Cumhurbaþkanýna hakaret ediyorum!

Ankara’da Tekel’in özelleþmemesi için yapýlan eylemde CHP gençlik kollarýna üye olan F.D ‘Sen Tekel’i satacaðýna... sat!’ pankartýný açalý çok olmadý. O pankartýn adý o zaman demokratik eylemdi (!) 

Gezi eylemlerinin en etkili günlerinde Ýstanbul Lisesi öðrencisi ve CHP gençlik kollarýna yakýn durduðu sosyal medya hesabýndan anlaþýlan C.G’nin öðretmenlerin gözünün önünde ‘Bugün bu iktidarýn anasýný...’ diye baþlayan ateþli muhalif algýsýný, çevresine sözde demokratik tepkiyle yansýtmaya çalýþmasýnýn üzerinden de çok geçmedi.

Öfkesini yenemediðinden olsa gerek, bir kadýnýn iki yaþýndaki çocuðunun eline tutuþturduðu ‘Tayyip amca iktidarýna...’ yazýlý pankartýnýn görüntülerini sosyal medyada paylaþarak  masum bir çocuðu günahýna ortak etmesi de hafýzalardan silinmedi.

Geziden sonra demokratik tepkiler devam eder (!) Konya’da CHP gençlik kollarý ile gönül baðý olduðu anlaþýlan bir lise öðrencisi, eleþtiriyle hakareti ayýrt edebilecek zihne ulaþamadýðýný gösterircesine ülkenin Cumhurbaþkanýna demokratik eylem maskesi adý altýnda hakaret eder. Ana muhalefet partisinin lideri o genci ziyaret edip fotoðraf çektirerek öðrencilere mesaj verir:‘Hakaretlerinize devam edin, yanýnýzdayým.’ Anlaþýlan mesaj yerine ulaþmýþtýr. Medyaya yansýyan haberlerden anlaþýldýðý üzere arkasý gelir;

‘Ýzmir Ege Üniversitesi öðrencisi Pýnar T. katýldýðý protesto gösterisi sýrasýnda söylediði þarkýyla Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’a hakaret eder.’

‘Ýzmir’de üniversite öðrencisi 21 yaþýndaki Alp A. sosyal medya hesabýnda Recep Tayyip Erdoðan’a hakaret eder.’

‘Trabzon’da KTÜ öðrencileri Eðitim-Sen ve KESK’in düzenlediði ‘Laik ve Bilimsel Eðitim’ yürüyüþünde ellerinde pankartlarla demokratik yürüyüþ yaparlar. 38 kiþi pankartlarda ülkenin Cumhurbaþkanýna hakaret içerikli yazýlarý taþýmakla demokratik taleplerini kullandýklarýný savunurlar.’

Ülkenin faklý yerlerinde hakaret yarýþýna girmeye çalýþan gençler, umduðunu bulamazlar. Ana muhalefet partisinin lideri, yoðunluðundan olsa gerek, Konya’daki lise öðrencisinden baþka gözaltý sonrasý kimseyi ziyarete gitmez.’

***

Mizah anlayýþýyla devir açan bir dergi: Penguen (!) Cumhurbaþkanýný kapýda karþýlayan iki bürokratýn görüntüsünü çizer. Bürokratýn birisi önünü iliklerken eli sözde istemeden bir þekil almýþ! Hürriyet’in yazarý M.Y.M, 23 Mart yazýsýnda þöyle ifade ediyor: O þekilde takýlacak bir þey yok, gülüp geçilmeli, bu karikatürü çizen kiþiye dava açýlmasý -Normalin anormale dönüþtüðü ülke- olduðumuzu gösteriyor. Önceki Cumhurbaþkanlarý bundan alýnmýyorlarmýþ. Penguen dergisinin ayný mizahta A.N. Sezer’i veya S. Demirel’i eleþtirdiðini hatýrlayamadým ama neyse.

Normalin anormale döndüðü bir ülke’ baþörtüsü eylemlerinde aðlayarak ‘Sizi Allaha havale ediyoruz’ diye devlet büyüklerine hakareti düþünmeyen bir gençlikten, hakareti eleþtiri zanneden bir gençliðe sahip çýkýldýðý bir dönem için söylenir ancak.

Normalin anormale döndüðü bir ülke’ binlerce kamu görevlisinin irtica bahanesiyle iþten atýlmasýna raðmen, öfkesini çocuklarýný aracý olarak kullanarak göstermekten hayâ eden ebeveynlerden, devlet büyüðüne hakaret eden çocuðunu haklý görüp onun hakareti ile övünen ebeveynler için söylenir ancak.

Normalin anormale döndüðü bir ülke’ katsayý adaletsizliðine katlanýp istediði bölümü okuyamamayý ‘kader’ olarak gören nesillerden, üniversitelerde burs ve yurt olanaklarýný arttýrýp eðitimde yasakçý zihniyete son veren devlet adamýnýn temsili mezarýna pisliðini yapan nesiler için söylenir ancak.

***

Yýl 2003. Üniversitede 1. sýnýf öðrencisiyim. Ramazan ayýnda Cumhurbaþkaný kameralarýn önünde suyu içtikten sonra dönemin gazeteleri laik, sosyal ve demokratik devletin Cumhurbaþkanýný, hükümete ayar verdiðini ifade eden sevinç yazýlarý kaleme alýyordu. Çaðdaþ analizler, ayný Cumhurbaþkanýnýn 2004’de Miraç Gecesi’nde oðlunun düðününde yine kameralar önünde alkol almasýndan sonra da devam etti. Ayný Cumhurbaþkanýnýn halefi, 2006’da baþörtülüler illa okumak istiyorsa ‘Arabistan’a gitsin’ diyerek selefinin çaðdaþ davranýþlarýna destek veriyordu.

O yýllar öðrenci olduðumuz zamanlara denk geliyordu. Ülkenin gündemine düþecek þekilde Cumhurbaþkanýna hakaret ettiðimi hayal ediyorum. Dönemin Baþbakan’ý Recep Tayyip Erdoðan beni ziyaret eder miydi? Zannetmem. Ettiðini hayal edelim. Zamanýn laik, sosyal ve demokratik yazarlarýnýn bakýþ açýsý ne olurdu? Veya ailem benimle gurur duyar mýydý?

Neyse bu yazýdan sonra ‘Yalaka, Yandaþ’ ifadeleri için eþimin üzülmemesi adýna ne yapacaðýmý hesap edeyim ben. Bir an düþündüm de öðrenciyken Cumhurbaþkanýna hakaret ediyorum. Ne olurdu?