Davutoðlu’nun dediklerini “ýslahat” olarak nitelendirenler “manifesto” üzerinden tek laf etmememize pek bir hayýflanmýþlar.
Benim genel baþkan/baþbakanlýktan ayrýldýktan sonra Davutoðlu hakkýnda dediklerim de anlaþýlan fena halde içlerine oturmuþ!
Öncelikle þunu belirtmek isterim ki ben genel baþkan/baþbakan unvaný taþýdýðý o en kudretli zamanýnda Reis’e baþkaldýrdýðýný gördüðüm andan itibaren kendisine karþý çýkmýþ biriyim. Yani gücünü kaybettiðinde karþýsýna dikilenlerden deðilim.
Dava ahlakým gereði genel baþkaným ve Baþbakanýmý kamuoyu karþýsýnda asla eleþtirmedim. Ama içimizde tavrýmý hep net bir biçimde korudum.
Davutoðlu Hükümeti’nin en muktedir kiþisi olan Baþbakan Yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü olan Bülent Arýnç’a “Dolmabahçe görüþmesi”nden sonra yanlýþ ve tehlikeli sürece müdahale ettiði için Cumhurbaþkanýmýza/liderimize karþý alenen ettiði hadsiz laflardan dolayý A Haber canlý yayýnýnda gerekeni söylemiþ biriyim.
Arýnç’ýn adeta liderimize had bildiren “Kiþisel fikridir. Hükümetimizi baðlamaz” mealindeki sözlerine “Erdoðan bizim sadece Cumhurbaþkanýmýz deðil; siyasi hareketimizin ve davamýzýn lideridir. Söyledikleri hem partimizi hem de hükümetimizi baðlar” dediðim arþivlerde saklýdýr.
FETÖ’cülerin son hamlesi olan Yüce Divan oylamasýnda FETÖ’cülerin isteði doðrultusunda oy kullananlara karþý A Haber’e baðlanýp “Ýçimizdeki ihanetçiler” diye baþlayan zehir zemberek sözler ettiðim de herkesin malumudur.
Gezi ve 17/25 Aralýk süreçlerinde içimizdeki kimleri karþýmýza aldýðýmýz da sýr deðil!
Tavrým hep net olmuþtur.
Ben Reis’e göre siyasal pozisyon almayý dün uygun gördüðüm gibi bugün de uygun görenlerdenim. Dahasý var: Baþkalarýnýn sunacaðý her türlü dünyevi makamý bundan sonra da Reis’in bir týrnaðýna bile deðiþmeyecek olanlardaným.
O günlerde Reis adýna tavýr koymak, her türlü makam ve mevkiden beri olmayý göze almak demekti.
Konumunu güç dengelerine göre belirleyenlerden olmadým.
Üzüldüðüm tek husus: Dün dünyevi makamlar için Reis karþýsýnda el pençe duranlarýn bugün Reis’in yerine Davutoðlu ve Gül’ü ikame etmiþ olmalarýdýr.
Dün kendilerine makam veren Reis’i nasýl yere göðe sýðdýramadýklarýný bildiðim bazý zevatýn bugün Davutoðlu ve Gül üzerinden kendilerine yeni iktidar alanlarý açmaya çalýþtýklarýný görmek elbette üzücü.
***
Þimdi geliyorum niye “manifesto”nun içeriðine dair konuþmadýðýmýz bahsine...
“Manifesto”yu okurken aklýma Hariciler geldi. Hani þu hakem meselesinden dolayý Hz. Ali’den ayrýlýp sonrasýnda Hz. Ali’yi hunharca katleden sapkýn güruh var ya! Nerede bir Hz. Ali taraftarýný yakalarlarsa kýlýçlarýyla doðrayan o günahkar ve fitneci güruh var ya! Þimdi birilerinin Reis’i ve Reis’e sadakatle baðlý olanlarý hedef tahtasýna nasýl oturttuklarýný gördüðümde hatýrladýðým o nifak ehli Haricilerin sözleri geldi aklýma. Hak gibi görünen o sözlerin ardýndaki batýl muratlarýnýn yol açtýðý yýkýmlar hâlâ içimizde kanayan bir yaradýr.
Sözün kendisinden önce ardýndaki muradý iyi görmek gerek.
Elbette kimden gelirse gelsin tüm sözleri alýr deðerlendiririz. Varsa yanlýþýmýz düzeltiriz. Lakin hak gibi görünen sözleri içimize fitne salmak ve birliðimizi bozmak amacýyla kullananlarýn da oyununa gelmeyiz.
Kendilerini nimetten saydýrmak için partilerinin ayaðýna çelme takmayý, seçim meydanlarýndan kaçmak yetmiyormuþ gibi el altýndan baþka partilere oy vererek/verdirterek partilerine güç kaybettirmeyi siyaset zannedenleri de kendimizden bilmeyiz.
“Ben yoksam gerisi tufan!” mantýðýna yaslanan bir anlayýþ, inanýn ki o Harici anlayýþ kadar bile deðerli deðildir.
Hem partinizi baþarýsýz ve güçsüz kýlmak için çalýþacaksýnýz hem de kalkýp partinize kendinizi eksene alan yeni yol haritalarý çizeceksiniz, e pes vallahi!
Bunun adýna “ýslahat” deðil, düpedüz bozgunculuk denir!
Onun için diyorum ki asýl tartýþýlacak olan denilenler deðil bu yapýp edilenlerdir.