Davutoðlu: Ben füze demedim

Suriye’nin uçaðýmýzý düþürmesinin ardýndan Ankara beklenen tepkiyi vermeyince, pek çok kanaat önderi hükümetin bu krizi kötü yönettiði sonucuna vardý. Onlara göre iyi yönetim anýnda karþýlýk vermek ve Suriye ile savaþa girmekti. Ama iktidar daha baþtan itibaren itidalli davrandý, bazý kanaat önderlerinin görmek istediði kaný dökmedi.

Ve bana kalýrsa krizi iyi yönetti. Çünkü önemli olan Suriye ile zaten gergin olan iliþkileri çatýþmaya dönüþtürmemek, Þam’daki rejimin çöküþünü geciktirecek bir inisiyatif almamaktý. Hükümet, kamuoyunu yatýþtýrmak yerine doðru siyaseti seçti, Türkiye’nin her türlü hakký saklý kalmak kaydýyla Suriye’ye askeri tepki vermedi.

Tabii ki yapýlan her þey doðru deðildi. Akýl karýþtýran açýklamalar da oldu. Suriye politikasýnýn bu kadar atýlgan olmasý eleþtirildi. Müzmin AK Parti muhalifleri ise bir kez daha Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu’nu hedef aldý, onu Enver Paþa olarak tanýmladý. Bazýlarý kampanya çaðrýlarý bile yaptý.  

***

En çok eleþtiri de Suriye Cumhurbaþkaný Esad’ýn Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiði demeç ve onu doðruladýðý varsayýlan Wall Street Journal (WSJ) haberi sonrasýnda uçaðýmýzýn düþüþ þekli üstünden yapýldý. Esad ve WSJ uçaðýmýzýn füze ile vurulmadýðýný söylemiþti.

Aslýnda Türkiye’nin iddiasý da uçaðýmýzýn füze ile vurulduðu yönünde deðildi. Ankara, hava sahasý ihlalini kabul etmekte, ancak uçaðýn radar irtibatýný kaybettiði yerden hareketle bu ihlal sonrasýnda vurulmuþ olabileceðini söylemekteydi. 13 mil menzilli mermi atan uçaksavar silahý olmadýðý için de çýkarsama uçaðýmýzýn füze ile vurulmuþ olabileceði doðrultusundaydý.

Fakat bu çýkarsamayý Dýþiþleri Bakaný ya da Bakanlýðý deðil bizler yapmýþtýk. Belli ki de söylediklerimize inanýp, füze meselesini aklýmýza veri olarak yerleþtirmiþtik. Genelkurmay’ýn “füze ya da kurþun izine bulduðumuz parçalarda rastlamadýk” açýklamasý bir baþka hayal kýrýklýðýnýn daha doðmasýna yol açtý. TRT’de ilk açýklamayý yapan Davutoðlu yine eleþtiri oklarýnýn hedefi haline geldi.

***

Cumartesi günü Oxford yakýnlarýndaki ünlü konferans merkezi Ditchley Park’a giderken ve dönerken Dýþiþleri Bakaný ile uzun uzun konuþma imkaným olmasaydý, büyük bir olasýlýkla ben de füze meselesini bu þekilde okuyacak, Davutoðlu’nun hiç bir yerde “füze” demediðine dikkat etmeyecektim. Oysa biraz internet taramasýyla görüleceði gibi Davutoðlu gerçekten de füze lafý etmemiþti.  

Uçakta konuþtuklarýmýzýn hemen tamamýna yakýný yazýlmamak kaydýyla olduðu için füze meselesi dýþýnda pek çok þeyi burada ya da baþka bir yerde paylaþamýyorum. Ama izlenimim hükümetin bu sorunun her aþamasýný en ince detayýna kadar kontrol ettiði, paylaþýlacak her türlü bilgiye açýk olduðu yönünde.  

***

Görebildiðim kadarýyla iktidar ile askerler arasýnda bu konuda bir güven bunalýmý da yok. Davutoðlu, askerlerin samimiyetine belli ki inanýyor. Onlarýn ellerindeki bilgiyi kendileriyle paylaþtýðýný düþünüyor. Baþkalarý tarafýndan verilen bilgilerin de anladýðým kadarýyla saðlýklý olduðunu düþünmüyor. Verdiði örnekler de zaten bilgilerin pek saðlýklý olmadýðýna iþaret ediyor.

Bana öyle geliyor ki uçaðýn düþüþü ile ilgili spekülasyonlar kolay kolay bitmeyecek ve Davutoðlu daha bir süre bu krizin yönetiminden dolayý suçlanacak, uygulamaya koyduðu siyaset eleþtirilecek. Ben de dahil pek çok insan Davutoðlu’nu yaptýklarýndan ya da yapmadýklarýndan dolayý sorumlu tutacak.

Ama siyasetinin tümden yanlýþ olduðunu, bizi felakete sürüklediðini düþünenlerin Cumartesi günü Ditchley Park’ta olmalarýný, onun þahsýnda Türkiye’nin nasýl bir prestij kazandýðýný, nasýl sunulduðunu, konuþmasý sonunda nasýl alkýþlandýðýný görmelerini isterdim...