Dahlan Türkiye’de çalışmaya devam ediyor

İki BAE casusu yakalanmıştı hatırlarsanız. O iki ismin Filistinli Muhammed Dahlan’a çalıştığı netleşti. Peki bu Dahlan kim ve ne yapmaya çalışıyor? CIA'in Filistin başta olmak üzere bölgeye dönük operasyonlarının neredeyse tamamında kullandığı bir isim Dahlan. Mısır Darbesinin de koordinatörü olan bu adam, Mısır'dan hemen sonra, Eylül 2013'te Türkiye'ye geldi. Tam 17/25 Aralık öncesi. Burada darbe girişiminin koordinasyonunda belli roller üstlendi. Ama FETÖ'cülerin planı toptan çökünce, o da sessizce ortadan kayboldu. 15 Temmuz’da yine sahneye çıktı. Darbe girişiminden sadece bir kaç hafta önce Birleşik Arap Emirlikleri, darbenin finansmanı için fon aktardı. Bunu Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zeyid el Nahyan ile yakın ilişkileri olan Muhammed Dahlan aracılığıyla yaptı… Dahlan doğrudan Fethullah Gülen ile temas kurdu. Bu ilişkiye, ABD'de yaşayan Filistinli bir iş adamı yardımcı oldu. Bu iş adamının kimliği MİT tarafından biliniyor. Dahlan ayrıca, darbecilerle birlikte hareket eden Afganistan'daki Türk Görev Gücü Komutanı Tümgeneral Cahit Bakır ile Kabil Eğitim Yardım ve Danışma Komutanı Tuğgeneral Şener Topuç'u Dubai'ye kaçıran isim. Ancak işler sarpa sarınca iki darbeciyi Dubai havaalanında bırakıp kayıplara karıştı. Türk istihbaratı da paketleri alıp memlekete getirdi. Şimdi yine buralarda adamlarını görüyoruz. Amman dikkat. 

 

Kendimize haksızlık etmeyelim

Emine Bulut cinayeti üzerinden kadın cinayetleri ve kadına şiddet konuşuluyor kaç gündür.  Fakat bu konuşmalar sırasında öyle bir tablo konuyor ki ortaya, sanki yollar sapıklardan geçilmiyor sanki her boşanmış erkek bir cani sanki her kadın bir açık hedef! Bir saniye bir saniye. Tablonun böyle karanlık olmadığı bu hadisenin günlerdir ilk sırada yer almasından belli değil mi? Kanıksanmamış olmasından. Her yeni olayla karşılaşıldığında aynı sert tepkinin verilmesinden. Bakın Emine Bulut’un yaşadıklarının 80 milyon hepimizi bir araya getirmesinin bir okuması var. Herkesin aynı öfkeyle bu cinayeti lanetlemesi şu anlama geliyor; biz hâlâ çok iyiyiz. Kendimize haksızlık etmeyelim. Emine Bulut’u katleden aşağılıklar azınlıkta ve sahip çıkanı da yok. Oysa biz birlikte güçlüyüz. 

 

Ortağınız PKK’yı arkalamaya devam ediyor!

Orman yangınlarını PKK üstlendiğinden beri derin bir sessizliğe gömülen CHP’nin içler acısı halini görüyorsunuz değil mi? Düne kadar ormanlar/ağaçlar üzerinden demediğini bırakmayan bu çevreler, söz konusu PKK olunca sus-pus. İnanılır gibi değil. Ya hu bu nasıl kirli bir ittifakmış ki, bir işin ucu terörist PKK’ya dokununca bir anda hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar. Maden sahaları için ağaç kesilince ortalığı ayağa kaldıranlar, PKK ormanları yakınca sessiz kalıyor. Peki bu ittifakın bir tarafı olmaktan gurur duyan İYİ Partili kadrolara ne demeli? Ortağınız PKK’yı arkalamaya devam ediyor Hanımefendi, işitiyor musunuz?

  

Rasim Ozan konuşurken susanlar konuşuyor

Rasim Ozan Kütahyalı’yı seversiniz sevmezsiniz. Fakat hakkını teslim etmek lazım. 7 Şubat kepazeliği, 17 Aralık darbe girişimi, Faşist Gezi kalkışması ve elbette 15 Temmuz’daki duruşunu bugün ‘makbul’ gördüğünüz pek çok yazar göstermedi. Vaktin ‘havayı koklayan adam’ları bugün almışlar ellerine kağıt-kalem, ‘adam asmaca’ oynuyorlar. Söylediği söz bir hataydı. Ve o da bu hatasını kabul edip özür diledi. Bundan sonraki her adım intikamcı bir ruh halinin ürünüdür ve kimse kusura bakmasın ama o talihsiz sözüyle de ilgili değildir. Dilerseniz bütün kanalları Rasim Ozan’a kapatın. Toplam doğrunun önüne geçemezsiniz.