Türkiye’de futbol gerçekten bitmiþ. Ne Beþiktaþ, ne Fenerbahçe ne de Galatasaray’ýn oynadýðý “Þeyin” futbolla ilgisi var. Ama bizim iþimiz Galatasaray.. Ünal Aysal’ýn gitmesinden sonra Galatasaray yavaþ yavaþ dibe doðru inmeye baþladý. Yapýlan transfer yanýþlýklarý... Savunma zayýf diye alýnan bir çuval dolusu bek dururken Semih’ten sað bek yapma hevesleri... Linnes’i kulübede tutup Hakan Balta ile Carole arasýnda yaþanan gelgitler... Tüm bunlar Sarý-Kýrmýzýlýlar’ý þaþkýna çevirdi. Josue’yi de kim tavsiye ettiyse, kim aldýysa, tam bir futbol cahilidir. Tudor gelinceye kadar takýmýn doðru dürüst çalýþtýrýlmadýðý o kadar belli ki yeni hoca iþi biraz sýký tutunca sakatlýklar birbiri ardýna gelmeye baþladý.
Antalya maçý Galatasaray’ýn takým olma niteliðini yitirdiðinin çok bariz bir göstergesi. Galatasaray, bir maçta 2-0 öne geçip ardýndan 2 gol yiyerek beraberliði koruma telaþýna düþmez... Galatasaray gibi bir takým, her hafta birbirinin kopyasý goller yemez.
Galatasaray gibi bir takýmýn hava toplarýna hala bir önlem alamamýþ olmasýný açýklamak mümkün deðil Galatasaray, Eren Derdiyok diye bir santrfor aldý kendine. Ve bu delikanlý, son dakikada Galatasaray’ýn üçüncü golünü atarak takýmýna üç puaný hediye etti ve Sarý-Kýrmýzýlýlar bir beladan daha son anda kurtuldu.
Bu iþin bir de hakem boyutu var. Her hafta baþka bir hakemin doðradýðý Sarý-Kýrmýzýlýlar’ý engelleme görevi bu hafta Ali Palabýyýk’a verilmiþti. Galatasaray’ýn penaltýlarý verilmez... Elle düzeltilen toplarla goller atýlýr ama hakemin sesi çýkmaz...
Antalya karþýsýnda nedense Tudor tribüne yollandý. Maçýn sonlarýnda da Bruma oyundan atýldý. Bruma’nýn hareketinde doðru dürüst faul bile yok. Vazgeçtim ikinci sarý karttan, hakemin ‘devam’ demesi gerekir. Ama sahadaki hakem deðil ki. Bir kasap.. Bir cellat.. Galatasaray’ý resmen her hafta doðruyorlar...
Bu lig tam bir facia.. Bu nereye kadar gidecek, daha ne kadar sürecek bilemiyorum. Buradaki en büyük suçlu Ünal Aysal’ý küstürüp gönderen Galatasaray’ýn piyasadaki aðýr toplarýdýr. Buyurun övünün eserinizle.