CHP için siyaset yapmak o kadar meþakkatli bir hal aldý ki, partili vekiller ve CHP’ye kýlavuzluk eden kalemler ne söyleyeceklerini ve ne yazacaklarýný þaþýrmýþ haldeler...
Neredeyse her gün bir CHP’li vekil, hala eski Türkiye’deki güzel günlerin hayaliyle biraz da çaresizlikle skandal konuþmalara imza atýyor. Mesela, Osman Aydýn iki gün önce memleketi Aydýn’da öylesine umutsuz ve çaresiz bir konuþma yaptý ki, doðrusu insanýn içi parçalanýyor.
Ýþte Osman Aydýn’ýn o acýklý konuþmasý: “Eskiden ihtilaller olurdu. Arada bir iktidar deðiþikliði söz konusu olurdu. Þimdi o ihtilali yapacak olan komutan da kalmadý. Hepsini tasfiye ettiler. Þimdi öyle bir kurtuluþ yok.”
Gördüðünüz gibi ne kadar dokunaklý bir konuþma... Osman Aydýn’ýn bu sözlerini duyduðunuzda, CHP’nin bu dünyada bütün ittifaklarýný kaybettiðini ve yapayalnýz kaldýðýný hissediyorsunuz... CHP için dramatik bir durum gerçekten.
***
Kuþkusuz, CHP’de eski Türkiye’ye aðýt yakanlar sadece Osman Aydýn’dan ibaret deðil. Malum, askerin asli görevine dönmesini hazmedemeyen Süheyl Batum da ayný þekilde, “Asker kaðýttan kaplanmýþ biz de onlarý asker zannediyorduk” sözleriyle öfkesini dile getirmiþti.
Yine, askerin darbe yapmayarak CHP’yi yalnýz býrakmasýný içine sindiremeyen Ýstanbul il baþkaný Oðuz Kaan Salýcý da Cumhuriyet Bayramý kutlamalarýnda 1. Ordu Komutanýna ve subaylara parmaðýný sallayarak, “Sizin korumanýz gereken Cumhuriyeti biz korumaya çalýþýyoruz”ifadelerini kullanmýþtý.
Elbette, darbelerden mahrum kalan CHP’nin bu haline üzülenler sadece milletvekilleri deðil, bir de CHP’li kalemler var ki onlar daha da çaresiz...
CHP’ye kýlavuzluk eden kimi kalemler, Kýlýçdaroðlu’nun hiçbir zaman uygulamaya koyamadýðý ve sadece söylem düzeyinde kalan ‘deðiþim’söylemlerine bile dayanamýyorlar.
Öyle ki, CHP’nin yeni anayasa için masaya oturmasýna bile ateþ püskürüyorlar. En büyük korkularý da, Anayasa’nýn baþlangýç maddelerinin deðiþtirilmesi. CHP’nin anayasa çalýþmalarýna katýlmasýndan mutsuz olan bu kalemler, CHP’yi geçmiþte olduðu gibi bugün de deðiþime tuzak kuran politikalar izlemeye teþvik ediyorlar.
Kemalist modernleþme projesinin zihinleri nasýl bir totaliter kabusa mahkum ettiðini ve millet iradesinden korkmanýn nasýl bir þey olduðunu görmek istiyorsanýz ‘laikçi’ bir kalemin þu ifadelerini dikkatle okuyun lütfen: “Ýktidar þunu çok iyi biliyor. Anayasayý nasýl yazarsa yazsýn, eðer sonucunda bir referanduma gidilecekse bundan zaferle çýkacaktýr.”
***
Eðer Türkiye demokrasi yolunda büyük mesafe aldýysa, CHP’yi de kuþatan bu arkaik zihniyete raðmen almýþtýr, bunun altýný özellikle çizmek gerekiyor. 2013 Türkiyesinde hala 1940 model kafa yapýsýyla deðiþime direnebileceðini sananlarýn görmediði þudur: Türkiye, CHP’nin direniþine raðmen 12 Eylül rejiminin belini kýrdý, askeri vesayeti geriletti ve yargýnýn rotasýný demokratikleþme istikametine yöneltti.
Þu anda Türkiye, önündeki en büyük engelden yani terör belasýndan kurtulmak için çok önemli bir ‘çözüm’ sürecini yaþýyor. Bu süreç, ayný zamanda bütün siyasi aktörler için de bir sýnav niteliði taþýyor. En çok da CHP için... CHP, destek vermese de Türkiye bu beladan kurtulacak. Eðer CHP bu fýrsatý da kaçýrýrsa, bir baþka þanslarý olmayabilir...
Ayrýca, son dönemde içine düþtüðü siyasi açmaz göstermiþtir ki,
CHP’nin deðiþime genel siyaset tablosundan çok kendisi için ihtiyacý vardýr. Tablo nettir, “Eski CHP” profili deðiþmediði müddetçe bu partinin bir adým ilerlemesi, büyümesi, dolayýsýyla da iktidar olmasý mümkün deðildir. Hemen belirtelim, Türkiye’nin son on yýlda yaþadýðý deðiþim ve demokratikleþme hamleleri, CHP’yi silahlý kuvvetler, yüksek yargý, yüksek bürokrasi, medya ve iþ dünyasý gibi doðal müttefiklerinden mahrum býrakmýþtýr.
CHP’li vekillerin ve medyadaki destekçilerinin üzüntüsünü anlýyoruz ama ne yazýk ki deniz bitti... CHP deðiþse de, deðiþir gibi yapsa da kendi bileceði iþ ama bu partiyi sandýktan çýkmasa da hep iktidarda tutan o ittifak düzeni artýk yok.