Demir, hücre metabolizmasý ve canlýlýðý için gerekli eser elementlerden biri. Günlük alýnmasý önerilen demir miktarý kadýnlar için (15-50 yaþlarý) 15 miligram, erkekler için 10 miligram civarýnda. Vücuda yeterli demir emiliminin saðlanamamasý baðlý olarak geliþen ‘demir eksikliði anemisi’ yaygýn bir beslenme sorunu olarak kabul ediliyor. Genç kadýnlarýn; ABD’de yüzde 10 ile 16’sý, Avrupa’da yüzde 8 ile 33’ü ve geliþmekte olan ülkelerde ise yaklaþýk olarak her iki kadýndan birinde (yüzde 40 civarýnda) demir eksikliði görüldüðü bildiriliyor. Araþtýrmalar demir eksikliðinin baðýþýklýk sistemini zayýflattýðýný, çocuklukta zeka ve sinir geliþimini olumsuz etkilediðini, eriþkinlerde eðitim hayatýnda baþarýyý düþürdüðünü ortaya koymuþ. Tedavi amacýyla demir desteði ürünleri uygulanýyor. Ancak bu uygulamalarda genellikle karþýlaþýlan uyum sorunu, yüksek maliyet, istenenden fazla demir yüklemesi riski ve bazý yan etkiler nedeniyle Dünya Saðlýk Örgütü dengeli beslenme programlarýyla demir eksikliði anemisinin önlenmesine yönelik uygulamalarý öneriyor.
BADEM YEME SAATÝNE DÝKKAT
Besinlerdeki yüksek fitik asit oraný demir emilimini engelliyor: Beslenme programlarýnda ilk olarak et tüketiminin artýrýlmasýna yönelik düzenlemeler öneriliyor. Hayvan eti (koyun, tavuk, sýðýr, balýk) vücutta etkin bir þekilde emilebilen ‘hemik demir’ için en uygun kaynak olup sebzelerle alýnan ‘hemik-olmayan demirin’ emilimini de saðlýyor. Saðlýklý gýdalar olarak bildiðimiz lifli sebzeler, bakliyat, kepekli tahýllar ve yulaf ürünleri, fýndýk-ceviz-badem gibi yemiþler fitatlar bakýmýndan zengin. ‘Fitik asit’ demirle kompleks oluþturarak demirin emilimini azalttýðý biliniyor. Ýþte yenilen etin muhtemelen emilemeyen bu kompleksten demirin emilimi saðladýðý düþünülüyor. Ayrýca özellikle meyvelerde bulunan polifenolik bileþikler ve kalsiyum demirin (hemik ve hemik olmayan) emilimini azaltan diðer etkenler. Yapýlan bir araþtýrmada ceviz ve fýndýktaki polifenolik bileþenlerin demir baðlama kapasitesinin bademe göre daha zayýf olduðu gözlemlenmiþ. Bademin demirin yüzde 90’ýný, diðer önemli bir mineral olan çinkonun ise yüzde 84’ünün baðladýðý tespit edilmiþ. Cevizin çinko baðlama oraný ise sadece yüzde 9. Bunun nedeni bu üç yemiþ tipindeki polifenolik bileþenlerinin farklý yapýda oluþu. Dolayýsýyla demir eksikliði anemisi sorunu olanlarýn yemeklerden önce ve sonraki bir saatlik dönemde badem yemekten kaçýnmasý önerilebilir.
Portakal suyu ve kivi demir emilimini artýrýyor: Öðünlerde limonata ya da portakal suyu gibi askorbik asit taþýyan içeceklerin kullanýlmasýnýn fitatlarýn olumsuz etkisini hafiflettiði deneysel olarak ortaya konulmuþ. Yapýlan bir klinik çalýþmada demir eksikliði teþhisi konulan 18-44 yaþlarý arasýndaki kadýn gönüllüler (69 kiþi) iki gruba ayrýlarak 16 hafta süresince her iki gruba da demir (demir sülfat) oraný artýrýlmýþ kahvaltýlýk tahýl gevreði verilmiþ. Ýlave olarak gruplardan birine askorbik asit ve karotenoitler (lutein ve zeaksantin) bakýmýndan zengin bir meyve olan kivi, diðer gruba ise askorbik asit taþýmayan, düþük karotenoit içeriðine sahip olan muz verilmiþ. Süre sonunda yapýlan deðerlendirmede kivi verilen grupta kan demir deðerlerinin belirgin bir þekilde yükseldiði görülmüþ.
Kabak çekirdeðinin kabuðu iyi bir demir kaynaðý: Diðer bir klinik çalýþmada 20-37 yaþlarý arasýnda bekar ya da hamile olmayan sekiz kadýna dört hafta süreyle her gün 30 gram demir ilaveli tahýl gevreði (7.1 miligram demir) ve 30 gram kabak çekirdeði kabuðu (4 miligram demir) verilmiþ. Sonuçlar gönüllü kadýnlardan uygulamanýn baþlangýcýnda ve sonunda alýnan kan örneklerinin analiziyle deðerlendirilmiþ. Analiz sonuçlarý kiþilerin dört hafta süreyle demir içeriði yüksek bu karýþýmýn verilmesiyle kan örneklerindeki demirle ilgili deðerlerin (ferritin, total demir baðlama kapasitesi, transferrin) belirgin bir þekilde artýrýlabildiðini gösteriyor.
Sonuç olarak, demir eksikliði tedavisinde beslenme programýnýn bilimsel bulgulara dayanarak akýlcý bir þekilde düzenlenmesi, bu sorunun giderilmesinde önemli ve etkin avantajlar saðlayabiliyor.