Eski baþbakanlardan Ahmet Davutoðlu’nun sosyal medya hesabýndan yayýnladýðý 15 sayfalýk manifesto (Dümdüz bir metindi... 15 sayfa olduðu bilgisini Davutoðlu yandaþlarýndan aldým) gereði gibi tartýþýlmadý.
Bu iþin “gereði” nedir, bilmiyorum.
Kýyametin kopmasý bekleniyordu herhalde.
Ki, Davutoðlu yandaþlarýnýn “görülebilir” bir burukluðu söz konusu.
Neden konuþulmadýðýný dert etmiþ görünüyorlar.
Bir arkadaþýmýz (ki, vaktiyle Erdoðan için “Efendim, biz hayal ederken siz gerçekleþtiriyorsunuz” demiþliði vardýr), “metinde dile getirilen gerçeklerle yüzleþmekten korktuklarý için...” anlamýna gelen þeyler yazmýþ.
Kim korktu?
Cumhurbaþkaný Erdoðan mý? Hükümet yetkilileri mi? AK Parti’nin ileri gelenleri mi?
Kaba kaçacaðýný bilmesem, “kimse sallamadýðý için tartýþýlmadý” derdim.
Üzülmesinler...
Kati Piri imzalý “2018 Türkiye Ýlerleme Raporu” da gereði gibi tartýþýlmamýþtý.
Çünkü Davutoðlu’nun beyannamesi, Kati Piri’nin kaleme aldýðý çirkin, yanlý ve haksýz rapora çok benziyor. Metindeki “partimiz” ibarelerini çýkarýn, altýna “Kati Piri” yazýn. Hiç sýrýtmaz.
Metnin konuþulmamasýndan çok rahatsýz olduðunu bildiren ilgili Davutoðlucu, “Muhteva konusundaki sükût, beyannamede eleþtirilen þeylerin savunulamayacak þeyler olduðunu ikrardan geliyor” diyordu, “Muhtevayý konuþmayý bir kere kabul ettiler mi, Davutoðlu’na hak vermekten veya gülünç duruma düþmekten baþka alternatiflerinin olmayacaðýný bilirler...”
Ýlgili Davutoðlucu kime seslendiðini net olarak yazmamýþ.
Erdoðan’a seslendiðini sanýyoruz.
Erdoðan’ýn suskunluðunun “ikrar”dan (bir bakýma suçu kabullenmekten) kaynaklandýðýný söylüyor ve bu nedenle beyannamede dile getirilen eleþtirilere (o “ýslahat” diyor) gereðince cevap veremeyeceðini iddia ediyor.
Bence aþýrý “iyimser” bakýyor.
Erdoðan o beyannameyi görmemiþtir bile. Okumamýþtýr.
Okusa da, yüzünü buruþturmuþtur.
Ciddiye almamýþtýr...
Erdoðan ciddiye almamýþtýr ama biz öyle yapmayalým. Ciddiye alýp okuyalým, deðerli Ahmet Davutoðlu’nun “ýslahat” fikriyatý ne tür düzenlemeleri (iyileþtirmeleri) içeriyor, anlamaya çalýþalým.
Haksýzlýk yapmamak için, metni iki defa okudum.
Bununla da yetinmedim, (etkilenmek için) “Çok þahane bir metin” diyen “Davutoðlucu” kalemlerin yazýlarýný okudum.
Beyannamedeki “ýslahat önerisi”, bir süredir dile getirilen “AK Parti kurucu ilkelerine dönmelidir” ezberinden baþka bir þey deðil.
Davutoðlu (dolambaçlý ifadeler kullanarak) “açýkça” þunlarý istiyor:
BÝR- Bir an önce parlamenter sisteme dön. Genel baþkanlýktan istifa et. Sen yeniden Cumhurbaþkaný ol, ben Baþbakanlýk koltuðuna oturayým. (Davutoðlu, Cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin tutmadýðý görüþünde. Bidayetinden beri darbe üretip duran 68 yýllýk parlamenter sisteme þans tanýyor, þans tanýmaya devam ediyor ama þurada 1 yýlýný bile doldurmamýþ yeni sisteminin “tutmadýðýný”, hatadan dönülmesi gerektiðini söylüyor. Hani insaf!)
ÝKÝ- Ekonomi kötü yönetiliyor. Ekonominin yönetimini Babacan tipinde birine ver...
ÜÇ- Batýlý müttefiklerimiz ve ortaklarýmýzla kavga etme... Ne istiyorlarsa ver...
DÖRT- Etrafýný derhal boþalt. Bizim çocuklardan mürekkep yeni bir “etraf” oluþtur ve medyadaki adamlarýmýza yer aç.
BEÞ- Fabrika ayarlarýna dön.
Uzatýlabilir...
Sayýn Davutoðlu, “hýrslarý” ve “beklentileri” olan bir siyasetçi.
Doðaldýr. Öyle olmasý beklenir.
Fakat bu isteklerine cevap alabileceðini (isteklerinin yüzüstü býraktýðý partisinde, hele sokakta bir “karþýlýk” oluþturacaðýný) zannetmiyorum.
Kendisi bilir!
Muhalefetine bu argümanlarla devam etmek istiyorsa, kendisi bilir!
