Gökhan Gönül’ün pozisyonuna verilen penaltý; Webo iki golle karþýlýk vermeseydi, daha çok tartýþýlacaktý... Þimdi arada kaynayabilir.
Peki o hareket, gerçekten penaltý mýydý? Çünkü top, Gökhan’ýn baþparmak ucuna ancak deðmiþti. O kadardan penaltý olur mu? Hiç kimse biraz hamile, biraz bakire, biraz homoseksüel olmaz. Ya öyledir ya deðildir.
Gökhan’ýn eli bilinçli olarak topa giderken; durumu farkedip son anda elini çekmek istedi ama, topa temastan kurtulamadý. Teþebbüsün bile cezayý gerektirdiði bir statüde, hakeme “Niçin verdin?” diyemezsin. Pozisyon inandýrýcý deðil ama, karar doðru!
Ancak ne var ki; Webo’nun ikinci golü öncesinde, Ebue’ye yapýlmýþ çok açýk bir faul var. Bunu görmemek, Cüneyt Çakýr gibi üst düzey kariyerli bir hakem için tam bir felaket. Üstelik, ceza sahasý dýþýndaki benzer bir pozisyona faul çalmýþtý. Aradaki fark ne?
***
G.Saray þampiyon olduðu için, puan açýsýndan elbette bir beklentisi yoktu. F.Bahçe’nin de öyle... Ama takým, maçý koparmak, kotarmak ve kazanmak için canla-baþla çalýþýyordu. Sarý-kýrmýzýlýlar; yýllardýr maç kaybettikleri rakibine karþý, hiç olmazsa bu maçta bir üstünlük saðlama gibi bir heves içinde deðildi. Baþtan savma oynuyordu... Pozisyonu býrakýn, rakip ceza alanýna ortasý bile yoktu. Son anlardaki çabalarý hariç, galip gelmeyi hakedecek ne yaptý?
***
Yalnýz dikkatimi çeken ve beni rahatsýz eden þey; F.Bahçeli futbolcularýn gereksiz sinirli halleriydi. Volkan’ýn Sabri ve Drogba’ya, Emre’nin de Melo’ya yaptýklarý yakýþýksýzdý. Biri ortalýðý yatýþtýrmaya, öbürü yerdeki F.Bahçeliyi eliyle kaldýrmaya niyetliydi. Öfke niye?
Cüneyt Çakýr da, maçý kontrolu altýnda tutmada baþarýlý deðildi. Gereken kartlarý daha önce gösterseydi, maç bu denli hýrçýn ve sert geçmezdi. Cüneyt, çok tartýþýlacak.