TBMM Darbeleri Araþtýrma Komisyonu, 28 Þubat darbesinin ‘paydaþlarýný’ ve ‘muhataplarýný’ dinlemeye devam ederken, yakýn tarihin’10 utanç yýlý’ da giderek aydýnlanýyor.
Kendini savunma amaçlý konuþanlar bile, sözlerine dönemin diðer tanýklarýnýn verdiði cevaplardan dolayý, istemeseler de aydýnlanmaya hizmet ettiler.
Örneðin, dönemin Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel’in Komisyon’a konuþmasýndan sonra “Darbeyi Demirel önledi” yorumlarý yapýldý. Üstelik bu yorumlarýn sahiplerinin çoðu Demirel’i 28 Þubat sürecine kadar bir kere övmüþ deðildi.
Demirel’in sözleri de, ayný komisyona konuþan 28 Þubat RP-DYP koalisyonunun Devlet Bakaný Süleyman Arif Emre’nin anlattýklarýyla okununca ‘aydýnlanmaya’ katký saðlama niteliðine kavuþuyor.
Emre, merhum Necmettin Erbakan’ý Milli Nizam Partisi’ni kurmaya ve baþýna geçmeye ikna eden kiþidir. Erbakan’ýn bulunduðu hükümetlerde bakanlýk yapmýþ, 1960-2000 arasýndaki 40 yýldaki siyasi olaylarýn perde arkasýna en vakýf tanýklardan biridir.
Sadece Erbakan’ý deðil, Demirel’i de yakýndan tanýr. Demirel’in geliþinin, yükseliþlerinin ve düþüþlerinin de tanýðýdýr, iliþkilerinin ve hesaplarýnýn da.
Emre’nin “Demirel’in 28 Þubat’ta fonksiyonu ne oldu?” sorusuna verdiði cevap kýsa ama yeteri kadar açýk:
“Demirel bu iþin mimarýdýr, erkâný harbidir 28 Þubat’ýn. Her yerinde var. Kurmayý kendisidir, mimarý kendisidir. Sýrf Erbakan’dan kurtulmak için elinden geleni yapmýþtýr. ... Demirel bizim katýlmadýðýmýz, paþalarla ilgili Þûrada (YAÞ) veya MGK toplantýlarýnda devamlý Erbakan’ýn ve bizim aleyhimizde paþalarý dolduruþa getiriyordu. Kafadan atmýyorum. Eþref Bitlis Paþa bana dedi ki; Arif Bey, siz Demirel’i destekleyerek Hükûmet yapýyorsunuz, o da mütemadiyen sizin aleyhinizde askeri kýþkýrtýyor. Aman dikkatli olun. Hoca’ya da söyleyin, Demirel’e güvenmeyin...”
Emre, Demirel’in “icabýnda askeri kullandýðýna” dair bir baþka misal daha veriyor. 1965 seçiminden sonra Celal Bayar ve arkadaþlarýnýn Yassýada Mahkemesi’nce ellerinden alýnan siyasi haklarýnýn iadesi için teklif verdiðini, Demirel’in önce kabul etmesine raðmen, askerin buna tepki verdiðini görünce vazgeçtiðini ve “Siyasi haklar kanununu Türk Ordusunun þanlý komutanlarý istemediler. Ben de askerimizle milleti birbiriyle karþýlaþtýrmamak için tarihi ve þanlý bir karar aldým, siyasi haklar kanununu Meclis’ten geri çekiyorum”dediðini anlattý.
Emre’nin anlattýklarý karþýsýnda þaþýran BDP’li Komisyon üyesi Sýrrý Süreyya Önder’in “Sayýn Bakan, acaba biz sýralamayý yanlýþ mý yapmýþýz? Aslýnda, Demirel’e en son gitmeliymiþiz” esprisine de göndermeli bir karþýlýk veriyor: “Demirel’le beni karþýlaþtýrýn kâfi!”
Süleyman Arif Emre’nin bildiði Demirel ile daha önce Demirel’den yana kalem oynatmamýþlarýn 28 Þubat ve sonrasýnda övgüye deðer bulduðu Demirel arasýnda kýyas yapacaklar için kayýtlara geçmeliydi bu görüþme.
Komisyon, 28 Þubat’ýn mali ve medya boyutunu da inceliyor. Ýtiraflar, savunmalar ve karþý cevaplarla ‘bir darbenin anatomisi’ çýkacak ortaya.