Deðiþim

Son günlerde Osmanlýca’nýn bir ders olarak okutulmasý isteniyor ve destekleniyor. Buna karþý deðilim ama bir bütün içinde onu yetersiz buluyorum. Bu bir haksýzlýða karþý yapýlmýþ bir tavýr olarak algýlanamaz, çünkü eskinin izleri bile kayboldu. Bu bir öc almak olarak düþünülüyorsa bir baþlangýçtýr ve yenileri de devreye sokulabilir. Ama bu zor bir olaydýr. Üzerinde güneþ batmayan bir imparatorluk, yani Ýngiltere, devletimizi daðýtarak topraklarýmýzý kontrol altýna almýþtýr. Bugünkü varlýðýmýz ondan arta kalandýr. Osmanlý topraklarýnýn Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin nüfuzunun kontrolüne girmesini engellemek için eskiyle bir iliþkisinin kalmamasý ve bana göre etki alanýmýzýn sýnýrlarý dýþýna yayýlmasý engellenmek istenmiþtir. Kuruluþumuzdan bu yana gücümüzü kullanarak bugüne ulaþtýk. Kuruluþ aþamasýnda verilen bazý tavizleri bir kayýp olarak görüyorum ama o günün þartlarýnda bunun zaruri olduðunu ve kuruluþumuzu önemli bir baþarý sayanlarla ayný düþüncede olduðumu da belirtmek isterim. Devletimizi topraða yakýn bir yerden kesilen büyük bir aðaca benzetirim ve bu aðacýn köklerinden fýþkýracak filizlerin ayný büyüklükte ya da daha büyük bir devlet yaratacaðýný hep düþündüm ve zaman zaman da söyledim. Bugün Osmanlýca’nýn öðretilmesi fikri bu kökten çýkan bir filiz midir yoksa birkaç yapraktan mý ibarettir? Bu konudaki ümidim bundan farklý yani hedefim sadece þekil deðiþikliði deðil ve ülkemin bir bilim merkezi olmasýný ve çevremizde de bu eðitimi vermesi gerektiðini düþünüyorum.

***

Ancak ülkemizde bu geliþme henüz gerçekleþmedi, çünkü kimsenin böyle bir hedefi olduðunu sezmedim. Bugüne kadar siyaset yapmak üzere yönetime gelenlerde ya da muhalefet edenlerde böyle bir hedef gösterildiðini ve çalýþma yapýldýðýný fark edemedim.

Yani biz düþünce yaratan deðil baþkalarýnýn yarattýðýný kopya edenlerden olduk. Bunun pozitif bilimlerde yanlýþ tarafý olmayabilir. Ancak öðrendiklerimize katkýlar yapacak bir eðitim sisteminin de geliþtirilmesi icabeder. Yani bu bilgilerin birazýnýn da bizden olmasýný isterim. Öte yandan sosyal  yaþamda da tam bir kopyacý olduk. Eðlence hayatýmýzda, giyim tarzýmýzda ve diðer sosyal yaþantýmýzda onlara benzettikçe modern olduðumuzu düþündük. Dünyadaki iletiþim sistemleri insanlarýmýzý ister istemez etkilemektedir ancak kendi öz deðerlerimizi de muhafaza ederek verilecek eðitimle bu deðerlerimizi yeni yetiþen kuþaklara aktarmanýn doðru olduðunu düþünüyorum. Velhasýl dünyadaki bilimsel, sosyal olaylardan etkilenmek kadar geçmiþ denilen güzelliklerimizi de özümüzden kopmadan yaþamanýn yollarýný bulmalýyýz.

Özetlersek ben geleceðimizi þöyle hayal ettim. Devletimiz eskiye deðil yeniye yönelmelidir. Bilindiði gibi kuruluþumuz bir baþarýydý, ancak galip ülkeler de kendilerinin baþarýlý olduðunu düþünüyorlardý ve bunu gerçekleþtirmek için bizim geçmiþ tarihimizle baðlarýmýzý koparmamýzý ve yaþam tarzýmýzý deðiþtirmemizi, etki alanýmýzýn sýnýrlarýmýzý aþmamasýný istiyorlardý. Bizim yolumuz karþý tarafý tahrik etmeden güçlenmeyi saðlamaktýr. Bunun yolu da bilimde baþarýlý olmaktan geçer.

Meselenin diðer bir yönü de çok önemli, mesela bilimsel alanda güçlü bilgiye sahip olmak ancak bu konuda baþarýlý olan ülkelerde eðitilmekle mümkün görünüyor. Bilim insanlarýmýz düþüncelerini ortaya koyan bir kitap yazdýklarýnda, içindeki düþüncelere deðil dýþarýdan alýnan dip notlarýna göre deðerlendirilmektedir. Bu engelleri aþmak için sadece ülke içindekileri deðil tüm çevreyi bilimsel olarak eðiten bir merkeze dönüþmeliyiz. Bizi dilimiz nedeniyle deðil güçlü olacak bilgimiz nedeniyle tercih etmelidirler. Osmanlýca’nýn en azýndan tercihli ders olarak eðitime dahil edilmesine, geçmiþimizin deðerlerine ulaþýlmasý açýsýndan karþý deðilim ama bunu sýnýrlarýmýz dýþýnda engellemek isteyenler olabilir. Þekilde deðil esasta güçlü olmamýz gerekir.