HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ Salý günü grup toplantýsýnda “güvenmiyoruz” kelimesiyle AK Parti’ye veryansýn etti. Alkýþa hazýr bir kalabalýk ve dil de kemiksiz olunca, söylenmeyen vaatleri de sanki varmýþ gibi sýraladý Demirtaþ.
Mesela, “Seçim barajýný mý düþürdün, neyine güveneceðiz” sözü bunun delili.
“Ne yaptýn barýþ konusunda, hangi adýmý attýn da mahcup ettin bizi”, “Bugüne kadar hangi barýþ, hangi demokrasi yasasýný çýkardýnýz”, “Türkiye halklarýna barýþ konusunda ne verdiniz” sözleri ise evlere þenlikti.
Ben iþin o tarafýnda deðilim. Siyasiler kendi arasýnda hesaplaþsýn.
Merak ettiðim olmayan vaatlere bile bu kadar öfkelenen Demirtaþ, konu beyaz Türkler olunca neden kedi sakinliðine bürünüyor ve güven sorunu yaþamýyor.
Demirtaþ, Aslý Aydýntaþbaþ ve avenesinin “AK Parti’ye yýkýcý muhalefet sana oy kazandýrýyor” minvalinde cümlesini duyunca neden “güvenmiyoruz” diyemiyor?
Bu zihniyetin geçmiþte Kürtlere yaptýklarýný hemen unutuyor da, barýþa uzanan ele neden güvenmiyor?
Mesela 1992 yýlýnda lütuf edercesine “Kürt realitesini tanýyoruz” diyen Demirel neden Demirtaþ için duayen oluyor?
Mesela 1999 yýlýnda “Kürt sorunu yok, aþiret sorunu vardýr” diyen Ecevit neden kýymetli?
Mesela 1996 yýlýnda “Türkiye mozaiktir diyen” Orhan Doðan’a “Ne mozaiði ulan, mermer mermer” diyen Türkeþ’e neden bir þey diyemiyor?
Mesela 1999’da “AB’nin yolu Diyarbakýr’dan geçer” diyen Mesut Yýlmaz’ýn sözüne “Biz o yolu Ankara’da keseriz” karþýlýðý veren Bahçeli ile neden bugün Meclis’te kol kola geziyor?
Anladýk.
Beyaz Türklerle birlikte olmak, onlarýn beyaz yalanlarýna kanmak hoþunuza gidiyor olabilir.
O çok sevdiðin “Türkiye Türklerindir” sloganlý gazetenin eski yayýn yönetmeni “Arkadaþ Kürtlere ne veriyorsan aynýsýný ben de talep ediyorum” demiþ. O yazara “Arkadaþ önce bana çektirdiklerini sen de çek, sonra taleplerime ortak ol” diyebiliyor musunuz siz önce onu söyleyin.
Size, yýkýcý muhalefet yap, uzanan barýþ elini kýr diyen zihniyet, Kürt olduðu söylenen 4. Cumhurbaþkaný Cemal Gürsel’e “Size Kürt diyenin yüzüne tükürün” dedirten zihniyetidir, unutmayýn.
Bu zihniyetin gösterdiði istikamet bir yola çýksaydý CHP çýkmaz sokaklara saplanýp kalmazdý. Güven sorununuzu biraz da bu zihniyetle yaþayýn.
Ertuðrul Özkök mahallesinin namusunu kurtardý.
Gürsel Tekin’in “8 Haziran’da iktidara gelirsek o gazetelere (Star, Akþam, Güneþ) el koyup, patronundan (Ethem Sancak) hesap soracaðýz” faþizan açýklamasýna kýzmýþmýþ gibi yapmýþ.
Özkök, “O gazetelerin kapýsýna dikilirsen yarýnýn mazlumunun safýnda beni bulursun” demiþ.
Ýlahi Özkök. “Atýnca mangalda kül býrakmamak” böyle olsa gerek. Maðdur edilmelerinde önemli rol oynadýðýn 28 Þubat mazlumlarýnýn yanýnda mý durdun ki bunu söylüyorsun. Gölge etme baþka ihsan istemez.