Cumhuriyet Bayramýnýn kutlandýðý bu gün böyle bir soru-baþlýk atmak yadýrganabilir ama bendeniz aþaðýda detaylarýný vereceðim konuyu tartýþmaya açmak istiyorum.
Meseleyi Cumhuriyet’in kuruluþ senelerine, o dönemlerde yaþananlara falan getirmek istemiyorum, tarihçiler bu iþi yapsýnlar, bu konuda söyleyeceðim tek þey o dönemin tahlilinin, yorumlanmasýnýn kimsenin tekelinde olamayacaðý konusu.
2013 senesinde cumhuriyet-demokrasi tartýþmalarýna da giremem çünkü bu çaðda içi evrensel demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle doldurulmamýþ bir cumhuriyete cumhuriyet demenin hem ayýp hem de cumhuriyet kavramýna saygýsýzlýk olduðunu düþünüyorum; lütfen kimse bana yurttaþlýk kitaplarýnda kalmýþ cumhuriyet tanýmlarý vermesin, bu kavramýn sadece yönetimin babadan oðula geçmeyen bir yönetim olduðunu da söylemesin, komik olur.
Yazýma çok temel olduðunu düþündüðüm bir soruyla baþlamak istiyorum; bir cumhuriyetin baþarýsýný devlet deðerleriyle mi, yoksa vatandaþ deðerleriyle mi ölçmeye çalýþacaðýz?
Devlet deðerleri dediðim, baðýmsýzlýk, laiklik, güçlü devlet olma isteði, birlik ve beraberlik ilkesi gibi asla küçümsemediðim ama nihai analizde devlete iliþkin, vatandaþýn çok da günlük yaþamýna dokunmayan deðerler.
Vatandaþ deðerleri diye adlandýracaðým deðerler ise özgürlük, kiþi baþýna gelir düzeyi, eðitim, saðlýk gibi deðerler.
Hem devlet hem de vatandaþ deðerleri listeleri daha da uzatýlabilir.
Ben bir cumhuriyetin baþarýsýnýn nihai analizde vatandaþ deðerleri ile ölçülmesindenyanayým.
Bir cumhuriyet çok baðýmsýz olabilir, laiklik ilkesinin burnundan kýl aldýrmayabilir, birlik ve beraberlik ilkesi tehdit altýnda olmayabilir, anti-emperyalist tavýrlar çok güçlü ve önde olabilir ama bunlarýn yanýnda vatandaþýn kendisinin hayat kalitesi de çok düþük olabilir.
Bir cumhuriyetin baþarýsý mutlaka ama mutlaka vatandaþýnýn yaþam kalitesiyle ölçülmelidir.
Vatandaþýnýn yaþam kalitesi düþük bir cumhuriyet baþarýsýzdýr.
Birleþmiþ Milletler Kalkýnma Programý ünlü nobelli hint-britanyalý iktisatçý Amartya Sen’in önderliðinde geliþtirdiði bir vatandaþ yaþam kalitesi, insani geliþmiþlik endeksini 1990’dan beri yayýnlýyor ve her sene 180 dolayýnda ülkeyi vatandaþlarýnýn yaþam kalitesi açýsýndan sýralamaya tabi tutuyor.
Söz konusu endeksde üç temel kriter var, detaylarýna girmiyorum, bunlar hesaplanabilir kriterler: kiþi baþýna gelir (SGP), eðitim (15+ nüfusun ortalama eðitim yaþý) ve saðlýk (yeni doðan bebeklerin yaþam beklentisi).
Bu üç kritere göre hesaplanan bir insani geliþmiþlik endeks deðerine göre ülkeler en yüksek endeks deðerinden en düþük endeks deðerine doðru sýralanýyorlar ve bu alanda yapýlan en son çalýþmaya göre Türkiye 92. sýrada; baþka bir ifadeyle insani geliþmiþlik endeks deðeri bizden yüksek 91 ülke mevcut yeryüzünde.
Ben bu sýralamadaki yerimizden bir vatandaþ olarak çok rahatsýzým.
Bu konu hamaset kaldýrmayan bir alan ve son derece objektif ölçütlerle hesaplanmýþ bir endeks söz konusu.
Bir insan ya da bir toplum düþünün, zengin, eðitimli ve saðlýklý, aklýma yaþam kalitesine iliþkin olarak olmaz ise olmaz dördüncü bir kriter gelmiyor doðrusu.
2023’e on sene kaldý, þayet Cumhuriyet’in yüzüncü yýlýna vatandaþýn yaþam kalitesine iliþkin bir sýralamada 90’lý sýralarda girersek yüzüncü yýl nutuklarýnda neler söyleyebiliriz merak ediyorum doðrusu.
Çok net söylüyorum, yüzüncü senesine vatandaþ deðerleri (zenginlik, eðitim, saðlýk) sýarlamasýnda doksanlý bir yerde olan cumhuriyete baþarýlý demek mümkün deðildir.
2023’e on sene kaldý, bari ülkeyi o tarihe kadar bu sýralamada kýrklý, ellili bir sýraya (zenginlik, eðitim, saðlýk) çekebilmek için elimizden geleni yapalým.
Cumhuriyet Bayramýmýz hepimize kutlu olsun.