-SANTIAGO-
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn çok sayýda iþadamý ile birlikte Þili, Peru ve Ekvador’u ihtiva eden gezisi çerçevesinde Latin Amerika’dayýz.
Yerlilerin deyimiyle “dünyanýn sonu”nda...
Onlar kendi yaþadýklarý coðrafyaya niçin dünyanýn sonu dedi bilmiyorum ama bizim için tam da öyle. Zira ilk duraðýmýz Þili’nin baþkenti Santiago’ya 17 saat uçarak ulaþabildik.
***
Þili, Ant sýradaðlarý ile Pasifik Okyanusu arasýnda uzanan ince bir þerit. Adeta Güney Amerika’nýn kabuðu.
Baþkent Santiago beþ asýrlýk bir geçmiþe sahip. 17 milyonluk nüfusunun 6 milyonu burada yaþýyor. Çekici kuleleri de var sýkýcý barakalarý da.
Þili, Türkiye Cumhuriyeti’ni tanýyan ilk Latin Amerika ülkesi.
Ancak burada yaþayan hemþehrilerimizin ifadesine göre halk bizi ve ülkemizi yakýn zamana kadar hiç tanýmýyordu. Özellikle Osmanlý pasaportu ile gelen Ortadoðu kökenliler “Turcos” diye anýldýðý için “Türkler” olarak onlarý ölçü alýyorlardý.
Ancak son birkaç yýldýr büyük bir ilgiyle izledikleri dizilerimiz sayesinde “Türkler”i daha yakýndan tanýma fýrsatý bulmuþlar.
“Yalan Rüzgarý”nýn rövanþýný “Binbir Gece” çoktan almýþ durumda...
Artýk Türkler ve Türkiye ilgili her þey onlarýn ilgi odaðý haline gelmiþ.
Bu, bizim film sektöründe kat ettiðimiz mesafenin sonucudur ve biraz gayretle neler yapabileceðimizin müþahhas bir örneðidir.
Þili yönetimde bizden ileri...
Þili askerî darbe ile bizdeki son darbeden önce tanýþmýþ ama darbe travmasýný, bizim gibi sistem krizine dönüþmeden atlatmýþ.
Ülke baþkanlýk sistemi ile yönetiliyor. Temsilciler Meclisi ve Senato’dan meydana gelen Kongre, yasama ve denetleme görevini yürütüyor.
Halkýn seçtiði baþkan devleti de hükümeti de yönetiyor. Genel politikalarýn tespit ve tatbikini denetliyor.
Türkiye’deki müzmin muhaliflere göre bu tarifin adý “diktatörlük”tür.
Zaten alt yapýsý da hazýr!..
Bu düzenleme 1980 Anayasasý ile yapýlmýþ. Yani, 1973’te darbe ile gelen ve ülkeyi 17 yýl yöneten Pinochet’nin eseri...
Yani “Pinochet darbe yapmýþ ve düzene tam hakim olduktan sonra kendisine uygun bir sistem hazýrlamýþ. Þili’deki baþkanlýk sistemi de aslýnda darbeci Pinochet’nin, darbesini anayasa teminatý altýna almasýndan baþka bir þey deðil!..” diyebilirsiniz.
Asýl problem halk korkusu mu?
Peki bu sistem, Pinochet’den sonra ülkeyi nereye getirmiþ?..
Bugün Þili’yi kim yönetiyor biliyor musunuz?
2014 yýlýnda yüzde 62 oyla seçilen Michelle Bachelet...
Peki bayan Michelle kim biliyor musunuz?
Babasý, Pinochet tarafýndan iþkence ile öldürülen, bu yetmiyormuþ gibi annesi ile birlikte yýllarca gözaltý merkezlerinde iþkence gören, bu da yetmiyormuþ gibi ülkesinden sürgün edilen bir darbe maðduru...
Yani “darbeci Pinochet’nin kendisi için hazýrladýðý” baþkanlýk koltuðunda bugün Pinochet maðduru bir ailenin vatansever kýzý oturuyor.
***
Ey ülkemin kafasý serin, öfkesi derin müzminleri...
Eðer kendinize güveniyorsanýz, halkýn da size güveneceðine inanýyorsanýz ve sisteminiz netice itibariyle halkýn iradesine dayanýyorsa, sizin çok dilinize doladýðýnýz gibi ‘darbecinin sipariþi’ bile olsa kýsa zamanda aslýna rücu ediyor, halkýn emrine giriyor...
Hele de Türkiye gibi demokratik bir yapýda, kýlý kýrk yararak hazýrlanacak bir sistemden bu kadar korkmanýzýn asýl sebebi halk korkusu olmasýn...