Bütün siyasetini “yalanlar” ve “FETÖ tapeleri” üzerine kurmuþ Kemal Kýlýçdaroðlu, baþlattýðý yürüyüþe iliþkin, “Bu daha baþlangýç!” diyor.
Ne olacak?
Bütün Türkiye’yi mi adýmlayacaksýn?
Pensilvanya’ya filan yürüyüp Fetullah’ý mý alýp geleceksin?
Ne yapacaksýn?
Hayýr, “Bu daha baþlangýç” sözü, önümüzdeki günlerde sergilenecek kepazeliklere iþaret ediyor.
FETÖ’nün dümen suyuna girmiþ “Cumhuriyet” gazetesi de, müjde verir gibi, bu yürüyüþün “baþlangýç” olduðunu, kitlesel eylemlerin önümüzdeki günlerde “artarak” devam edeceðini yazýyor.
Paþa da böyle yapmýþtý...
Partilerinin ikinci adamý... “Þartlar olgunlaþýrsa darbe meþru haktýr” fetvasýnýn sahibi hani...
Menderes’i normal yollardan alt edemeyeceðini anlayýnca, “yurt gezileri”ne baþlamýþtý.
Ortada seçim filan yok, bu gezilere niçin ihtiyaç duymuþtu?
Hadi siyasetçidir... Arada sýrada “gezi programlarý” düzenler... Halkýn karþýsýna çýkar, meramýný “doðrudan” anlatýr... Bir tür seçim yatýrýmýdýr...
Peki, sivil bir siyasetçi, tamamen “sivil” bir geziye niçin ve neyi gözeterek “seferberlik” adýný verir?
Eski bir asker, çiçeði burnunda bir darbeci olduðu için mi?
Evet, Ýnönü’nün yurt gezilerinin ismi “seferberlik”ti.
Önce Kayseri’ye gitti.
Kayseri’de bir dizi olay meydana geldi.
Bu þehri seçmesinin özel bir nedeni vardý. Bir süre önce, Kayseri’nin bir ilçesinde DP’lilerle CHP’liler arasýnda siyasi yönü bulunmayan mevzi bir kavga çýkmýþ, bu tamamen mahalli özellikler gösteren kavga (CHP’lilerin de katkýlarýyla) kýsa sürede büyümüþ, siyasi bir kavgaya dönüþmüþtü.
Ýkinci duraðý Uþak’tý.
Uþak’ta da olaylar meydana geldi.
Hatta bir gazeteci, Ýnönü’nün DP’liler tarafýndan saldýrýya uðradýðýný, baþýnýn taþla yarýldýðýný iddia etti.
Kýyamet de bunun üzerine koptu.
Menderes diktatörleþiyordu. Ýfade hürriyeti kalmamýþtý. Müdahale elzemdi. “Kurtarýcýlar” neredeydi? (Aradan yýllar geçecek, Uþak’taki taþlama hadisesinin, stajyer bir muhabirin fantezisi olduðu itiraf edilecektir.)
Ýstanbul seferberliðinde de ayný þeyler oldu.
Binbaþý Kenan Bayraktar’ýn emrindeki askerler, Ýnönü’yü protesto eden kalabalýðý daðýttýðý ve kafilenin güvenli bir þekilde Topkapý’dan giriþ yapmasýný saðladýðý halde, matbuat Ýnönü’nün saldýrýya uðradýðýný yazmaktan imtina etmedi.
Böyle gidemezdi...
Bugün Ýnönü’ye, yarýn hepimize...
Kurtarýcýlar bir an önce gelmeliydi... Vs...
Ýnönü’nün seferberliðiyle eþzamanlý olarak Ankara ve Ýstanbul üniversitelerinde nümayiþler baþlatýlmýþ, ülke darbe havasýna sokulmuþtu.
FETÖ’nün Gezi’de ve 15 Temmuz’da baþaramadýðýný, Ýnönü’yle dirsek temasý halinde bulunan öðrenci liderleri baþarmýþ, halkýn seçtiði Baþbakan’ý daraðacýna yollamýþtý. (Menderes’i daraðacýna gönderen sürecin baþlatýcýlarýndan biri, gazetedeki köþesinden, “Yaþasýn kahraman Türk ordusu... Bize bu güzel günleri yaþattý!” diye sevinç çýðlýklar atýyordu. O adamýn iki oðlu, bugün darbe iklimi oluþturmak suçlamasýyla tutuklu bulunuyor. Demek ki darbecilik de “kalýtým yoluyla” geçiyormuþ.)
Seferberliklerini 27 Mayýs’la taçlandýran Ýnönü, darbeden sonra Baþbakan oldu
Seçimle gitmiþti, darbeyle geldi.
Benzetmek gibi olmasýn da, Kýlýçdaroðlu’nun FETÖ ve PKK destekli “adalet yürüyüþü”, Ýsmet Paþa’nýn seferberliklerini hatýrlatýyor sanki...
Paþasý “þartlarý” olgunlaþtýrmýþtý.
Kendisi de anayasanýn baðlayýcýlýðýna saldýrýyor. Yani, “Bu anayasayla yapýlan her þey gayrý meþrudur” diyerek, baþlattýðý kaos hareketine dýþ destekçiler arýyor.
Baþarabilirse, süreç iþleyecek, “Fetullahçý liberaller”in de temenni ettiði gibi, Türkiye’yi “iç savaþýn kanlý cehennemine” sokmuþ olacak!