Cumhurbaşkanını meydanlar seçecek, TBMM aritmetiği değil

Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı aday profilini açıkladı geçen yıl: “Türkiye Cumhuriyeti’ne bir kadının cumhurbaşkanı seçilmesini doğru buluyorum. Bu isim bizim partimizin içinden değil” dedi. 

Ardından Ümit Boyner, Deniz Ülke Arıboğan ve Meral Akşener isimleri ortaya atıldı.

Kılıçdaroğlu geçenlerde aday tarifini genişletti. “Ben aday olmayacağım. Aydın, çok temiz, şaibesiz olması, Türkiye’yi ve dünyayı iyi okuması lazım. Barışçı, özgürlükçü olması lazım, halkları kamplaştırmaması lazım. İktidar muhalefet arasındaki dengeyi kurması lazım. Esnaftan da sanayiciden de destek alması, bütün Türkiye’ye hitap etmesi lazım.”

Bunun üzerine aday skalası da genişledi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde ‘CHP-MHP koalisyonu’nun kaybeden kahramanı Mansur Yavaş, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ girdi potaya; Deniz Baykal da Kılıçdaroğlu ile bir ‘adaylık görüşmesi’ yaptı. 

MHP lideri Devlet Bahçeli de, daha önce ‘aritmetik’ üzerine kurduğu seçim tahminlerini bu kez ‘geometri’ üzerine inşa etti. ‘3M + LDC formülü’ ile açıkladı cumhurbaşkanı adayının niteliklerini: “Milliyetçi, Muhafazakâr, Manevi değerlere bağlı, laik, Demokratik değerlere sahip ve Cumhuriyetin değerlerini içine sindirmiş...”

Aday belirlemeye de yakın olduklarını açıkladı Bahçeli, “Sanırım 10-15 güne biter. Adayımız sürpriz biri olacak ve çıkardığımızda herkes ‘Bunu nereden bulmuşlar’ diyecek.”

Kılıç ve Başbuğ, Türkiye’nin general ve yargıç cumhurbaşkanları deneyimleri nedeniyle kategorik olarak denklem dışında bırakılabilir.

Büyükerşen, ‘yerel yönetici’ olarak Eskişehir’de anlamlı, ancak orada da oy kaybetti.

Boyner adının medya dışında gündeme alınmasına ihtimal yok.

Feyzioğlu ‘yetişmekte olan’ bir lider adayı olarak siyasete yakın ancak cumhurbaşkanı adaylığı siyasi olarak ‘erken doğum’ olur.

Arıboğan, yazı ve konuşmalarına bakıldığında AK Parti politikaları ve Erdoğan karşıtı olarak tanımlanamaz.

Aksine destek verdiği söylenebilir. Ancak buradan “Erdoğan’a karşı aday olursa AK Parti tabanından oy alabilir” sonucu çıkarmak, siyasetten bihaber olmakla mümkün!

Bu ‘muhayyel’ listeden öne çıkabilecek tek isim Meral Akşener. Ancak onun için de “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olsaydı, muhtemelen Mansur Yavaş’tan yüksek oy alarak seçilebilirdi” yorumlarını hatırlatmalıyım.

Baykal, CHP’nin adayı olarak kulağa ‘şık’ geliyor, ancak ‘Kılıçdaroğlu kriterleri’ne uymuyor!

Bunların yanı sıra, MHP’li Murat Sökmenoğlu, AK Parti’den ayrılan Abdüllatif Şener ve en son, merhum Adnan Menderes’in adını taşıyan 40 yaşındaki torunu estetik cerrahı Doç. Dr. Adnan Menderes adı da dolaşıma sokuldu.  

Ancak, bütün bu isimler cumhurbaşkanının TBMM’de seçildiği dönemlerin profilini yansıtıyor.

Oysa cumhurbaşkanı bu kez millet tarafından seçilecek. Yani adaylar ‘meydanlara’ çıkacak.

Hem ‘meydan performansları’ iyi olmak zorunda, hem de “Türkiye’nin geleceği”ne ilişkin vizyon ve hedefleri...

Bu yüzden cumhurbaşkanlığına ‘siyasi liderlerin’ aday olmasından daha doğal bir şey yok. Bana göre tercih de edilmeli.

CHP ve MHP arasında görüşmeler başladı. Muhtemelen buldukları isimleri paylaşarak üzerinde konuşacaklar.

İki parti de ‘siyaset dışı aday’da ısrar ederse, Bahçeli’nin -farklı bir kasıtla da olsa- dediği yere gelebiliriz: “Bunu nereden bulmuşlar!”