Yaþadýðýmýz örnekler gösteriyor ki, uzun zamandýr Türkiye’deki gazetecilik faaliyeti maalesef bir kirlilikle maluldür. Gazeteciliði itibarsýzlaþtýran bu anlayýþýn arkasýnda her zaman ayný nedenler yok kuþkusuz.
Türkiye’nin yaþadýðý sýkýntýlý dönemlere, demokratik deðiþim ve dönüþüm hamlelerine yakýndan baktýðýmýzda, Türkiye’deki bazý gazetecilerin, kimi zaman genetik kodlarýna iþlemiþ olan “vesayet” algýsýyla, kimi zaman ulusalcý bir refleksle, kimi zaman da bir istihbaratçý edasýyla gazetecilik yaptýðýný görürüz.
Türkiye’nin darbelerle karartýlan yýllarý, gazeteciliðin de en karanlýk yýllarýdýr.
Bugünlerde istemeyerek de olsa, demokrasi tramvayýnýn kýyýsýndan köþesinden tutunmaya çalýþan bazý gazeteciler, geçmiþte manþetleriyle kararttýklarý hayatlardan dolayý, hiçbir þekilde toplumdan özür dilemek niyetinde olmasalar da, toplumsal hafýza bu kirli gazetecilik anlayýþýný asla affetmiyor.
Bazý gazeteciler için “demokrasi tramvayýna gönülsüz binenler” ya da “demokratmýþ gibi yapanlar” þeklinde ifadeler kullanmamýzý yadýrgayanlar olabilir.
Elbette, kimsenin demokratlýðýný sorgulamak niyetinde deðilim, ayrýca böyle bir hakkým da yok.
Böyle bir ifade kullanýyorum, çünkü: Þimdilerde bu gazeteciler diyorlar ki, “AK Parti iktidarý giderek otoriterleþiyor, gazetecilerin özgürlük alaný daralýyor, gazeteciler özgürce yazamýyor, iþlerini kaybediyor. Düþüncelerini 10 yýl önce olduðu gibi özgürce ifade edemiyorlar.”
Kesinlikle doðru deðil. Bu iddialarý ortaya atan gazetecilerin büyük çoðunluðu, meslek hayatlarýnýn büyük bir bölümünü darbelere akrabalýk yaparak geçirmiþ, attýklarý manþetler ve yazdýklarý yazýlarla insanlarýn hayatlarýný karartma suçu iþlemiþ insanlar.
Demek istiyorlar ki, on yýl önce biz daha rahattýk. Elhak, doðrudur. Çünkü, o günlerde yaptýklarý iþ tam da embeddet gazetecilikti. Ve de geçerli olan “vesayet” gazeteciliði yapmaktý.
Ahmet Kaya hakkýnda, “Þerefsiz” manþeti atarken ya da toplumun büyük bölümünü hedef alan “Topyekun savaþ” baþlýðýný kullanýrken kimse onlara hesap sormuyordu.
Türkiye, son on yýlda yaþadýðý deðiþim ve sivilleþme mücadelesi sonunda bir demokratikleþme seviyesi kazandý. Artýk toplum, bu tür haysiyet cellatlýklarý konusunda daha duyarlý.
Evet, vesayet gazetecileri insanlarýn özgürlüklerine müdahale konusundaki eski imtiyazlarýný kaybettiler. Eðer kastettikleri buysa, evet eskisi kadar özgür deðiller. Çünkü. bütün bunlar, ayný zamanda birer insan haklarý suçudur.
Bazý gazetecilerin, iktidar yüzünden iþlerini kaybettiði iddiasý da tam bir þehir efsanesidir. Gazetelerde yazý yazmayý, televizyonlarda yorum yapmayý býrakan ya da iþveren tarafýndan gönderilen gazetecileri tek tek ele aldýðýmýzda, hemen büyük bir bölümünün darbe beslemesi gazeteciler olduðunu görürüz.
Dolayýsýyla, demokratik özelliklerin ön plana çýktýðý “yeni Türkiye”de, kendiliðinden bir elemenin olmasý doðaldýr. Ayrýca, demokratikleþme trendinin yüksek olduðu bir Türkiye’de patronlarýn, bir takým “fayda-maliyet” analizi yaparak vesayet ruhuna baðlý gazetecilerle yollarýný ayýrmasýný da anlayýþla karþýlamak gerekir.
Açýkçasý, dünyadaki ve medyadaki deðiþim dinamiklerini dikkate almadan, “Yazarlar köþelerini iktidar yüzünden kaybediyor” þeklindeki ezberlenmiþ bir kolaycýlýðýn demokrasi aþkýndan deðil, vesayet özleminden kaynaklandýðýný düþünüyorum.
Askerin sýnýrlarý korumasýna evet siyasete yol göstermesine hayýr
Biz on yýl önce de, haysiyet cellatlýðýna ve “vesayet” gazeteciliðine karþýydýk, bugün de karþýyýz.
Türk ordusunun, bu ülkenin sýnýrlarýný koruyacaðýna hep inandýk, bugün de inanýyoruz. Ancak, askerin elinde silahla siyasete yol göstermesine, korumasýna hiç inanmadýk, bugün de inanmýyoruz.
STAR gazetesi, 1 Mayýs’ta attýðý, “Ordumuz bizi korur zannettik” manþetiyle gündem oluþturdu. Bilindiði gibi, bazý aydýnlar ve “sözde” sivil toplum kuruluþlarý, “vesayet” döneminin sona ermesinden dolayý hala yas tutuyorlar. Nitekim, Ýstanbul Baro Baþkaný Ümit Kocasakal geçtiðimiz günlerde Eskiþehir’de yaptýðý bir konuþmada, ordunun, vesayetin bitiþine sessiz kalmasýndan, Kemalistlere sahip çýkmamasýndan yakýndý ve “Ordumuz bizi korur zannettik” diyerek, hala demokrasi dýþý beklentiler içinde olduðunu açýkça ortaya koydu.
STAR’ýn manþetinden bir gün sonra, Genelkurmay Baþkanlýðý, sert bir açýklama yaptý ve “Askeri kýþkýrtmayýn, biz demokrasiye sonuna kadar baðlýyýz” diyerek, askere yetkisi dýþýnda görev biçenlere karþý açýk bir tavýr ortaya koydu.
STAR Gazze’de
STAR gazetesi, Arap Baharý ile birlikte Ýslam coðrafyasýndaki özgürlük isyanlarýný, diktatörlerin giderayak kendi halklarýna yaþattýklarý acýlarý ve Gazze’deki insanlýk dramýný bizzat muhabirlerini göndererek okurlarýna aktarmaya çalýþýyor. Muhabirimiz Özlem Yurtçu Gazze’ye gitti ve Filistin halkýnýn hayat damarý olan Gazze Tüneli’nden geçerek en sýcak haberleri ve fotoðraflarý gönderdi.
Okuyucularýmýza teþekkür
YGS, KPSS ve SBS kitapçýklarýyla gençlerimize büyük bir eðitim katkýsý saðlayan STAR Üstad Necip Fazýl’ýn Büyük Doðu dergisini vererek çok önemli bir kültür hizmetinin altýna da imza atmaya devam ediyor. Hizmetlerin kalitesiyle birlikte STAR’ýn tirajý da yükseliyor. 30 Nisan-6 Mayýs tarihleri arasýndaki günlük ortalama net satýþýmýz 164 bin 124 oldu. Okurlarýmýza sonsuz teþekkürler.