Cüneyt Çakır bugün düdüğünü asma kararı alsa televizyon kanalları önüne hemen bol sıfırlı mukaveleler koyar. Şaşırmayın bizim futbol televizyonculuğu böyle şeylere alışkındır. Hatırlayın, Fatih Terim Hoca, İtalya’da Fiorentina’yı çalıştırırken her hafta sonu CNN Türk yayınına özel uçakla getirilidi. Şimdi eski bütçeler yok haliyle de Marcus Merk, Lig Tv yayınına tarifeli uçakla gidip geliyor ama konu o değil. Ekran bambaşka birşey. Sahadaki isminiz ne kadar büyük olursa olsun ekranda silinip gidebiliyorsunuz. Mesela eski MHK Başkanı Bülent Yavuz, ekranda kendisi gibi oldu, o hali tutmayınca bağırarak konuşan, elleri kolları çok hareketli bir adam çıktı karşımıza... Tanju Çolak büyük futbolcuydu ama Rıdvan Dilmen kadar çok aranan bir yorumcu olmadı. Daha çok örnek var ama dedim ya ekran başka birşey diye... Cüneyt Çakır düdüğünü ne zaman asar ne zaman ekranda yorumcu olur bilmem ama birşeyi aklından hiç çıkarmasın. Kanallar sözleşmeyi imzalatıncaya kadar gösterdikleri saygı ve ihtimamı reytingler kötü giderse hemen unuturlar. Ve seyirci ekranda ağır duruşluları değil Akdenizli davrananları sever...
Uygulamalı gazetecilik
Bu aralar herkesin ortak konusu İDO’dan ve fiyat politikasıdan şikayetti. Herkes “özelleştirilmeden önce daha iyiydi” diyor. Peki tek bir haber bülteninde özelleştirmeden önceki fiyatları gösteren bir haber gördünüz mü? Birinde sadece yazmak ve montajlamak yetiyor diğerinde önce araştırma yapma zorunluluğu var. Gazeteci birşeye inanıyor diye herkes inanmak zorunda değil ki...
Akasya Durağı şaşkınlığı
Akasya Durağı giderek daha da bilmece haline gelen bir dizi oluyor. Kanal D’de yayınlandığı dönemde aldığı reyting herkesi şaşırtıyordu. Star TV satışında Doğuş Grubu’na gitti, yayından kalktı sonra Kanal D’de yeniden başladı. Üstelik yeni döneminde AB Grubu izleyici yakalayacak mizah da diziye eklenmiş, oyuncu kadrosu güçlendirilmişti. Kulağıma gelen bilgilere göre yeni dönem performansı kanal yönetimine ‘nerede eski günler’ dedirtiyormuş. Türkiye’de televizyonculukta bazı şeyleri anlamak gerçeten mümkün değil...
