Bu turnuvadan önce kime sorsaydınız, Cüneyt Çakır’ın Türkiye Süper Ligi’nde başarısız olduğunu söylerdi. Hatta bu konuda geçmişte çok eleştirildi.
Geçtiğimiz yılın kasım ayı başlarında bu eleştiriler tavan yapmıştı. O günlerde (Yani bundan 8 ay önce) yazdığım yazıda “Cüneyt Çakır’ı bu kadar kolay harcamayın. Avrupa onun kıymetini biliyor. Göreceksiniz bu adam Şampiyonlar Ligi Yarı Finali’ni yönetecek, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da finale adını yazdıracak. Bu bir tahmin, niyet, öngörü değil; olacağı önceden söylemektir” demiştim.
* * *
Biz bunları söyledik ama; Cüneyt’in Avrupa Şampiyonası’ndaki ilk maç yönetimi için “orta şekerli” ifadesini kullanmıştık. Oysa 8.5 puanla şampiyonanın en yüksek notunu aldı. Türk olduğumuz için, Türk kafasıyla yazdık ve o maçtaki başarısını iyi süzemedik. Avrupa ile bizim aramızda bir algılama farkı var. Olayı tam çözemiyoruz. Genç hakemimizin dünkü yönetimi de, Türkiye’de olsaydı eleştiri alırdı. 31. dakikadaki bir penaltı pozisyonu yüzünden çarmığa gererdik. Oysa; bir hakemin penaltı verip vermemesi, haklı olup olmaması önemli değildir. Başarı için ölçüm kıstasları çok farklı. Bunu bildiğimiz halde hep penaltı yanlışlarına odaklarınız.
Oysa Cüneyt; kırmızı dahil; kartlarında ve kararlarında haklıydı.
* * *
İtalya maçın başlarında zorlandığı ve baskı yediği İrlanda’yı, zaman içinde etkisi altına aldı. Aslında İrlanda sürpriz yapacak bir dirilik gösterdi ama gol atacakken 2.’sini yedi.
