Belli ki Valls, saydýðý dört lideri Avrupa deðerleri açýsýndan tehlikeli buluyor ve sosyalist olmasýna karþýn, liberal demokrasinin deneyimlerini sergileyerek gücünü korumanýn telaþý içinde…
Valls, keþke, çaðýmýzýn en önemli sosyal teorisyenlerinden Prof. Dr. Zygmunt Bauman’ýn analizlerine bir göz atma fýrsatý bulabilseydi. Çünkü “millici” tavýrlarý öne çýkan liderlerin deðil, tam aksine, liberalizmi küresel müdahalenin mekanizmasýna dönüþtürmüþ, zararsýz gördüðü küresel oligarklarýn demokrasiyi içten çürüttüðünü anlamýþ olurdu.
Zygmunt Bauman, 1925’de Polonya’da doðdu, 1971’de ülkesinde artan Yahudi düþmanlýðý nedeniyle Batý’ya geçti, 91 yaþýnda Ýngiltere’nin Leeds Üniversitesi’nde emeritus profesör olarak bilgilerini gençlerle paylaþmayý sürdürüyor.
Son olarak Ýspanya’nýn önde gelen gazetesi El Pais’te meslektaþýmýz Ricardo De Querol ile yaptýðý söyleþide söyledikleri bütün siyasetçilerin dikkate almasý gereken önemde...
Güç küresel oldu, siyasetçi yerel kaldý
“Þu anda yaþanmakta olan süreci, demokrasinin krizi olarak görmeliyiz. Ortada bir güven sorunu var; liderlerimiz yalnýz çürümüþ ve yeteneksiz deðil ayný zamanda yapabilen kapasiteden çok uzaktalar. Bir þeyler yapmamýz için siyasete ihtiyacýmýz var, yapýlacaklara o karar verecek, eylem ise güç gerektirir. Fakat ulusal devlette güç ile siyasetin iþbirliði artýk sona erdi. Güç küreselleþti, siyaset ise eskiden olduðu gibi yerel kaldý. Yani gücün küreselleþmesi siyasetin ellerini kesti. Ýnsanlar artýk demokratik sisteme inanmýyorlar, çünkü demokrasilerde siyasetçiler vaatlerini yerine getiremiyor. Ulusal devletlerin demokratik kurumlarý karþýlýklý baðýmlýlýk zeminine göre þekillenmemiþ. Bugün, demokratik kurumlarýn krizini yaþýyoruz.”
Bauman, aslýnda küresel bir sorun olan mülteci sorunuyla Avrupa’nýn baþ etme çabalarýnýn günümüz dünyasý açýsýndan önemli bir örnek oluþturduðunu belirterek þöyle diyor: Mülteciler Avrupa’ya geldi, sorun küresel, ama tüm devletler kendi dar görüþleriyle mukabele etmeye çalýþtýlar…
Küresel oligarþi ‘yapabileni’ sevmiyor
Valls’ýn hedefine koyduðu üç ismin (Hi, Putin, Erdoðan) ortak özelliði, vaatlerinin takipçileri olmalarý ve vatandaþlarýna verdikleri sözlerin, küresel dengeler içinde rafa kalkmasýný önlemeleri… Geleneksel ulusal devlet politikacýsý karakterini sergiliyor, küresel oligarklarýn saldýrýlarý karþýsýnda geri adým atmýyorlar. Trump ise ayný oligarklarýn yan mahallesinden geliyor, neo-liberal/küreselci yaklaþýmlarýn ABD’nin de devlet olma niteliklerini erittiðini, önceliðin Amerikalýlar olduðunu söyleyerek Beyaz Saray’a yürüdü.
Küresel oligarþi sürekli talep ediyor, mýsýr tarlasýna girmiþ bir yaban domuzu gibi tahrip ederek yolunda yürümeyi istiyor, buna, ulusuna karþý verdiði vaatlerin takipçisi, “yapabilme yeteneðine” sahip bir karakter karþý çýktýðýnda ise, ayný oligarþi, bilerek çürüttüðü “demokratik kurumlarýn” arkasýna sýðýnarak yaylým ateþine baþlýyor.
Oysa bilinmesi gereken ana nokta, küresel güçlerin çürüttükleri demokrasiyi kurtarmanýn ana cephesi, “güçlü bir milli cephe oluþturma” ve küresel paranýn gücünün demokratik kurumlarý hýrpalamasýnýn yolunu kapatmaktýr. Bu nedenle, yýllardýr, Türkiye’nin sivillerin yazdýðý bir anayasaya sahip olmasýný “engelletiyorlar.”
Erdoðan’ýn Prof. Dr. Zygmunt Bauman’ý okuma fýrsatý oldu mu, bilmiyorum ama ekonomik darbeye direniþin yolunu ABD Dolarý ile mücadele etmekten geçtiðini sergilemesi, en azýndan güçlü refleks olarak deðerlendirilmeli.
Refleksi tanklara direnen milletine olan güvenden kaynaklanýyor…
Çaðýn kavgasý sýnýfsal deðil, millidir
Ulusal devlet sýnýrlarý içinde yaþayan tüm sýnýflar demokratik kurumlar bünyesinde mücadelelerini sürdürebilirler, normali budur, fakat ya, küresel finans oligarþisi o ulusal devletin demokrasisini yok etme kararlýlýðýný sergiliyorsa?..
Bir gerçeði vurgulamak istiyorum: “Milli irade” þemsiyesi önemli. Uluslarýn var olma savaþý bu kez, kendini göstermeyen ama elindeki güç birikimiyle bireylerin yaþamlarýna meydan okuyan doðrudan uluslarýn bekasýný hedefleyen bir oligarþik yapýlanmaya karþý…
“Üst akýl” kavramýyla dalga geçenlere Prof. Dr. Zygmunt Bauman’ý takip etmelerini tavsiye ederim...