Cumhuriyet’i “olmamak” anlayanlara...

Geçmiþte yazdýklarýma bakarken bir not buldum, ilginç detaylarý kaleme almýþým. Aklýmda kalan bir görüntüyü anlatýyorum ve aslýnda bugün bile hayal edince oldukça ilginç detaylara haiz... 

Notu birlikte okuyalým ve devam edelim yazýyý kurgulamaya;

“...sokaklarda zorlanan CUMHURÝYET Bayramý toplanmalarýndan aklýmda kalan bir kare: sokaktaki vatandaþý “kendinden” görmeyen hatta ‘oy verme hakký benimle ayný nasýl olur’ diyen bir avuç insan, “gün arasý” veya “gezme molasýnda”, ellerinde bayraklar toplanmýþlar, Niþantaþý, Þiþli, Baðdat Caddesi, Bebek’te yürüyorlar... Arada þu tip cümleler dýþarý kadar taþýyor:Bu ülke Ýran olmayacak! Cumhuriyet kavramýndan anladýklarýna bakýn; ‘Ýran olmamak, X olmamak, Z olmamak’! Ya ‘ne olmak’... Yoksa esas amaç hiçbir þey OLMAMAMIZ MI !”

Sevgili dostlar, yukarýdaki mantýðý ve manzarayý uzun yýllar yaþadýk, GEZÝ olaylarýnda “zirvesini” gördük, uzantýlarýný ve uzatmalarýný da hâlâ yaþýyoruz... Cumhuriyet’i “Ýran olmamak, X olmamak, Z’yi asla kabul etmemek” olarak algýlayanlar veya kýsacasý yýllarca bu “motto” ile ortaya çýkan -tezahüreden “o zihniyet”, yýllarca bu ülkeyi “baský” altýnda tuttu ve “birþeyolmamak uðrunda” ne “olabileceðimizin de” önünü kesti! Kendi ortaya koyduðu “sanal korku daðlarý” ile “Olmama yolunda” kendi vatandaþýný “bölücü-gerici-mürteci” ilan eden de hep ayný kafaydý!

Türkiye “Ýran olmayacaktý, X olmayacaktý, Z’ye dönüþmeyecekti...”

Bu “sanal korku daðlarý” üzerinden türetilen tezleri savunanlar “olmamaktan-bölünmemekten” baþka birþey görmedikleri ve sorgulamadýklarý için örneðin þu soruyu asla sormadýlar: Türkiye neden IMF, Dünya Bankasý ve içerideki-dýþarýdaki 5000 kiþiye yýlda 70 milyar dolarýn üstünde faiz ödüyor? Veya Türk ekonomisinin kaymaðýný kimler yiyor, kimler içiyor? Bu sorular hiç sorulmadý, tek dert vardý; ÝRAN OLMAMAK !X olmamak, Z’yi kabul etmemek !YA NE OLMAK ! YOKSA ESAS AMAÇ Türkiye’yi korkutarak “KENDÝ YOLUNU” bulmasýný mý engellemekti !

Sevgili dostlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin “Cumhuriyet-Ulus Devlet-Üniteryapý” gibi vurgularýný sadece “olmamaktan” ibaret görenler, ürettikleri SANAL tehdit algýlamalarý ve içeride bu düzenin devamýný isteyen “iç-dýþ yerleþik düzene” bilerek veya bilmeyerek alet olmalarý sonucu bu ülkede “Cumhuriyetimizin” kimsesizlerin kimsesi-hepimizin her þeyiolmasýna, DEVLETÝN vatandaþýna refah üretmesine asla izin vermediler! Bu ülkeyi 1946’dan 2006’ya kadar “seçkinler çekti-çekiþtirdi”, ülke “iç-dýþ yerleþiklerin” elinde oyuncak oldu! Sonuç olarak karþýmýza; vatandaþýna 2500 dolarý geçmeyen bir gelir üretirken, 5000 kiþiye 60 yýla yakýn bir sürede 2,5 trilyon dolarýný kaptýran bir ülke ortaya çýktý! Dedikleri oldu; OLMADIK, OLAMADIK!

Sonuç: Devletini korumak isteyen her Türk vatandaþýna seslenerek bitiriyorum: Senin, benim, bizim en büyük düþmanýmýz “ne irtica, ne bölünme”, ne de YERLEÞÝK BASIN yoluyla türetilen diðer masallardýr. En büyük düþmanýmýz, “kanýmýzý, canýmýzý, varlýðýmýzý” emen yerleþik yapýdýr ve sökülmeye baþlayan bu “düzen” tam olarak yerinden edilmeden bu ülkede DEVLET ve “CUMHURÝYET tam olarak asla kimsesizlerin kimsesi” OLAMAZ!

Son söz: Türkiye Cumhuriyeti 2003 yýlýndan sonra özellikle 2008 dönemeci ile DEVLET, Halkýn seçtiklerinin yönettiði bir yapý olma yoluna girdi ve 10 Aðustos’ta MÝLLET’in sancaðý Çankaya’ya dikilince yeni, yepyeni, yaþanmamýþ bir dönem baþlayacak... Bu mantýðý ve gerçeði her Türk vatandaþý sorgulamalý ve detaylarýyla özünü idrak etmeli!

Önemli not: En fazla pompalandýðý dönemlerde bile Türkiye için “irtica-bölünme” gibi kavramlar asla gerçek bir “tehdit” olmadý. Böyle algýlamýz, buna inanmamýz ve gerçekleri sorgulayamamamýz istendi! Türkiye artýk uyanýk ve “BÜYÜK TÜRKÝYE” yolunda dev adýmlarla ilerliyoruz... Yaþasýn 10 Aðustos “YENÝ TÜRKÝYE’nin BAÐIMSIZLIK ve ZAFER” bayramý...