DAEŞ gel; biraz da Bayırbucak’ta eyleş!

Yıllardır “Suriye’nin toprak bütünlüğü” diye çırpınıyoruz. Oysa bizzat Esad başta olmak üzere herkes bu ülkeyi parçalamak için çekiştiriyor.

Hâlâ “Suriye ile 911 km sınırımız var” deyip duruyoruz ama bu sınırın ötesi, döviz kuru gibi neredeyse her gün değişen komşuların türediği bataklık haline geldi.

Bu ‘bataklık’ta DAEŞ adında, uzaktan yakından; kullanan herkesin işine yarayan bir ‘maymuncuk’ üretildi.

Güya rejimin de düşmanı olan (!) bu teröristlerin Suriye’deki her adımı, ne hikmetse Esad’ı desteklemiş ve meşruiyet kazandırmıştır.

Hele Rusya, ne yapsa DAEŞ’in hakkını ödeyemez!

Suriye ile hiçbir alakası olmayan Rusya “DAEŞ ile mücadele edeceğim” diye çöreklendiği bu ülkede aynı ‘parola’yı kullanarak yıllardır peşinde koştuğu ulusal hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Hatta Putin’e göre vurduğumuz Rus uçağı da aslında Hatay semalarında DAEŞ teröristlerini kovalıyordu!

DAEŞ, Avrupa’nın da çok işine yaradı. Hem ülkelerinde ‘safra’ları çaktırmadan Suriye’ye gönderdiler hem de canları istediğinde Türkiye’yi ‘DAEŞ sopası’ ile dövdüler.

İçeride ise FETÖ’den PKK’ya bütün Türkiye düşmanları da tepe tepe kullandı.  

Parola DAEŞ işgal serbest...

En ilginci de “DAEŞ bize saldırıyor” diye dünyayı ayağa kaldıran PYD, DAEŞ sayesinde ‘kanton’lara kavuştu.

Bu örgütün son ‘kullanıcısı’ Rusya, adını “DAEŞ ile mücadele” koyup, İran ve PYD ile birlikte burnumuzun dibinde ciddi operasyonlar yapmaktadır.

Bu vampirlerin yoğunlaştığı Bayırbucak bölgesi, Afrin ve Kobani’den Cizre Kantonu’na kadar uzanan ‘koridor’un Akdeniz’e açılan kapısıdır. Ve burası olmadığı sürece geri kalan kantonlar ‘körduvar’dan ibarettir. Bütün kavga bu bölge içindir. Buranın asıl sahipleri olan Suriye Türkleri de bu adi menfaatlere kurban edilmektedir.

Ama ne hikmetse bu kardeşlerimizin feryadını kimse duymuyor. Kobani için yırtınanlar bu kardeşlerimiz için kılını bile kıpırdatmıyor.

Peki neden?..

İşin sırrı o ‘maymuncuk’ta ise DAEŞ biraz da Bayırbucak’a uğrasa da Suriye’deki Türkler’in de bir ‘kanton’u olsa...

KAFAMA TAKILANLAR...

VİCDANINI HENDEĞE DÜŞÜRENLER...

İstanbul’da İSKİ’nin açtığı geçici çukurları insanlık dışı sayanlar, 4 ağacın yeri değiştiriliyor diye isyan başlatanlar, Cizre’yi, Nusaybin’i, Diyarbakır’ı köstebek yuvasına çeviren teröristlere tepkiyi bırakın “arkadaş” oluyor.

Camiler örgüt merkezi gibi kullanılıyor, yetmiyor cayır cayır yakılıyor, sırtını PKK’ya dayayanlar meclis kürsüsüne çıkıp 77 milyonun gözünün içine baka baka “Kurşunlu Camii’ni devlet bombaladı” diyor.

Ve FETÖ mecraları ve benzer Erdoğan düşmanları hâlâ “Ama...” diye başlayan yuvarlak cümlelerle bu rezillikleri savunmaya çalışıyor.

Acaba bunlar kendi vicdanına nasıl hesap veriyor?..

DEMİRTAŞ KİME HİZMET EDİYOR?

HDP’nin Eşbaşkanları her ağzını açtığında “barış” muhabbeti yapar. İşte bu eş başkanlardan en “cici” olanı, “Partideki Erdoğan yanlılarını ayıkladıklarını” söyledi.

Sayın Erdoğan halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanıdır ve Kürtler için Demirtaş’ın hayal bile edemeyeceği kadar önemli kazanımlar sağlamıştır. Kürtler için siyaset yaptığını iddia eden bir partideki bazı üyelerin böyle bir şahsiyeti sevmesinden daha doğal ne olabilir?

Kürtler’in ‘insanca’ yaşaması için hayatını ortaya koyan bir lidere, Demirtaş’ın bu kadar tahammülsüzlüğü Kürtler için değilse kimin için acaba?