"Kurþunlu Camii havadan bombalandý. Sur Mahallesi’ndeki gençlerin uçaðý helikopteri yok. Hükümetin uçaðý helikopteri var?”
Bu sözler HDP Eþ Baþkaný Figen Yüksekdað’a ait. Hatýrlayalým; kendisi hakkýnda MLKP’nin gerçekleþtirdiði bir canlý bomba eyleminden dolayý açýlmýþ dava söz konusu. Milletvekilliðinin saðladýðý dokunulmazlýk konforu altýnda Meclis çatýsý altýnda yalan söyleyebiliyor, üstelik hiç yüzü kýzarmadan.
Fatih Paþa Camii, namý diðer Kurþunlu Camii, Tahir Elçi’nin öldürüldüðü Dört Ayaklý Minare gibi Diyarbakýr’ýn dünya mirasýnda ismi olan nadide eserlerinden biri. YDGH tarafýndan cephanelik ve karargah olarak kullanýldýðýndan dolayý camide bir süredir ibadet yapýlamýyordu.
YDGH’liler Dört Ayaklý Minare’nin ayaklarýný tahrip ettiðinde PKK medyasý “polis minareyi kurþunladý” yalanýný yaymýþtý. Bu yüzden “Kurþunlu Camisini devlet helikopterle bombaladý” yalanýna þaþýrmýyor kimse. Yalanýn PKK’nýn en güçlü silahý olduðunu biliyor artýk Kürt halký.
Fakat, propaganda makinasý iþliyor, dindar Kürt halký üzerinde “devlet ibadethaneleri hedef alýyor” algýsý oluþturmaya çalýþýyor. Yine de HDP, 200 bin oy aldýðý yerlerde sokaða çýkacak 200 kiþiyi zor buluyor.
Bu çok önemli. çünkü PKK, HDP-DTK-DBP marifetiyle toplumu kýlcal damarlarýna kadar örgütlü hale getirmiþ. Sendikalar, dernekler, STK’lar ve belediye hizmetleri üzerinden tam saha baský uygulayarak kontrol altýnda tutuyor halký. Ýþin içine yoksulluk giriyor, “þehit” diyerek kutsadýklarý ölüler giriyor, kiminin daðda kiminin mezarda, kiminin hapiste oðlu-kýzý var.
Bu iliþkiler üzerinden toplumu avucunun içine almayý baþarmýþ bir yapýdan söz ediyoruz. Hal böyle iken PKK/KCK, ateþkesi sona erdirdiði tarihten bu yana ne yaptýysa kitlesel bir sokak desteði bulamadý. Çünkü HDP’ye oy verenlerin en fazla 4’te biri þiddeti bir yöntem olarak makbul görüyor. Meclis’te 80 vekil varken çocuklarýmýz daha niye ölüyor sorusuna mantýklý bir cevap bulamýyor.
1 Kasým’daki 1 milyon oy kaybý da bu sorgulamanýn ciddiyetini gösteriyor.
Halk desteði azaldýkça PKK panikliyor ve elindeki son mermileri de harcýyor.
Tahir Elçi’nin öldürülmesi, Kandil’in talimatýyla hendek kazan, sokaklarý tuzaklayan, evlerden evlere tünel açarak insanlarýn mahremiyetlerine tecavüz eden YDGH’lilere Elçi’nin yaptýðý “sivil alaný tert edin, tarihi mirasa zarar vermeyin” çaðrýsýnýn yaratacaðý etkinin önünü almak içindi.
Suçu devlete yýkamayacaklardý ama asýl önemli olan HDP’lilere ve Kürt halkýna verilecek mesajdý: Tahir Elçi PKK’yý eleþtirdi ve sonra bunlar oldu!
***
Þimdi de yalan makinesi “devlet ibadet yerlerini hedef alýyor” propagandasý için çalýþýyor. Yalan yine en üst düzey HDP’lilerin aðzýndan dökülüyor.
Kimse ciddiye almasa da onlar vazifelerini yapýyor, Kandil stratejisinin gereðini yerine getiriyorlar. Hazýrladýklarý sözde raporlarla, verdikleri demeçlerle devleti suçlu ilan ettikleri yalanlarýn dolaþýma girmesini saðlýyorlar.
Kandil’den gelen yeni talimat ise sokak eylemleri tertip etmek. Önceki gün Diyarbakýr’ýn Taksim’i diyebileceðimiz Ofis semtinde yaþanan hadiseler bunun baþlangýcýydý.
Talimatla yürüyüþe baþlayan STK, sendika gibi yapýlarýn vazifesi yürüyüþü legal sýnýrýn dýþýna taþýyacak mukavemeti göstermek ve canlý kalkan rolü üstlenmek.
Bundan sonrasý arkadaki 18 yaþ altý, yüzleri kapalý gençlere ait. Görevleri, ceplerindeki cam çerçeve indirebilecek, araba yakabilecek el yapýmý patlayýcýlarla sokaðý terörize etmek...
PKK, Sur’daki hendek terörünü hayatýn canlý olduðu diðer semtlere de bu þekilde taþýmaya çalýþýyor. Terörize edilen gençler, Ofis’teki kafeleri hedef alýyor, biz mücadele ederken sizin buralarda oturmaya hakkýnýz yok, PKK direniþini desteklemeyenlerin Kürdistan’da yaþamaya hakký yok diyorlar.
Kürtleri PKK egemenliðini kabule zorluyorlar.
Selahattin Demirtaþ ise köþeye sýkýþmýþ YDGH teröristlerini kurtarmak için Kýlýçdaroðlu’nu yardýma çaðýrýyor.
HDP, CHP’den meþruiyet devþirip “terörü Türkiyelileþtirme” stratejisi izlerken Kemal Kýlýçdaroðlu olup bitene gayet Fransýz bir tutumla “hendek kazan arkadaþlar” diyebiliyor.
Selahattin Demirtaþ akýllý adam, kimi kullanacaðýný biliyor!