdarým. Turgut Bey’le birlikte New York ve Washington’da kitapçý kitapçý dolaþtýðým, Süleyman Bey’i de evinde ziyaret ettiðim için...

Atilla Peynircioðlu yýllarca hem kitap taþýdý Süleyman Demirel’e, hem de vakit ayýramadýðý kitaplardan iþine yarayacaðýný veya hoþuna gideceðini düþündüðü yerleri ön planda tutan özetler çýkardý onun için... Sadece o deðil, Mehmet Dülger de bir ara öyle yaptý... Ýlhan Kesici de...

Okumaya niyetlendiði veya özetini okuduðu kitaplarý evindeki çalýþma masasý üzerinde tutardý Süleyman Demirel...

Turgut Özal ise önceden nâmýný duyduðu kitaplarý kitapçýda arayýp bu arada gözüne çarpan yeni yayýnlarý da alýr ve hemen hepsine göz gezdirirdi. Beðendiði kitaplarý dostlarýna tavsiye etmekten de geri durmazdý Turgut Bey... En fazla etkilendiði kitaplarý sürekli dilinde dolaþtýrýrdý da...

Abdullah Gül hem yurtiçindeki yayýnlarý yakýn takibi altýnda tutuyor, hem de yurtdýþýna çýkýþlarýnda kitabevlerine uðrayýp, ekonomi, tarih, siyaset, güncel olaylar, biyografi raflarý önünde vakit geçiriyor...

Bu defa da öyle yaptý ve ancak bazýsýný not etmeyi baþarabildiðim bir sürü kitap satýn aldý. Beðendiðini belli edip de almadýðý kitaplarýn da önünde durduk. Belli ki, o kitaplar da elinden geçmiþ...

Aldýklarý?..

Max Hastings Ýngiliz medyasýnýn bilinen bir ismi... Tarih okumuþ, savaþ muhabirliði yapmýþ, Daily Telgraph gibi önemli bir gazeteyi yönetmiþti; þimdilerde hem bir gazetede (Daily Mail) makalelerini yayýmlýyor, hem de birbiri ardýna tarihi kitaplar yazýyor...

Son eseri‘Catastrophe 1914: Europe Goes to War’ (Felâket: Avrupa Savaþa Gidiyor) daha geçen hafta çýktý. Birinci Dünya Savaþý’na Avrupa’nýn nasýl adým adým gittiðini anlatan kitap, her gün biraz daha savaþ kokusu alýnan günümüze de ýþýk tutabileceklerden...

Neil MacGregor meþhur British Museum’un müdürü. Hâlâ isteyenin görebileceði, devam etmekte olan müthiþ bir sergi açmýþ ve orada insanoðlunun kullandýðý tarihe damgasýný vurmuþ 100 eþyaya dikkatleri çekmiþti. O serginin ‘A History of the World in 100 Objects’ (100 Eþya ile Dünya Tarihi) adýyla çýkan kitabýný da satýn aldý Cumhurbaþkaný Gül...

Ortadoðu bugünlerde fazlasýyla hareketli. Güncel geliþmelere ýþýk tutacak bir dizi yeni kitap çýktý, çýkýyor... Paul Danahar’ýn ‘The New Middle East: The World After the Arab Spring’ (Yeni Ortadoðu: Arap Baharý Sonrasý Dünya) kitabý adýyla bile insaný çekiyor... Onu da aldý.

Ardýndan Osmanlý’nýn Arap Ortadoðusu’nu kaybetmesinde rol oynayan ünlü Ýngiliz Casusu Lawrence ile ilgili Scott Anderson imzalý yeni bir araþtýrmaya el attý: ‘Lawrence in Arabia: War, Deceit, Imperial Folly, and the Making of the Modern Middle East’ (Lawrence Arabistan’da: Savaþ, Aldatma, Emperyal Aptallýk ve Yeni Ortadoðu’nun Ýnþasý). Almaya deðer bulduðu bu kitabý, Suriye’de yaþananlara ýþýk tutan çok taze bir derleme izledi: ‘The Syria Dilemma’ (Suriye Açmazý)...

Kafede Cumhurbaþkaný Gül’den kendisinin katkýda bulunduðu bir kitabýn hoþ macerasýný dinledik. Onu da baþka bir vesileyle anlatýrým artýk...