15 TEMMUZ YAZILARI
15 Temmuz sonrasý açýlan “darbe” davalarýnda “bir numaralý” sanýðýn Fethullah Gülen olduðu ve hakkýnda, defalarca ömür boyu hapis istendiði biliniyor. Yasalarda idam olsaydý, idam talebinde bulunulacaðý da belli.
Buna raðmen þu ana kadar Yapý darbede rol aldýklarý iddiasýný reddetti.
Reddetti ama ne yargýda ne de toplumun kahir ekseriyetinde bu reddin bir karþýlýðý oluþmadý.
Ancak kahir ekseriyetin yanýnda bir topluluk var ki, onlar hala hadiseye, Gülen'in koyduðu ilk yargý ile, yani “Tayyip Erdoðan'ýn kurguladýðý tiyatro” olarak bakýyor.
Gülen'in “inkar”ýný anlamak mümkün. Ýtiraf ederse dünyaya bakacak yüzü kalmaz, bunun bedeli de belli.
Ancak, Yapý'nýn topluma uzanan iltisaklý alanýnýn henüz uyanamamýþ olmasýný anlamak mümkün deðil. Uyanmasý önemli, çünkü uyanýrsa, toplumda þu veya bu dini yapýya baðlý insanlarýn, “Yanlýþ”ýn içine boylu boyunca düþebileceði izlenimi ortadan kalkacak. Uyanmazsa, aksine, 249 kiþinin can verdiði, binlerce insanýn yaralandýðý bir vahþet kalkýþmasýna raðmen “gerçeði görmemekte ýsrar” gibi bir bir akýl tutulmasý durumu ortaya çýkacak.
Ben, “Mutfak bütçesinden para ayýrýp öðrenci bursu veren kadýný ya da Boðaziçi üniversitesini derece ile bitirip Moðolistan'a karýn tokluðuna öðretmenlik yapmaya giden genci bu savaþa sokmayýn” diye yazdým kaç kere.
Bir savaþ sürdürüldü. Ve savaþ 15 Temmuz'a kadar üstelik dozu yükselerek devam etti.
Aslýnda bu savaþ sýrasýnda da Yapý içinde “Cemaat baðlýlýðý” ile bulunanlarýn “Ne yapýyoruz biz? Biz bunun için mi bir araya geldik? Hizmet bu mu?” diye sorgulamalarý gerekirdi?
Yapý'nýn Yargý – Emniyet uzantýlarýnýn akýl almaz iþlere imza attýðý günlerde “Cemaatin devlet içinde varoluþu bunun için miydi” diye sorgulamalarý gerekirdi.
O beddua sahnesiyle ortaya çýkan “Gülen Profili” klinik bir olayla karþý karþýya bulunulduðu gibi bir sorgulama için acayip bir fýrsattý.
Bir dönem geldi, “Yapý'nýn TSK içindeki unsurlarý”nýn darbe yapma ihtimali konuþulmaya baþlandý. Evet, TSK içinde Yapý'ya mensup olanlar vardý. Bunlarýn, TSK içinde bulunuþu, kendilerini gizlemek için “Ýslam'ýn ölçülerini ýskalama”ya varýncaya kadar önemsedikleri biliniyordu. “Tedbir” neredeyse “Ýslamsýz” bir kiþilik modeline yol açmýþtý. Neden? TSK'da bulunuþun “stratejik anlamý” sebebiyle. Bu varlýk ve darbe... Olmayacak bir þey mi diye sorulduðunda hiç kimse ihtimali yok farzetmiyordu.
Bir yanda siyasi iktidarla hatta doðrudan Tayyip Erdoðan'la keskinleþen savaþ, bunun için Yargý- Emniyet güçlerinin savaþa sürülmesi, tabanda savaþýn psikolojik boyutunun harlanmasý...
Silahlý kuvvetlerdeki güç?
O, devreye sokulmayacak mýydý?
15 Temmuz'da TSK bünyesindeki bir yapý harekete geçti. O yapýnýn, sivil unsurlarla iþbirliði içinde hareket ettikleri, bu sivil unsurlarýn Gülen'le iliþkili olduklarý ve o gece askeri alanlarda ellerinde silah ne iþ yaptýklarýný izah ederken komik duruma düþtükleri artýk ayan beyan bellidir.
Ayrýca medyacý olarak tanýnan bazý sivil vatandaþlarýn asker kalkýþmasýný heyecanla selamlayan konuþmalarý da görüntülere yansýmýþ bulunuyor.
Buna raðmen “Bu bir tiyatro” söylemi sürdürülüyor. Ben bir ara, “Tiyatro diye bir þey varsa, neden oynadýnýz bu rolde” diye sordum. Cevap yok.
Þu ana kadar, o Yapý'dan “15 Temmuz Türkiye'ye bir saldýrýdýr. Arkasýnda ve içinde þunlar þunlar vardýr” gibi bir açýklama gelmedi. Kendi dýþlarýnda olmuþsa bile, en azýndan 15 Temmuz'u anlamak gibi bir çaba içine girmeleri beklenmez miydi? Memleket yanýyor ve bunlarýn “Kundakçýlar”ý görmek gibi bir hamleleri olmuyor? Neden acaba?
Kundakçýlarýn kendilerinden olmasý yüzünden mi?
Birisi çýksýn “Kundakçýlar hak ettikleri cezayý bulsun” desin. Hani nerde?
Ýnsanlarý savaþa soktunuz. Zihinleri kinle doldurdunuz. Erdoðan'a yönelik kinler cinayet iþleyecek bir yoðunluk taþýyordu. Onun içinden insanlarýn canýna kasteden darbe giriþimi de çýkardý. Hiç boþuna inkar etmeyin.
“Hizmet”diye baðlananlarý da yaktýnýz. O ayrý bir cinayet. Ýnsanlarýn “Cemaat” algýsýný zehirlediniz. O ayrý bir cinayet. Elleriniz kanlý. Sizi hangi tevbe arýndýrýr?
