Cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olan Ýstanbul’a yapýlacak 3. havalimaný, 2023 vizyonunun en önemli göstergesidir. Rakamlar ortada, 22 milyar 152 milyon Euro. KDV’yi de ekleyin 26 milyar 200 milyon Euro eder.
Ýhaleyi kazanan firmalar (Cengiz-Limak-Mapa-Kolin-Kalyon) ayrýca 13 milyar 400 milyon Dolar harcayarak havalimanýný yapacak. Sonra da devlete, 25 yýlda 26.2 milyar Euro kira ödeyecek.
Hemen baþtan söyleyelim, bu sonuç büyük Türkiye rüyasýnýn mimarý Tayyip Erdoðan’ýn yatýrýmcý kimliðinin ve ihalenin patronu Binali Yýldýrým’ýn vizyonunun bir zaferidir.
Türkiye’nin ileriye dönük asgari 50 yýllýk vizyonuna iþaret eden bu çapta bir yatýrým Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Ve ayný zamanda, paralel yürüyen demokratik ve ekonomik hamlelerin de bir sonucudur.
Hiç hesap kitap yapmadan, on yýl önceki Türkiye ile þimdiki Türkiye’yi karþýlaþtýrdýðýnýzda, bu yatýrýmýn ne anlam ifade ettiðini rahatlýkla görebilirsiniz. Vesayet Türkiye’sinde yaþanan siyasi krizlerin, darbe korkularýnýn, ‘ara rejim’ senaryolarýnýn havada uçuþtuðu bir ortamda býrakýn bu çapta bir yatýrým yapmayý. devletin rutin ekonomik çarkýný döndürmek bile mümkün deðildi.
Eðer siyasi istikrarýnýz yoksa, demokrasiniz zaaf içindeyse, “Bu gece Genelkurmay’ýn ýþýklarý geç saatlere kadar yandý, acaba generaller ne düþünüyor” benzeri vesayet senaryolarý Ankara’yý teslim almýþsa, herhalde büyük Türkiye’ye giden yatýrýmlarý deðil, acaba yarýn nasýl güne uyunacaðýnýzýn endiþesini yaþarsýnýz...
Ama bugün artýk Türkiye, öyle bir Türkiye deðil. Demokratikleþme hamlelerine paralel karayollarý, hastaneler, sosyal güvenlik imkanlarý, makro ekonomik rakamlar ve ihalesi yapýlan üçüncü havalimaný gibi dünya çapýnda büyük yatýrýmlarý konuþuyoruz bugün...
***
Bazýlarý için bu rakamlarý telaffuz etmek de, tahayyül etmek de mümkün deðildir. Demokraside gönlü olmayanlar için, böylesine hem finansal olarak hem de kapasite olarak devasa bir proje elbette bir anlam ifade etmeyecektir.
Bugünlerde, “Ne gerek vardý böylesine büyük bir yatýrýma, pekala ilave pistler yapýlabilir ve sorun çözülürdü” þeklinde eleþtirilerde bulunanlarý çok iyi anlýyorum. Çünkü, onlarýn küçük hayallerinde büyük Türkiye’ye yer yok. Vesayet rejiminin kapalý ikliminden beslendikleri için, geçtiðimiz on yýlda nasýl Türkiye’nin demokratikleþmesine, özgürlüklerin geniþlemesine karþý çýktýlarsa, bugün de ekonomide büyük düþünmeye, devasa yatýrýmlara karþý mazeret üretiyorlar.
Mesela bazý kalemler, 3. Havalimaný yatýrýmý için diyorlar ki: “Konsorsiyum, devlete yýlda vergisiyle yaklaþýk 1 milyar Euro ödeyecek. Buna 500 milyon Euro iþletme bedeli eklendiðinde yýlda 1.5 milyar Euro kazanýlmasý gerekiyor. Uluslararasý finans uzmanlarý, bu rakamýn ancak kriz olmadýðý, istikrarýn saðlandýðý dönemlerde kazanýlabileceðine dikkat çekiyor.”
Ýþte tam da söylemek istediðimiz bu, eðer zihinsel olarak siyasi istikrara hazýr deðilseniz, demokrasinin standartlarýnýn yükselmesine karþý çýkarak ‘eski Türkiye’nin antidemokratik uygulamalarýna iman ediyorsanýz, doðal olarak ‘istikrarlý’ bir Türkiye’ye inanmanýz da mümkün deðildir.
Ama Tayyip Erdoðan inandý, büyük düþündü ve baþardý. Ýstanbul’a 3. Havalimaný dillendirilmeye baþlandýðý ilk günlerde projeye kimse inanmazken, olmaz, yapýlamaz sesleri yükselirken Binali Yýldýrým büyük bir yatýrýmcý zekasýyla projeye sahip çýktý ve Türkiye Cumhuriyeti’ne önemli bir deðer kazandýrdý. Ýþte bunun adý vizyondur...
Bu ihalenin, Türkiye için gerçekten ne anlam ifade ettiðini doðru anlayabilmek için, Yýldýrým’ýn þu sözlerinin altýný çizmekte yarar var: “Türkiye son 4 yýlda 46 milyar dolar küresel doðrudan yatýrým çekebilmiþ. Bu ihale tek baþýna o kadar... Ýnsanlar þimdi Türkiye’nin gelecek 25 yýlýna yatýrým yapýyorlar.”