Sizler önem vermiyor olabilirsiniz, ama Türkiye’de belli çevreler, siyasi partilerden bazý isimler, internet üzerinden bugün açýklanacak müthiþ bir ifþaatý heyecanla beklemekteler... ‘Altýn vuruþ’ deðerinde bir ifþaatý...
Anamuhalefet partisinin önemli bir ismi, erkenden heyecanlanýp, “Tayyip Erdoðan 30 Mart’tan önce gidebilir” açýklamasý bile yaptý.
Ne güzel. Artýk siyasi partilerin görevini, kimlerden teþekkül ettiðini bilmediðimiz, ortada görünmeyen, ancak hükümet devirecek, baþbakan kaçýrtacak çapta etkisi bulunan hayali bir güç almýþa benziyor... Türkiye, son dört ayý, o gücün dayattýðý bir gündemin peþinde sürüklenerek geçiriyor.
Öyle anlaþýlýyor ki, o güç, þimdiye kadar sebep olduðu kafa karýþýklýklarý yetmezmiþ gibi, bu hafta içerisinde sahneye koyacaðý yeni marifetleriyle, pazar günü yapýlacak seçimin sonuçlarýný etkileyecek...
Tarihin en kalabalýk mitingi; her gidilen yerde meydanlarýn dolup taþmasý... Bir önceki seçimde her iki seçmenden birinin oyunu almýþ olmak...
Bütün bunlar bir yana, internet üzerinden devreye sokulacak ‘marifetli yoknaz’ bir yana...
Demek ki, artýk iktidarlar internet üzerinden indirilip bindirilecek ve bunun adý ‘demokrasi’ olacak...
Oysa ‘demokrasi’, milletin iradesinin en saðlýklý siyasi zeminde oluþtuðu, oluþan tercihlerin hiçbir gýllýgýþ araya girmeden sandýða yansýdýðý sistemin adýdýr. Birkaç gün sonra sandýða gidilecek ülkemizde tercihlerimiz bir atmosfer kirliliðine þimdiden muhatap... Beklenen, atmosferin biraz daha kirletilmesi...
Elbette bunu yapanlarýn hepimizin olaðanüstü hassas olduðu konularý kaþýdýklarýný ve bunu iyi niyetle yaptýklarý iddiasýnda bulunduklarýný ben de biliyorum. ‘Yolsuzluk’ konusuna dikkat çekiyor ve hassasiyeti sürekli diri tutuyorlar; ama bunu demokratik hukuk devletlerinde alýþýlmýþ usullere uygun bir biçimde yapma niyetleri yok.
Yöntemleri, vurup kaçmak...
Niyetleri hukuki sürecin iþlemesini izlemek deðil, o kadar sabýrlarý yok; hedefleri ise pazar günü sandýða yansýyacak tercihleri etkilemek...
Bunun için kafa karýþýklýðý yaratmak onlara yeterli geliyor...
Kim bunlar?
Tezvirata hedef seçilen iktidar partisinin lideri kampanya boyunca aðzýndan belli bir çevreyi düþürmediði, o çevreyle irtibatlý bilinenler de haber ve yorumlarýyla kendilerine atfedilenleri benimser göründükleri için, sorunun kolay bir cevabý var. Ancak o cevabýn gerçeði bütünüyle açýða vurduðu kanaatinde deðilim.
Bütün aksine iddialara raðmen, þu sýrada siyasi atmosfer kirliliðine sebep olan geliþmelerin önünde kim veya kimler görünürse görünsün, arka planda yabancý yüzlerin varlýðýný seziyorum.
CIA düdük çalýcýsý Edward Snowden’in gazeteci Glenn Greenwald’a saðladýðý belgeler, CIA/NSA ile GCHQ örgütlerinin ülkeleri istikrarsýzlaþtýrma operasyonlarý düzenlediðini deþifre etti. Üzerine ‘SECRET/SI/REL TO USA, FVEY’ notu düþülmüþ bir kullanma kýlavuzu bile var bunun... Türkiye’de son birkaç aydýr yürütülen, o kýlavuzda anlatýlanlarýn uygulanmasý; bir operasyon bu...
Muhtemelen ilk seçim uygulamasý Türkiye üzerinde deneniyor... Oyuna gelirsek ve baþarýlý olurlarsa bizden sonra pek çok ülke daha bunlarýn tecavüzlerine uðrayacak, bir daha düzgün ve âdil bir seçim yüzü görmeyecektir.
Püskürtmek mümkün mü tecavüzcüleri? Yoksa soruna doðru teþhis konulamadýðý için yanlýþ yöntemler seçildi ve baþarýsýzlýk mukadder mi?
Ben hâlâ umutluyum.
