Hiç unutmam: 27 Nisan (2007) öncesinin “Ýyi saatte olsunlar bir þeyler yapar mý?” diye aðza biber sürülecek mevzularýn konuþulduðu günlerinde, birkaç yazýda, “Darbeler Kitabý’nda yazýldýðý üzere” gibi cümleler kurduðum oluyordu... Dönemin önemli isimlerinden birinin eþi arayýp “Kimin kitabý o; nereden bulabilirim?” diye sormuþtu...
Gülmüþtüm.
O isimle bir kitap olduðunu bilmiyorum. Ne zaman benzer cümleler kursam, aklýmda, Suriye’de ve Ýran’da CIA tarafýndan gerçekleþtirildiðine inandýðým darbeler vardýr benim. CIA o yýllarda yeni kurulmuþtur. OSS adýyla onu ilk kuran William J. Donovan bir iþadamýdýr ve yanýna maceraperest bir grubu alarak yola çýkmýþtýr. O ilk kadro böbürlenmeyi seven, yaptýklarýnýn baþkalarýnca da bilinmesini isteyen isimlerden oluþmuþtur. Herbiri, sonradan, Ortadoðu bölgesinde sebep olduklarý altüst oluþlarý anlatan kitaplar yazmýþlardýr...
Hepsini okuduðum, bir bölümünü yayýnlasýnlar diye yayýnevlerine tavsiye ettiðim kitaplar: Miles Copeland ve ‘Devletler Oyunu’ sözgelimi... Kermit Roosevelt ve ‘Karþý-Darbe’ anýlarý... Wilbur Crane Eveland’ýn ‘Ropes of Sand’ adýyla ABD’nin karýþtýðý alengirli olaylarý anlattýðý kitabý...
Miles Copeland CIA’nin öncüsü OSS’in Suriye’de gerçekleþtirdiði darbeyi (1947) tatlý tatlý anlatýr...
O yýlýn sonbaharýnda Þam’a gelir Copeland... Milliyetçi, Filistin’de Ýsrail devleti kurulmasýna karþý, ARAMCO’nun petrol borularýnýn ülkesi topraklarýndan geçmesini istemeyen ve Türkiye’yle iyi geçinmeye de yanaþmayan, bu sebeple ABD’nin stratejik ve ekonomik çýkarlarýna ters düþen devlet baþkaný Þükrü Kuvvetli’den kurtulma göreviyle...
Þükrü Kuvvetli komünizm konusunda da yumuþak bulunmakta, Baas Partisi’ne hoþgörüyle bakmaktadýr...
Önünde iki senaryo vardýr Copeland’ýn: Ya Sovyet yanlýlarý, Moskova’nýn da yardýmýyla, kanlý bir halk ayaklanmasý tertipleyerek Kuvvetli’yi devireceklerdir; ya da baþýnda Gen. Hüsnü Zaim’in bulunduðu Suriye ordusu Washington’un desteðiyle yönetimi ele geçirecektir...
Doðal olarak Amerikalýlar ikinci senaryoyu tercih eder. Hazýrlýklar ve ikna faaliyetleri biraz zaman alýr... 14 Mart 1949’da, Hüsnü Zaim, Amerikalýlara “Hadi baþlýyoruz” der... Amerikalýlar’dan, darbenin zeminini hazýrlamak üzere halký hareketlendirecek bir þeyler yapmalarýný, ya da bunu saðlamak üzere kendisine para vermelerini ister...
Taraflar arasýndaki mutabakatý þöyle özetler Copeland: “Darbenin hemen ertesinde yeni rejim Türkiye ve Ýsrail’le iyi iliþkiler kuracak, ARAMCO’ya istediði kolaylýðý gösterecek, ülkenin dört bir tarafýnda en az
400 komünisti hapse atacak; bunun karþýlýðýnda Washington yeni rejimi tanýyacaktýr.”
Mutabakata uyarak, Hüsnü Zaim, 30 Mart 1949 gece yarýsý harekete geçer, Kuvvetli’yi tutuklar, anayasayý rafa kaldýrýr; Washington da yeni rejimi fazla gecikmeden tanýr...
Ayrýca bir ‘Darbeler Kitabý’na ihtiyaç var mý, bu tanýklýktan sonra...
Hüsnü Zaim’in kendi istedikleri gibi çýkmadýðýný görünce, hiç vakit kaybetmeden yeni bir darbe daha planlar ABD ve ayný yýlýn Aðustos ayýnda (14 Aðustos 1949) Albay Edib Çiçekli’yi iþbaþýna getirir... Copeland, “Bizler Çiçekli’yle sürekli temas halindeydik” diye not düþer... Suriye’nin güvenlik güçlerini OSS uzmanlarý eðitmeye baþlar. Bir süre sonra ABD Suriye’ye askeri yardýma da karar verir.
Ortadoðu’da CIA eliyle darbeler dönemi Suriye’yle açýlmýþtýr... Ardýndan 1952’de Mýsýr ve 1953’te Ýran’da gerçekleþtirilen darbeler gelir...
Galiba bu konularý benden baþka dert edinen yok. Baksanýza, tam bu sýrada, yani Mýsýr’da bir türlü ‘darbe’ diyemedikleri Gen. Sisi’nin yönetimi eline almasý sonrasýnda, CIA, tarihinde ilk defa, “Evet, Ýran’da Musaddýk’ý biz devirdik” itirafýnda bulunuyor, kimse týnlamýyor...
Sisi’nin fazla uzak olmayan bir tarihte, bir yýlýný geçirdiði ABD’deyken kaleme aldýðý ‘tez’ de fazla ilgi uyandýrmadý; beni hayretlere düþüren bir durum da bu...
Nasýr’ýn, iktidarýnýn baþlangýcýnda (1952 dolayýnda), CIA ile flört ettiðini hatýrlayan da yok...
Ben buradayým. Yazacaðým.