Doksanlı yıllarda mesleğim gereği Avrupa’yı karış karış gezdim. Avrupa’dan İstanbul’a dönünce hep içim kararırdı. Pırıl pırıl tertemiz şehirlerden çamur, çukur ve çöp manzaralarının hakim olduğu İstanbul’a gelince moralim bozulurdu .
Uzatmayayım bugün tam tersi söz konusu. Bugün İstanbul birçok Avrupa başkentinden daha temiz daha bakımlı daha modern bir manzara sergiliyor.
Tabii ki bu kalkınmışlık sadece İstanbul ile de sınırlı değil.
AK Parti hükümetleri Türkiye’yi birçok alanda batı standartlarının üstüne çıkardı.
Ulaşımda, iletişimde, sağlıkta hemen her alanda devrim mahiyetinde projelere imza attı. Dünyaya örnek oldu.
Bu hizmetlerin karşılığını da her seçimde gördü. Halk oyunu artırarak takdirini gösterdi.
***
Hareketin lideri Erdoğan yaptığı konuşmalarda hep medeniyet vurgusu yapmıştır. Başbakanlığı devralan Davutoğlu da bu medeniyet vurgusunu sürekli tekrarlıyor.
Bu vurgu doğrusu yüreğimize su serpiyor. İnkıtaa uğrayan medeniyetimizin ihyası restorasyonu ve geliştirilmesi istikametindeki söylemler şahsen beni de heyecanlandırıyor.
Lakin fiziki alanda yapılanlarla kültürel alanda yapılanları kıyasladığımda dengeyi yakalayamıyorum.
Mesela yapılan duble yol, verilen sağlık hizmetindeki başarıyı rakamlarla ifade edebiliyoruz. Ekonomideki büyüme ve çılgın projeler göğsümüzü kabartıyor.
Kültürel alanda da aynı rakamları verebiliyor muyuz?
***
Malum, medeniyet tek ayaklı bir olgu değil.
Maddi kalkınma ile manevi kalkınmanın yani fiziki kalkınma ile kültürel gelişimin imtizacından ortaya çıkan olgu medeniyettir. Sadece fiziki kalkınma tek ayaklı kalkınmadır.
Tek ayaklı olduğunda Âkif’in dediği gibi ‘tek dişi kalmış canavar’ olabiliyor.
Bugün ülkemiz maddi kalkınma alanında gıpta ile izlenen bir ülke konumundadır.
Medeniyetimizin gelişerek devam etmesi için bu kalkınma hamlesini eş değerde kültürel kalkınma hamlesiyle beslemek gerekiyor.
***
Şunu söylemek istiyorum.
Her parti bir seçim beyannamesi hazırlayacak. Beni hiçbiri çok fazla ilgilendirmiyor. Önemli olan iktidar olacak partinin seçim beyannamesidir. Özellikle bu parti AK Parti ise daha da önemlidir. Çünkü geçen üç dönemde seçim beyannamesine ne yazdıysa büyük oranda gerçekleştirmiş sözünü tutmuştur.
Şimdi AK Parti’nin seçim beyannamesinde benim beklediğim fizik kalkınmayla ilgili çılgın projelerin yanı sıra ‘işte budur’ diyebileceğimiz kültürel projelerdir. Toplumu olumlu yönde etkileyecek ve yönlendirecek kültürel projelerdir. Toplumun hiçbir kesimini ötelemeyecek ama kahir ekseriyetinin beklentilerine de cevap verecek kültürel çılgın projeler bekliyorum.
Toplumumuzu heyecanlandıracak ve etkileyecek coğrafyamızı ve ümmeti heyecanlandıracak ve etkileyecek projeler bekliyorum.
***
Bu beklentimi açıkça yazıyorum çünkü beyannameye imza atacak olan Davutoğlu bu birikime sahip bir ilim ve kültür adamıdır.
AK Parti beyannamesi sıradan bir siyasi parti seçim beyannamesi olmamalıdır. Medeniyetimizi tamamlayacak kültür ayağının güçlü olduğu bir beyanname olmalıdır.
Hocaya yakışan budur.
