Danışmanın fikri mi danışanın kararı mı?!

Medyada birilerinin danışmanları üzerinden eleştirildiğine çok sık şahit oluyoruz.

Tam tersi de varit. Danışmanlar danışanları üzerinden de eleştiriliyor.

Özellikle danışmanla danışan arasında fikir ayrılığı varsa, yahut da danışman danışanın kararından farklı fikir açıklamışsa eleştiri konusu oluyor.

Bunu hem iş dünyasında hem de siyaset âleminde görebiliyoruz.

***

Bakıyoruz çok mütedeyyin bir iş adamının yanında dinle diyanetle alakası olmayan danışmanlar çalışıyor. Yadırganıyor.

Aynı durum siyaset dünyasında daha farklı tartışmaları beraberinde getiriyor.

Özellikle siyasilerin danışmanları üzerinden vurulduğuna çok sık şahit oluyoruz.

Danışmanın bir düşüncesi eleştirilirken danışman üzerinden o siyasetçi hedefe konuyor.

Filan siyasetçinin danışmanıdiyerek söze başlanıyor. O siyasetçiye desubliminal mesajlar gönderiliyor.

***

Bunu bizim arkadaşlarımız da yapıyor ki ben doğru bulmuyorum.

Siyasetçi olsun iş adamı olsun özellikle yöneticilerin faklı düşünenlerle çalışması başarı elde etmeleri açısından doğru bir yaklaşımdır.

Farklı görüşlerive yaklaşımları öğrenmek için farklı danışmanlar yöneticilerin kalitesini de artırır.

Hatta ekstrem fikirlere sahip danışmanlar belki yöneticilerin isabetli karar almalarında daha da faydalı olabilirler.

***

Özellikle danışanları danışmanlarının farklı düşünceleri sebebiyle eleştirmek fevkalade yanlıştır. Önemli olan danışmanın farklı düşünmesi değil danışanın kararıdır.

Çünkü danışan kimse her görüşten uzmanın fikirlerini alır dinler ve sonunda kendisi bir karar verir.

İşte önemli olan o karardır. İş adamını da siyasetçiyi de kararı üzerinden değerlendirmek gerekir, danışmanının farklı fikirlerinden dolayı değil.

Günümüzde de maalesef özellikle siyasetçiler danışmanları üzerinden eleştirilmektedir ki bence bu yaklaşım bel altı vuruştur.

Bir yönetici ne kadar farklı düşünen danışmanlarla çalışıyorsa bence o kadar başarılı olacak demektir.

Ben yöneticinin kararına bakarım danışmanın farklı düşüncesine değil!

***

Danışman güvenilir insandır” mealinde bir hadis-i şerif de vardır. Danışmanın farklı düşüncede olması onun güvenilir olmadığı anlamına gelmez.

Danışman kendi fikrini gizler ve yöneticinin hoşuna gidecek fikir beyan ederse o danışman güvenilir olmaktan çıkar. Hatta bu hadisin farklı rivayetlerinde, “Danışıldığında kendi fikrini açıklasın” emri vardır. Dolayısıyla danışmanın ne kadar aykırı olursa olsun kendi fikrini söylemesi gerekir.

Özetle, farklı fikir sahibi danışmanlar üzerinden danışanları eleştirmek mantıklı değildir.

Önemli olandanışmanın fikri değil danışanın kararıdır. Çünkü bağlayıcı olan ve yaptırım gücü olan yöneticinin kararıdır danışmanın fikri değil.

Hep kötülük düşünüp o istikamette danışman tercih edenler bu değerlendirmemize dâhil değildir.

Onlar için “Kılavuzu kara olanın…” der geçeriz.