Bu konulara iliþkin Cumhurbaþkaný Gül’e yönelttiðimiz sorulara almýþ olduðumuz cevaplarý o günlerde yansýtmaya çalýþtýk. Özetleyecek olursak Cumhurbaþkaný Türkiye’de hemen 17 Aralýk darbesinin ardýndan hükümet tarafýndan gündeme getirilen bazý zorunlu yasal düzenlemeleri ve idari tasarruflarý haklý ve gerekli bulduðunu gizlemiyor. Ne var ki bu yönde adýmlar atýlýrken çalýþmalarýn aceleye getirilmeyip hem yasal ve anayasal sýnýrlarýn aþýlmamasý konusunda bir titizlik gösterilmesini hem de bu geliþmeler konusunda yurtdýþýnda oluþan algýnýn dikkate alýnarak sürecin titizlikle yönetilmesi gerektiðini düþünüyor. Gerek HSYK ile ilgili yasa gerekse internetle ilgili yasa konusunda sergilediði tabiri caizse “ince eleyip sýk dokuma” tavrý bu yüzden.
Gül her iki konuda da yasa taslaklarýnýn meclis komisyonlarýna geldiði andan itibaren gerekli çalýþmalarý Köþk’teki hukukçulara yaptýrdýðýný ve sakýncalý bulduðu bazý hususlarla ilgili önerilerini hükümetle paylaþtýðýný özellikle vurguluyor.
Bütün bunlardan anladýðýmýz kadarýyla, özellikle internet yasasýnýn bugün aldýðý þekil büyük oranda Cumhurbaþkaný’nýn uyarý ve önerilerinin izlerini taþýyor.
Bu tabloya bakýldýðýnda, Cumhurbaþkaný Gül’ün görevini yaparken, bazý muhalefet sözcülerinin iddia ettikleri þekilde “noter gibi” davrandýðýný söylemek haksýzlýk olur.
Aldý Nemçe bizden nazlý Budin’i
Cumhurbaþkaný’yla, Budapeþte ziyareti sýrasýnda bulabildiðimiz sohbet fýrsatlarý sýrasýnda az da olsa iç siyaset gündeminin dýþýnda bazý konulara da deðindik. Öncelikle ziyaret ettiðimiz ülkenin tarihi ve kültürel yapýsý üzerine konuþtuk.
Gül Macaristan’a ilk defa 20 yýl kadar önce Avrupa Konseyi üyesiyken geldiðini anlattý: “Bunlar AB üyesi deðildi. Avrupa Konseyi’ne üye olmaya çalýþýyorlardý. Avrupa Konseyi’ne üye olabilirler mi olamazlar mý ona bakmaya gelmiþtik. Doðu Bloðu’ndan NATO’ya ve AB’ye giren ilk ülke oldu. Bu sene 15’inci yýllarýný kutlayacaklar.”
Cumhurbaþkaný “Türklerin Avrupa’da en iyi iliþkileri olan ülke” diye tanýmladýðý Macaristan’la ilgili bir ayrýntýyý birkaç kere hatýrlattý bize: “Avrupa’daki bütün aþýrý saðcýlar Türkiye düþmaný iken buradaki aþýrý saðcý parti Türkiye dostudur.”
Gül’ün kastettiði parti Macaristan’da son seçimlerde yüzde 17 oyla üçüncü büyük parti olan Jobbik. Macar Jobbik (Daha Ýyiye) Partisi, Türkiye dostu politikalarýyla tanýnýyor; Avrupa’daki diðer aþýrý sað partilerin Türk ve Ýslam düþmaný politikalarýna itiraz ediyor. Türklerle Macarlarýn ayný soydan geldiðini vurguluyor. Jobbik Partisi Mavi Marmara baskýnýnýn ardýndan Ýsrail’i kýnayan bir bildiri yayýmlamýþtý.
Budapeþte ziyaretimizin son günü, havaalanýna doðru yola çýkmadan önce küçük bir þehir turu yaptýk. Cumhurbaþkaný Gül’ün Macaristan tarihine yönelik ilgisine bu sýrada bir kere daha þahit oldum.
Gerek son Budin Valisi Abdurrahman Paþa’nýn türbesinde, gerekse Gülbaba türbesinde yanýndakilere kabirleri ziyaret edilen kiþiler hakkýnda bilgi veren kiþi bizzat Cumhurbaþkaný oldu. Özellikle Abdurrahman Paþa türbesindeki mezartaþý heyettekilerin yoðun ilgisini çekti. Abdurrahman Paþa’nýn mezar taþýna Macarlarýn yazdýðý yazý þöyle: “145 yýllýk Türk egemenliðinin son Buda valisi Abdurrahman Abdi Arnavut Paþa bu yerin yakýnýnda 1686 Eylül ayýnýn ikinci günü öðleden sonra, yaþamýnýn 70. yýlýnda maktul düþtü. Kahraman düþmandý, rahat uyusun.”
Budin Kalesi’ndeki gezintimiz sýrasýnda Cumhurbaþkaný’na “Aldý Nemçe bizim nazlý Budin’i” türküsünü hatýrlattým. O da bana Yahya Kemal’in “Itri” þiirinde geçen “Tâ Budin’den Irâk’a, Mýsr’a kadar/Fethedilmiþ uzak diyarlardan/Vatan üstünde hürr esen rüzgâr/Ses götürmüþ bütün baharlardan” mýsralarýný hatýrlattý.