Ýki Dýþiþleri Bakaný, Ahmet Davutoðlu ve Laurent Fabius, iki saatten fazla süren görüþmelerinin ardýndan kameralarýn karþýsýna birlikte çýktýlar. Paris’teki basýn toplantýsýnda ev sahibi bakan Fabius, önce kendisi açýklama yapýyor, sonra sözü ön ismiyle “Ahmet” diye hitap ettiði Türk mevkidaþýna veriyor. Ýki bakanýn ortak cümlesi, “Ýliþkilerde beyaz bir sayfa açýldýðý”...
Les Echos muhabirinin Ermeni soykýrým iddialarýnýn cezalandýrýlmasýna iliþkin yasayla ilgili sorusuna Fabius çok net bir þekilde cevap veriyor: “Þu anda muhalefette olan dönemin iktidarýnýn bir giriþimiydi. Biz ayný yolu izlemeyeceðiz.”
Fabius’un bu açýklamalarýnýn ardýndan Ermeni lobisi harekete geçiyor. Cumartesi demeden telefonlara sarýlýyorlar.
Elysee Sarayý’na atfen, Fransýz Haber Ajansý AFP bir haber geçiyor. “Fransa Cumhurbaþkaný’nýn kampanya döneminde verdiði sözü tutacaðý ve yeni bir metni gündeme getireceði” vurgulanýyor. Ermeni lobisi, “Fabius” ve “ihanet” kelimelerini yan yana anýyor.
Davutoðlu’nun Paris ziyaretinde atýlan adýmlarýn yaný sýra uçakta beraberinde Paris’e gelen gazetecilere yaptýðý açýklamalar da son derece önemli.
“1915’te hiçbir þey olmamýþtýr diyen bir
Dýþiþleri Bakaný yok” cümlesini duayen meslektaþlarýmýz STAR Medya Grubu Baþkaný Mustafa Karaalioðlu, Milliyet yazarý Aslý Aydýntaþbaþ ve Yeni Þafak yazarý Ali Bayramoðlu’nun kaleminden okudunuz. Bu cümlede yeni bir açýlýmýn ipuçlarý gizli.
Zira Paris’te kulaðýma gelen bilgilere göre, 2014’e kadar yasayla ilgili bir giriþimde bulunulmayacak. Tabi Ermeni lobisinin baskýlarý, bu süreci hýzlandýrmazsa...
Mevzu sadece yasa da deðil. Türkiye’nin 2015 öncesi hararetli bir süreci baþlatmasý gerekiyor. Zira 2015’te, 1915 olaylarýnýn yüzüncü yýlýnda, Türkiye’nin karþýsýndaki tek cephe Fransa olmayacak.
Davutoðlu: Fabius deðiþti
Davutoðlu’nun Paris temaslarý sýrasýnda, kendisiyle kýsa bir röportaj yapma imkaným da oldu.
Ýlk sorum, Türkiye konusunda Sosyalist Parti içindeki kýrýlmayý temsil eden Dýþiþleri Bakaný Fabius’a iliþkindi.
Ahmet Davutoðlu, Fabius’un deðiþtiðini düþünüyor. Fransa ile iliþkilerde kriz yönetimi fazýndan diplomasiye geçildiðini çok umut verici ifadelerle anlattý. Diplomasinin nakýþ iþlercesine dikkatli titizliðine zaman ve þans tanýmak gerekiyor kanýmca, Paris ziyaretini yorumlarken.
Açýlan beyaz sayfayý kirletmek isteyenler elbette olacak.
Batý’daki Libya travmasý
Davutoðlu’na sorduðum ikinci soru, Suriye konusunda Batýnýn genlerindeki Ýslamofobi’den gelen yaklaþýma iliþkindi. Dýþiþleri Bakaný, Suriye tartýþmalarýna gölge düþüren “bir Libya travmasýnýn” varlýðýný anlattý. Yine ayný pozitif yorumunu da ekledi: “Ama hiçbir þey insan hayatýndan önemli deðildir.”
Nitekim Paris’teki Suriye’nin Dostlarý Toplantýsý’nda, Çin ve Rusya’ya yönelik eskisinden sert açýklamalar bir sonraki toplantýlar için daha fazla iyimser olmak adýna somut nedenlerdir.
Diplomasi ve zamana þans tanýmalý.
Gurbet
Euronews Türkçe’nin þefi Ali Ýhsan Aydýn düzenlenen törende anlattý.
“Ýlker, cama vuran yaðmur damlalarýnýn sesiyle uykuya dalmayý istiyordu.”
Ýlker Özyaþar’ýn hayatýný kaybettiði andan itibaren yaðmur hiç dinmedi.
Herkese dayanýþma dersi veren Euronews Türkçe servisinden arkadaþlarý, ayný kanaldaki diðer dillerden arkadaþlarýyla birlikte Lyon DÝTÝB Camii’nden uðurladýlar Ýlker’i. Memleketi Adana’da düzenlenen törenin ardýndan orada defnedildi.
Lyon’un bayaðý dýþýnda, inþaat halindeki camiinin depoya benzer giriþinde cenaze namazý kýlýndý. Ona son vedayý yapmaya gelen kalabalýk, DÝTÝB lokalinde düzenlenen anmaya da katýldý.
Genç bir canýn kaybýnýn yanýnda kuþkusuz önemsiz sorular ama o camiye izin neden o kadar þehir dýþýnda verilmiþti?
Sadece Lyon’da deðil, Avrupa’daki camilerin durumu genelde bu hissi uyandýrýyor. Son yolculuk, son uðurlama daha farklý bir camide olsaydý?
Yoksa gurbette ölmek zaten iki kere ölmek demek miydi?