Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’ün geçen hafta baþlayan ve dün hýzlanan görüþme trafiði yeni geliþmelere iþaret ediyor.
Bu trafiðin ana konusunun ‘paralel yapýlanma ve HSYK krizi’ olduðu açýk. Bu trafikten hangi sonuçlarýn çýkabileceðini anlamak için, Gül’ün son açýklamalarýna bakmakta yarar var.
Cumhurbaþkaný, son TV röportajýnda, Hakimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu’nun ‘mahkeme olmadýðýný; 13 üyenin açýklama yapmasýný doðru bulmadýðýný; Danýþtay’da görülmekte olan bir konuya iliþkin açýklama yapýlamayacaðýný’ söylemiþti.
‘Paralel yapý’ konusunda da ‘devlet içinde ayrý yapýlanma olamayacaðýný; kamu çalýþanlarýnýn kurum içi ast-üst iliþkisine dikkat etmek zorunda olduðunu; kurumlarý dýþýnda baþka bir yerden talimat almanýn veya kurumun meselelerini baþka bir yere taþýmanýn asla söz konusu olamayacaðýný; hele yargýda buna asla tahammül edilemeyeceðini’ vurgulamýþtý.
Gül’ün ‘cemaat’e iliþkin soruyu cevaplarken söyledikleri de bir baþka açýdan önemliydi: “Hükümetin karþýsýnda muhalefet vardýr, partiler vardýr. Ben hükümetin karþýsýna herhangi bir grubu koymam. Böyle bir denge kurmam. Sivil toplum örgütleri olarak düþünürsek, eðer sýnýrlarýný aþan, devletin çalýþma sistemini tanýmayýp da baþka bir dayanýþma içerisine giren herhangi bir faaliyet olursa, hükümetin görevi bunlarý ortaya çýkarmaktýr.”
Gül, bunun da ‘hukuk düzeni içinde araþtýrýlarak ortaya konmasý’ gereðini vurgulamýþtý.
Cumhurbaþkaný’nýn ‘paralel yapýlanma’ konusunda kafasý ‘net’, HSYK’nýn tavrýný da ‘anlamlandýrmýþ’...
Dün Ankara’daki görüþme trafiðini de bu çerçevede düþünmek gerekiyor.
Cumhurbaþkaný, ‘devlet organlarý arasýndaki uyumu saðlamak’ sorumluluðu gereði, devlet ve siyaset kurumlarýný ‘dinledi’. Birinci önceliðinin son günlerdeki ‘sertleþme’ olduðunu tahmin etmek zor deðil. Çünkü TBMM’ye de yansýyan bu sertlik, makulde buluþma zeminlerini de olumsuz etkiliyor. Herkesin Türkiye Cumhuriyeti gemisinde yer aldýðý vurgusunun ‘ana fikir’ olduðu görüþmeler bunlar.
Bu görüþmelerde alýnan notlar ve kendi deðerlendirmeleri üzerine Baþbakan Erdoðan’ýn söyledikleri ile bir son deðerlendirme yapacak Cumhurbaþkaný. Bu trafik, TBMM’deki HSYK yasa teklifi ile Yeni Anayasa Uzlaþma Komisyonu’nda 4 partinin uzlaþtýðý HSYK düzenlemesinin akýbetini de belirleyecek.
Gül’ün bu giriþimlerinin, “Cumhurbaþkaný Bakanlar Kurulu’nu toplasýn” çaðrýlarý yapanlarýn umduðu þekilde bir ‘hükümete hükümet etme’ göstergesi deðil. Bunun için Gül’ün, kendisinden ‘daha fazlasýný’ bekleyenlere Türkiye’de ‘baþkanlýk sistemi olmadýðýný’ hatýrlattýðýný söylemekle yetinelim. Bu sýnýrý en çok Cumhurbaþkaný’nýn önemsediðini de...
Türkiye, paralel yapýlardan da, ‘çoðunluk grubu’na dayanarak hukuk dýþý soruþturmalarla ülkeyi siyasi ve ekonomik zarara uðratan savcýlara destek açýklamasý yapan HSYK yapýsýndan da ‘hukukla’ kurtulacak. Bunu Cumhurbaþkaný’ndan önce Ýçiþleri Bakaný Efkan Ala vurgulamýþtý.
HSYK’ya çatma, ekonomi etkilenir!
Bu arada, dün gelen iki açýklamaya da deðinmek gerekiyor. Birincisi, cemaate yakýn iþadamý örgütü TUSKON’un, ‘hukukun üstünlüðü, kuvvetler ayrýlýðý, yargý önünde eþitlik’ vurgusu yapan, ‘yargýda, emniyette kýyým yapýlýyor’ diye devam eden ve ‘HSYK yasa teklifi ekonomiye zarar verir’ diye biten açýklamasý. Diyeceksiniz ki, ‘savcýlarýn hukuksuz soruþturma yapamayacaðý, kimsenin yargý kararý olmaksýzýn suçlu ilan edilemeyeceði, milyar dolarlýk yatýrýmlarý olan iþadamlarýna, bakanlara, Baþbakan’a kadar uzatýlan suçlamalarýn medyaya sýzdýrýlmasýyla Türkiye ekonomisinin zarar gördüðü’ne dair bir kaygý mý bekliyordunuz, haklýsýnýz...
Ýkincisi, 17 Aralýk operasyonu’nu gerçekleþtiren savcýlardan Celal Kara’nýn ‘medyada linç edildim’ mealindeki þikayeti. Elbette ondan da ‘hayalet soruþturmayla takip ettirdiðim onlarca kiþinin bilgisini medyaya sýzdýrarak linç ettim’ diye bir özeleþtiri beklemiyordum!