Davutoðlu’na açýk mektup…

Sayýn Ahmet Davutoðlu, 

Ýsminizi lise öðrencisi olduðunuz yýllarda duydum. Hayatýnýz boyunca “dava adamý” olma niyetiniz konusunda bir þüphem yok. 

Zaten bu mektubu yazma cesaretini de samimiyetinize binaen buldum. 

Dýþiþleri Bakanlýðý, Baþbakanlýk, Genel Baþkanlýk yaptýðýnýz AK Parti’ye karþý bir hareket baþlatýyorsunuz. Partileþmeye doðru gidiyorsunuz. 

Sizi, Sayýn Gül ve Sayýn Babacan’ýn kurmakta olduðu parti çabalarýndan ayrý tutmak istiyorum. 

Siz uluslararasý bir projenin parçasý olamazsýnýz. Anadolu insaný, yerli ve milli deðerlerin savunucusu kimliðiniz; baþkalarýnýn hesabýna rol kapmanýza, baþkalarýna hizmet etmenize elbette manidir. 

Ýyi niyetlisiniz ama tuttuðunuz yol, þimdiden size yakýþmayan yanlýþlar yaptýrmaya baþladý. Þöyle sýralayabilirim: 

En büyük yanlýþýnýz geçenlerde söyledikleriniz oldu. "Terörle mücadele defterleri açýlýrsa birçok insan, insan yüzüne çýkamaz; 7 Haziran ile 1 Kasým arasý en kritik dönemlerden biri" dediniz. 

Bu öylesine büyük yanlýþ ki; bugüne kadar baþbakanlýk yapmýþ hiç kimse devlet sýrlarýný, hem de terörle mücadele ile ilgili devlet bilgilerini ortaya saçmayý hiç düþünmedi. Siyaset uðruna devlete hizmet etmiþ insanlarý tehdit etmeye kalkmadý… Bunu hiçbiri yapmadý. 

Siz bu sözlerinizle devlete hizmeti, siyasî hesaplara, özellikle de kiþisel hesaplaþmaya alet etme gafletini gösteren biri konumuna düþtünüz. Ýnanýnýz bir çuval inciri berbat ettiniz. 

Hele bu dediðinizi yaparsanýz, bu ülkeye, devlete, millete yaptýðýnýz bütün hizmetleri berhava edeceksiniz. 

Akýllý bir insanýn, akýl tutulmasýnýn, ne kadar aðýr sonuçlarý olacaðýný kestirmek zor deðil. 

Diyelim ki hedefinizde þu þu var. Kendi haklýlýðýnýzý ispat sadedinde onlarý yere çaldýnýz. Devlet ve millet adýna ne kazanacaksýnýz? 

Bir yanlýþýn içine battýkça batýyorsunuz. 

Lütfen bir muhasebe yapýn. Aynada kendinize bir daha bakýnýz. 

Yaptýðýnýz hizmetlerle anýlmak, bir akademisyen olarak kenara çekilip hocalýðýnýza devam etmek var iken, neden kendinizi hedef haline getiriyorsunuz? 

Çevreniz size söylemiyordur ama acý da olsa bizden duyunuz. 

Türkiye’nin bugün yeni bir partiye ihtiyacý yok. Hele sizin gibi bir dönem sorumluluk üstlenmiþ ve konuþmaya her baþladýðýnda saðdan soldan hemen kendisine bir fatura uzatýlan bir ismin liderliðine hiç ihtiyaç yok. Siz bir söylediðinizde beþ söyleyecek, on söyleyecek insanlar var. “Sizin hiç mi vebaliniz yok, dün niye konuþmadýnýz?” diye üstünüze gelecekler. 

Kendinizi anlatamazsýnýz, aklayamazsýnýz… 

Sizi destekler gibi görünenler, bu hamlenizde baþarýlý olamayacaðýnýzý kesin olarak biliyorlar. 

Size verilen destek, Gül-Babacan ikilisinin önünü açmak için. Siz devletin sýrlarýný döktükçe, önlerindeki taþlarý dikenleri size temizlettirmeyi amaçlýyorlar. Siz yorulacak, yýpranacaksýnýz, Gül-Babacan ikilisine yol açacaksýnýz. 

Daha önemlisi, sizi ve sonra da Gül-Babacan ikilisini Cumhur Ýttifaký’ný, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý yýpratmak için kullanacaklar. 

Yüzde 50+1’in hesaplarýna kurban edileceksiniz. Erdoðan’ýn bir daha Cumhurbaþkaný seçilmemesi için sizi Kýrkpýnar’daki yorucu pehlivanlar olarak görüyorlar. Üzgünüm, kullanýlacak ve sonra kenara býrakýlacaksýnýz. 

Size, Gül ve Babacan’a, bilhassa Batý baþkentlerinden, malum medyadan verilen destek; “ülkenin karþý karþýya kaldýðý sorunlara çözümler üretebilmek, daha iyi ve daha çaðdaþ bir yönetiþim anlayýþýný siyaset alanýna taþýmak”la ilgili deðil. Bu elma þekerini uzatanlarý iyi tanýyoruz… 

Sayýn Davutoðlu, geliniz sizi bitirecek bu sevdadan vazgeçiniz…