Medyamýz tarafýndan “seri katil” diye meþhûr edilen Atalay Filiz nihayet yakalandý. Tahmin ediyorum 1 hafta daha tantanasý sürer. Hemen hemen her gün bombalarýn patladýðý bir ülkede 3-4 kiþiyi öldürdüðü iddia edilen bir ruh hastasýna gösterilen ilgi, kanaatimce mezkûr þahsýn örgütsüz oluþundan. Kimseden emir almadan, “benim kararým benim cinayetim” diyerek eylemlerini gerçekleþtirmiþ. Atalay Filiz bir partinin, bir vakfýn, bir derneðin veya bir platformun baþkaný olsaydý ve kitlesine “Sokaða çýkýn” diye tâlimat verseydi bu kadar konuþulmaz, bu kadar teþhir edilmez ve yargýlama aþamasý bitmeden “katil” ilan edilmezdi. Atalay Filiz örgütsüz oluþunun ceremesini çekiyor!
Filiz’in gözaltýna alýndýðý gün twitter’da “Bir baþka seri katil Selahattin Demirtaþ kaçmadan yakalansa iyi olur” diye tweet attým. Aman efendim, “barýþ, kardeþlik, demokrasi, özgürlük”ü dilinden düþürmeyen gürûh hemen saldýrýya geçti. Tehditler, sövgüler gýrla... Düþündüm, acaba Selahattin Demirtaþ’a haksýzlýk mý yaptým diye. Tarafsýz bir gözle, objektif olarak kendimi sorguladým. Kendime verdiðim özeleþtiriyi de dinleyince vicdanýmýn hükmü þu oldu: Yakup, sonuna kadar haklýsýn!
Nasýl haklý olmayým ki, elimde saðlam karîneler var. Onlarcasýndan bir tanesi: Yýl 2014. Þu an Türkiye sokaklarýnda patlayan arabalarýn hazýrlandýðý, yani terörün merkezi olan Suriye’deki Kobani’yi DAÝÞ ele geçirmek için hamle yapýyor. DAÝÞ’e karþý koyamayan PKK, Halklarýn Demokratik Partisi’nin Eþbaþkaný Selahattin Demirtaþ üzerinden Türkiye’deki taraftarlarýný sokaða döküyor. Hatýrlayýn Demirtaþ’ýn “Sokaða çýkýn, bütün gençlere IÞÝD’e karþý cephede savunma çaðrýsý yapýyorum” deyiþini. Ve hatýrlayýn, DAÝÞ’e karþý diye çýkýlan sokaklarda kurban eti daðýtan Müslümanlar’ýn nasýl katledildiðini.
Hatýrlamadýysanýz, hatýrlatayým Demirtaþ’ýn kitlesinin 16 yaþýndaki Yasin Börü’yü zýlgýtlarla katlediliþini. Þehit Yasin Börü anlatýyor: “Elimizde kurban etleriyle dolu poþetlerle dolaþýrken bir anda karþýmýza Hak ve halk düþmaný malûm güruh çýktý. Bizleri fark etmeleriyle birlikte baþýmýza taþ yaðmaya baþladý. Kaçmaya baþladýk. Sýðýndýðýmýz evin sahibi de onlardan çýktý. Boðazýmý kestikten sonra beni balkondan aþaðý attýlar. Aþaðýya düþtüðümde tekmeler, sopalar, býçaklar, taþlar üzerime yaðýyordu. Ben Rabbime kavuþmanýn mutluluðuyla cesedime yapýlanlarý seyrediyordum. Ne kadar da zavallýlardý... “Yakýn, ibret olsun” seslerini duydum. Ondan önce bir ‘teyze’ arabasýyla üzerimden geçti.”
Apo’nun “yeniden yarattým” dediði HDP’nin ‘özgür kadýnlarý’ bir yandan zýlgýt çekiyor bir yandan da “Yakýn” diye PKK’nin etekli erkeklerini dolduruþa getiriyorlardý. Apo nasýl kadýnlar ‘yaratmýþ’ ki 16 yaþýndaki bir çocuðu yakýlmasý için vahþi gürûhu teþvik edebiliyorlar, bununla da yetinmeyip arabayla üzerinden geçebiliyorlardý. DAÝÞ’in bile yüzünü kýzartacak hâdiseler yaþanýyordu Türkiye’nin doðusunda. Güya DAÝÞ’in katliamlarýna karþý sokaða çýkanlar kendi halkýný katlediyordu.
Þimdi yaþananlar da ortada. Ýþte Dürümlü köyü katliamý. Demirtaþ’ýn “gerillalarýnýn” Kobani’de hazýrladýklarý bomba yüklü kamyon Diyarbakýr’ýn Dürümlü köyünde patlatýldý. Patlamada, parçalarý bile kalmayan 5 vatandaþ öldü. Peki Selahattin Demirtaþ ne yaptý: “PKK’ya özür dile” çaðrýsý... Ne kadar da naif, ne kadar da insancýl!
Demirtaþ rahat durmuyor. Pazartesi günü de “Kürtler ile Türkler arasýnda yükselen gerilim etnik bir savaþa dönüþebilir” demiþ. Herhalde yeni bir “sokaða çýkýn” tâlimatýndan önce altyapý çalýþmasý yapýyor Selahaddin Demirtaþ. HDP’li belediyelerin PKK ortaklýðýyla yaptýklarý altyapý çalýþmalarýný gördükten sonra Demirtaþ’ýn altyapý çalýþmasýna dikkatinizi çekmek benim için farz!
Ah Atalay Filiz, kursaydýn bir parti, onlarca kiþinin katledilmesine sebep olsaydýn bile saygý görürdün. Hatta ‘özgürlük savaþçýsý’ diye alkýþlanýrdýn. Nasip!..