Davud Koridoru

Bir-günümüz tabiriyle-'koridora' yani 'malların taşındığı ticari güzergaha' 'Davud' isminin verilmesi ne çarpıcı duruyor değil mi? Etimoloji ya da köken bilim bize kelimelerin de bir doğum hikayesi olduğunu anlatır ve aslında o tesadüfen yan yana gelmiş gibi görünen harflerden oluşan kelimelerin hiç de öyle sanıldığı gibi oluşmadığını anlatır ve 'hiç böyle düşünmemiştim' dedirtir. Peki bayram değil, seyran değil niye bir 'ticari güzergaha' kutsal bir isim verilir ki? Başlayalım.

"İbrânîce'de "en çok sevilen kişi, göz bebeği" anlamına gelen (Pirot, II, 292) bu ismin Kitâb-ı Mukaddes'te Dâvid veya Dâvîd şeklinde geçtiği ve sadece Hz. Dâvûd'a ad olarak verildiği görülmektedir."

İslam Ansiklopedisi böyle tanımlıyor 'Davud' kelimesini. Böylesine derin anlama sahip bir kelimenin bir güzergaha verilmesine bir kere daha şaşırıyor insan çünkü diğer güzergah, pardon 'koridor' isimlerine baktığımızda "Hindistan-Orta Doğu-Avrupa', 'Zengezur', 'Tek Kuşak, Tek Yol' böyle bir dini referansı ve anlam olarak da yüceltilmeyi göremiyoruz. Madem dini referanslı bir isim 'seçilmiş', o zaman oluşturulmak istenme amacı da inanç temelli mi acaba diye düşünmeden edemiyor insan. O zaman gelin bakalım nereden nereye uzanıyor, nereyi nereyle birleştiriyor ya da ayırıyor.

İsrail'i Suriye üzerinden Irak'a bağlayan koridor. Konu dönüyor dolaşıyor 'Arz-ı Mevud'a dayanıyor ve 7 Ekim'in hemen öncesinde koridorun diğer ucunda Türkiye ve Amerika arasında yaşanan 'SİHA düşürme' olayının, gittikçe alevlenen ve bölge dışı ülkelerin birbirinin peşi sıra pek çok sayıda 'saldırı' gemisini, gözetleme uçağını Doğu Akdeniz'e göndermesine kadar varan ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun 'Yeni Orta Doğu' ifadesini haritayla beraber kullandığı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu konuşmasının hemen arkasından başlayan yangınla alakası olabilir mi sorularına makul bir cevap getiriyor bu iddia edilen 'Davud Koridoru'.

Bir nevi 'PKK-PYD-YPG-SDG üzerinden Irak-İsrail arasında hem ekonomik hem de güvenlik koridoru' olarak da tanımlanan bu hat nereye varmak istemektedir diye biraz daha sorgulayınca işte varıyoruz olaylar ilk başladığında kaleme aldığımız 'Arz-ı Mevud' konusuna. Tabii 'kutsal bir amaç' söz konusu olunca bir 'ekonomi ve güvenlik' koridoruna da 'kutsal' bir isim verilmesi o kadar da garip kaçmıyor. Ne demiştik, köken bilim çok şey anlatır kullanılan kelime-maksat ilişkisi anlamında, o meşhur tabirle 'şair burda şunu demek istemektedir'. Siyaset de bir tür 'satır aralığındakileri okuma sanatı' değil mi zaten.