Nagehan Alçý ortayý yapmýþ Ertuðrul Özkök golü atmýþ.. Neymiþ?.. Ahmet Altan kitabýný her dilde çýkarabiliyormuþ fakat bir tek Türkçe çýkaramýyormuþ.. Mehmet Altan cezaevinde aðabeyinin kitabýný istetince gardiyan, “kitabý yok ama yazarý burada” demiþ.. Falan.. Nasýl baskýcý faþist (!) bir iklimse Ahmet Altan’ýn kitabýný basmaya korkar olmuþ yayýnevleri. Vermeye çalýþtýklarý mesaj bu.. Ya hu çýldýrdýnýz mý siz!. Abdullah Öcalan’ýn bile kitaplarýnýn satýldýðý bu memlekette kim Ahmet Altan’a sansür koyacakmýþ.. Ýþte yayýnevi açýkladý.. Hazret Türkçe basmak istememiþ romaný.. Bize yazmamýþ yani anlayacaðýnýz.. Yapýyorlar bazen bunu.. FETÖ’nün gelini Eliph Shaphak da öyle tercih ediyordu.. Þimdi ne diyecek bu rutubetten faþizm kokusu alanlar, merak ediyorum.. Bir de Türkiye’de FETÖ’nün medyalarýna bir an evvel el konulmasý gerektiðini ilk dile getirenlerden biri Nagehan Alçý’ydý.. “Terör örgütünün medyasý mý olur” diyordu ve haklýydý da.. O el konulmasý gerektiðini söylediði gazetelerden biri de Ahmet Altan’ýn gazetesi deðil miydi? Demek artýk terörist deðil. Ýlginç..
Iþýl Özgentürk Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldýðý, ‘Yeni Kuþak Türbanlýlar’ baþlýklý yazýsýnda, baþörtüsü üzerinden saçma sapan ipe sapa gelmez bir benzetme yapmýþ.. Baþörtüsünün Sümerlerde fahiþeler tarafýndan kullanýldýðýný yazmýþ.. Bu hikayenin kaynaðý kendini ‘profesör’ olarak tanýtan ancak doktorasý dahi olmayan Muazzez Ýlmiye Çýð isimli bir operasyon tarihçisine aittir. O da 28 þubat günlerinde baþörtüsünü itibarsýzlaþtýrma kampanyasýnýn bir ayaðý olarak piyasa sürülmüþ bir görevliydi.. Þimdi her baþörtüsü konusu açýldýðýnda “bilmem hangi tarihte fahiþeler tarafýndan kullanýlýrdý” diye yazýlýp çiziliyor… Iþýl Haným da düþmüþ bu tuzaða.. Gelin kýrmadan dökmeden bu mayýnlý sahada iki soru soralým Iþýl Özgentürk’e;
1) “Biri de çýkýp ‘yeni kuþak fahiþeler’ kime benziyor peki” diye sorarsa cevabýnýz ne olur?
2) Ölüm yýldönümünde saygýyla, rahmetle, þükranla andýðýmýz Zübeyde Haným’ýn baþörtülü fotoðraflarýna bakarak ayný yazýnýn, hedefiniz dýþýnda baþka kimleri incitebileceðini düþündünüz mü?
Nazým Hikmet’in doðum günüydü dün.. CHP’liler tam kadro Nazým güzellemeleri yaptýlar. Kimi þiirlerinden alýntýlar yaptý fotoðrafýný paylaþýrken kimi bugünkü siyasi iktidara göndermeli mesajlar yazdý üstüne.. Görseniz sanýrsýnýz ki Nazým’ý senelerce hapislerde yatýran memleketinden kaçýran, Recep Tayyip Erdoðan.. Ah seni ikiyüzlü CHP.. Durun anlatayým size iþin esasýný.. Sýkýntýlý günler, Atatürk’ün ölümünün hemen ardýndan, 1938’de ünlü ‘Donanma Davasý’ ile baþladý.. “Askeri öðrencileri isyana teþvik..” suçlamasýyla Harp Okulu Komutanlýðý Mahkemesi’nce yargýlandý ve 15 yýl ceza aldý.. Marmara Denizi’ndeki bir gemide de “Orduyu isyana teþvik” suçlamasýyla yargýlandýðý bir baþka davada 20 yýla mahkûm edildi… Toplamda 28 yýl 4 ay cezaya çarptýrýldý.. Önce Çankýrý’ya sonra da Bursa Cezaevi’ne yollandý.. 1946 yýlýnda, Meclis’e bir mektup yollayarak cezasýnýn kaldýrýlmasýný istedi fakat tek parti yönetimi bu mektubu buharlaþtýrdý.. Nazým Hikmet, 12 yýl cezaevinde yattý.. 1950’de Menderes iktidarýnda çýkarýlan af kanununa kadar.. Yani Ýsmet Ýnönü’nün cumhurbaþkanlýðý süresinin tamamýný cezaevinde geçirdi.. Yani CHP, þimdi kahramanlaþtýrdýðý Nazým Hikmet'e saðlýðýnda 'dilekçe hakký'ný bile çok gördü.. Ömrünü yurtdýþýnda tamamlayan þaire, elinden alýnan vatandaþlýðýnýn da 2009’da Erdoðan tarafýndan verildiðini not düþelim.. Þimdi kutlayýn doðum gününü Nazým’ýn.. Unutmayýn, en güzel günlerimiz, henüz yaþamadýklarýmýz…