Cumhurbaþkanlýðý seçimi: Üç isim iki aday

2014-2015’te gerçekleþecek ‘yerel-cumhurbaþkanlýðý-genel’ seçimleri bir bayrak yarýþýný andýran ‘seçim üçlemesi’oluþturacaktý. Beklendiði gibi de oldu. 30 Mart yerel seçimlerinde siyasi manzara ortaya çýkýnca, cumhurbaþkanlýðý seçimlerini kimin kazanacaðý da kabaca belli olmuþ oldu. Lakin 2014 cumhurbaþkanlýðý seçimleri kimin kazanacaðýndan çok daha önemli neticeleri olacak. Baþbakan Erdoðan’ýn aday olmasýyla birlikte seçimin neticesine dair genel bir fikir oluþmuþ durumda. Bunda þaþýlacak bir durum yok. Asýl üzerinde durulmasý gereken konu cumhurbaþkanlýðý seçimlerinin iktidar partisinde ve yeni cumhurbaþkanlýðýnda oluþturacaðý neticeler ve muhalefette oluþturacaðý etki.

Cumhurbaþkanlýðý seçimlerini Erdoðan kazandýðýnda, Türkiye’nin en önemli koltuklarýnda deðiþim yaþanacak. Ayný anda cumhurbaþkaný, baþbakan ve kabinede deðiþim kaçýnýlmaz olacak.Dolayýsýyla baþý sonu belli bir yeni dönemin baþlamasý kaçýnýlmaz olacaktýr. Ýlk anda yeni yüzlere ya da eski yüzlere yeni yerlerinde bir alýþma süreci yaþanacaktýr. Ama fazla uzun sürmeden, Türkiye’nin nasýl yönetileceðini belirleyen bütün koltuklarýn halk tarafýndan belirlendiði yeni sistemde yol alýnacak. Bu elbette yeni bir tecrübe.

Seçimin neticesinden baðýmsýz olarak, cumhurbaþkanlýðý adaylýk süreci bile Türkiye’de bundan sonra siyasetin kaderinin nasýl olacaðýna dair güçlü iþaretler vermektedir. Öncelikle yarýþan adaylarýn azlýðýný bizlere çok fazla þey anlatýyor. Öyle ki 2014 cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde kimin kazanacaðýndan baðýmsýz olarak sadece iki aday yarýþýyor. Yarýþan iki adayýn temsil ettiði birçok farklý özelliðin yanýnda, önemli bir tercihi de belli oranda gösteriyorlar. Birisinin güçlü diðerinin ise yeni yeni gösterdiði bu tercih, yeni Türkiye’de var olma kararý. Bu isimler Erdoðan ve Demirtaþ’tan baþkasý deðil. 2007 cumhurbaþkanlýðý seçimlerini kirleten vesayet odaklarýna, yedi yýl sonra cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde, Kemalist bir adayýn bile olamayacaðý, felaketin burada kalmayýp; seçimlerde sadece ‘Türkiye’nin iki ötekisi, Kemalist travmanýn iki korkusu yarýþacak’ denseydi acaba ne yaparlardý?

CHP ve MHP’nin cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde siyaset yerine ittifakýtercih etmesinin hem kýsa hem de orta vadede neticeleri olacaktýr. Kýsa vadede olan CHP ve MHP’nin cumhurbaþkanlýðý seçimlerine katýl(a)mamalarýndanibaret. Uzunca bir zamandýr ‘seçimlerde yarýþmasýna raðmen kazanamayan aktörden seçimlere katýl(a)mayan aktöre’ dönüþmenin kaçýnýlmaz bir bedeli olacaktýr.

Ýki muhalefet partisi, Cumhurbaþkanlýðý seçimlerini ýskalamanýn maliyetini, 2015 seçimlerinde daha açýk bir þekilde hissedecekler.Bu durum hem parti içi dengelere hem de 2015 seçimlerinde kurucu bir siyasi aktöre dönüþme ‘ihtimallerine’ doðrudan olumsuz yansýyacaktýr. 2014-2015 seçim üçlemesinin ikinci ayaðýnda olmamak, bayrak yarýþýnda, halkanýn birisinin yarýþý býrakmasý gibi, muhalefet partilerini siyaset pistinde bir süre kaybolmalarýna yol açacaktýr. Kaybolduklarý yolda yeni bir liderlik ve ekip ihtimalinin de gündeme gelmesi engellenemeyecektir.

2015 cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde yarýþan iki aktör arasýnda büyük bir güç farký var. Erdoðan bütün Türkiye’de rahatlýkla kampanya yapabilecekken, Demirtaþ’ýn tabaný ve coðrafyasý ise sýnýrlý. Buna raðmen Demirtaþ’ýn aday olmasý takdir edilmesi gereken bir durum. Vesayet rejiminin 20. Yüzyýl partilerinin gösteremediði normalleþme cesaretini ortaya koymuþ oldu. Þemdinli’ye de Cihangir’e de hapsolmayý reddettiði ölçüde baþarýlý olacaktýr. Bu durumda elbette rakibi Erdoðan’ýn 2009’dan beri Kürt meselesinin çözümünde aldýðý mesafenin payý büyük. Çözüm süreciyle kavga edenlerin kendi adaylarýný bile gösteremediði, sürecin sürükleyicisi ile paydaþýnýn yarýþtýðý bir yeni Türkiye seçimi var karþýmýzda. Eski Türkiye aktörleri, önümüzdeki yýllarda, bütün Türkiye’den destek isteyecek dönüþümü yaþayana kadar seçimlerde -hatta çoðu zaman siyasette- hep iki aday olacak!