Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Tüm Yazıları

Dayatmacılığın her türlüsü zorbalıktır!

Bizim toplumumuz  hele de son 100 yıla yakın bir süredir, tepeden inmeci/ jakobenist- kemalist-laiklerin topluma istedikleri şekilde bir yön vermeye kalkıştıkları ‘toplum mühendisliği' heveslerinin etkisiyle derin sosyal sancılar içinde kıvranmıştır. Bu yöndeki müdahalelerin halkın inancına karşı açılan bir savaş mahiyetinde olduğu, en fazla da alfabe ve kılık- kıyafet değişikliği alanındaki zorbaca dayatmalardan da anlaşılabilir.

Hattâ, çok gerilerde değil, henüz 7-8 sene öncelerde bile, Tayyip Erdoğan 7 yıllık başbakanken, refikası hanımefendiyle birlikte Gülhane Askerî Tıp Akademisi'nde (GATA) bir hasta ziyaretine gitmek istediklerinde, Emine Hanım sırf başı örtülü olduğu gerekçesiyle Giriş’teki asker tarafından geri çevrilmişti.

O asker ki, Genelkurmay'a ve Genelkurmay da Başbakan’a bağlıydı güyâ.. Bu zorbalık ve dayatmacılık yıllarca devam etti. 

Eski Gen. Kur. Başkanlarından İlker Başbuğ, bu uygulamanın yanlışlığını yıllarca sonra itiraf etmiş ve ‘şehid anası' diye elini öptüklerimiz örtülerinden dolayı askerî mekanlara almayışımız yanlış idi'  demek zorunda kalmıştı. Halbuki, bizzat yapabileceği basit bir yönetmelik düzenlemesiyle bu konuyu halledebilirdi.

O zâlimâne müdahaleyi Tayyip Bey‘in sîneye çekemeyeceği açıktı. Ama siyaset bir zamanlama san’atıdır da..

Tayyip Bey de, zamanlamasını yaptı ve bir an geldi, kamuda tesettüre getirilen yasakları, Emniyet, Yargı ve Askeriye’nin bu yöndeki düzenlemeleri kendi içlerinde daha sonra yapacaklarını bildirerek kaldırıverdi. Halkımız da rahatladı.

Önce Emniyet ve Yargıda bu yöndeki yasaklar kaldırmıştı. Şimdi ise Askeriye’deki yasak da kaldırılmış bulunuyor.

Bu hayırlı bir gelişmedir.

***

Bu vesileyle bir diğer konuya da değinelim..

Marine Le Pen (Marin Lö Pen)..Fransa’nın en ırkçı partisi olan (Front National- FN) Ulusal Cephe’nin lideri olan ve 50’sine merdiven dayamış bir hanım..

Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için anketler onu yüzde 40’larda gösteriyor.. Amerika'daki Trump rüzgarının Fransa’ya etkisi sayılabilir onun yükselişi.. 

Marine Le Pen, bu hafta başında Lübnan’a geldi.. 

Lübnan, -özellikle de Beyrut-, Fransız emperyalizminin sosyo-politik, kültürel ve ekonomik açıdan Arap dünyasına giriş kapısı mesâbesinde..

Madame Marine,Lübnan‘da Başmüftü'yle de görüşmek istemiş..

Ama, o, Başmüftülüğe gelince, orada kendisine örtünmesi için bir başörtüsü verilmek istenince orayı terk etmiş..

Bu tepki anlaşılmalıdır.

Görüşmek isteyene, diplomasinin kuralları içinde programlar hazırlanırken -varsa- önşartlar bildirilir; taraflar kabul eder veya etmezler.

Ama emr-i vâkı' halindeki dayatmalar?

Nitekim, geçenlerde İsveç Dışbakanı olan hanım Tahran’a giderken, İran tarafı örtünme şartını söyledi; İsveç tarafı da kabul etti, her ne kadar İsveç’te gürültüler koptuysa da..  

Başkalarının istediği şekilde davranmaya mecbur bırakılmak ağır bir durumdur. Ki, bizim toplumumuz son yüzyıl boyunca, özü emperyalistlerin istediği şekilde yaşanılması olan bir projeyle, bir dizi ilke ve devrimlerin dayatılmasının ağır travmalarını yaşadığından bu müdahalenin ne kadar ağır bir durum olduğunun idrakindedir.

***

Bize başkaları yaparken kötü de, başkalarına yaparken iyi mi?

Dayatmacılık her durumda çirkindir.

***

Müslüman olduğu' şeklindeki iddialara, ‘Henüz bitirmediğim bir konuyla ilgili konuşmak istemiyorum. Bu doğru olmaz. Ancak bu, dikkate aldığım bir konu..' cevabını veren Amerikalı oyuncuLindsay Lohan da aynı çirkinliği geçen hafta Londra’da yaşamış..

22 Şubat günü AA bültenlerinde yer alan habere göre, Lindsay Lohan, Londra- Heathrow Havalimanı’nda New York’a gitmek üzere uçağa binerken bir görevli kendisinden ‘başörtüsünü çıkarması’nı istemiş. Lohan, ‘Çıkardım. Bence problem değildi, ancak başörtüsünü çıkarmaktan rahatsız olacak başka bir kadının bu durumda neler hissedeceğini düşününce korktum' ifadelerini kullanmış..

***

Her türlü dayatmacılığa, insan şeref ve haysiyetini korumak için, her yerde karşı çıkmalıyız.