Sanýrým bizde bir hastalýk var, kafamýza göre bir hükümet varsa ve birileri onu eleþtiriyorsa o kiþi asla demokrat olamaz, kimilerine göre hak talep etmek ya da iktidarý eleþtirmek demokratlýk olmuyor.”
Ben demiyorum, Murat Belge diyorlar!
Nasýl güzel, nasýl muhteþem ve dahi ne güzel çarpýtmýþlar, pardon “demiþler” ve yine en þahane þekilde, en üst perdeden nasýl da güzel ayar vermiþler deðil mi?
Murat Belge son zamanlarda bunu sýkça yapmaya baþladý; lafý dolandýrýyor, çarpýtýyor, ayar veriyor, söyletmeye çalýþýyor.
Yok, yok. Alýnganlýk filan gösterdiðim de, üzerime alýndýðým da yok.
Yazdýklarým ortada. Hiçbir gün ne Murat Belge’ye ne de ‘Erdoðanfobik’ yaþýtdaþý arkadaþlarýna “Siz hükümeti eleþtiriyorsunuz o halde demokrat deðilsiniz” gibi bir saçmalýk içerisinde olmadýðým gibi, iktidarý kendine yakýn bulan medyada da bugüne kadar Murat Belge’ye bu satýrlarý yazdýrmaya sebep bir yazý görmedim, okumadým.
Eleþtirin ama adam gibi eleþtirin, küfretmeyin, aþaðýlamayýn diye çok yazdýk.
Muhalif olun ama önce muhalif olmanýn ne demek olduðunu bir öðrenin, muhalif olmak karþýndakini yok saymak, yaptýðý her þeyi görmezden gelmek deðildir diye çok yazdýk.
Ha bir de mert olun, iki yüzlü olmayýn, lafý dolandýrmayýn Ertuðrul Özkökleþmeyin diye yazdýk.
***
Bu ülkede askeri vesayeti bitiren, tek parti döneminin açtýðý yaralarý sarmaya çalýþan ‘bir adamý’ diktatörlükle itham etmenin, itibarsýzlaþtýrmanýn ne demokratlýkla, ne liberallikle baðdaþmayacaðýný söyleyebilirim.
Demem odur ki, demokratým, özgürlükçüyüm demek yetmiyor!
28 Þubat sürecinde, 27 Nisan e-muhtýrasýnda ve en son Gezi Olaylarýnda bir kez daha gördük, maalesef.
Türkiye’nin þu on yýllýk siyasal öyküsü ayný zamanda bir kalbur görevi gördü, her geldiðimiz eþikte ‘baðzý’ demokratlarýmýzý býraka býraka geldik ve en özgürlükçü bildiðimiz, en demokrat bildiðimiz, en vesayetten nefret eder dediðimiz ‘aydýnlarýmýzýn’ meðerse demokratlýklarýnýn birer müsamaha çizgilerinin olduðunu ve aþamayacaklarý eþiklerini gördük.
Bu eþik konusuna nereden mi geldim.
Anlatayým.
Murat Belge’nin ‘Tek derste demokrasi ve diktatörlük’ yazýsý üzerine Murat Belge’yi seven, hatta taparcasýna her sözünü kabul eden arkadaþlarým aradýlar.
Birinci telefon, ikinci telefon...3..4..5...
Bir þey, bir kelime dikkatimi çekti. Hepsi ‘Hasan Cemal tamam, Cengiz Çandar da ama Murat Belge’nin yeri baþkadýr.’
Niye?
‘Murat Belge DAHA demokrattýr!’
Murat Belge ‘daha demokrat’!
Demokrat deðil daha demokrat olmak!
Þu sýralar ben de diðer demokratlarýmýzdan bir adým ‘daha demokrat’ olan Murat Belge’nin yazýlarýný daha bir dikkatli okuyorum.
AK Parti’yi ‘dönem dönem savunmuþ’ olmanýn arkasýna sýðýnarak, kendisine çizdiði ‘meþruluk’ çizgisi içerisinde çok sinsice yazýlar yazýyor.
Bir taraftan Erdoðan’ý diktatörlük çizgisine oturturken, diðer taraftan da kendisini merkez sað parti olarak tanýmlayan AK Parti’yi marjinalleþtirmeye çalýþýyor.
Erdoðan’ýn son dönemlerde tavýr deðiþtirdiðini ve yeni bir kýlýða büründüðünü, o büründüðü yeni kimliðin ise örgüt militanýnýn ya da sokakta, meydanda sert içerikli slogan atan kesimin ihtiyaçlarýna cevap verdiðini anlatýyor.
Belge bolca örnekler vererek ‘anlamaya çalýþýyorum’ yazýlarý yazýyor.
Otoriterlik tutmazsa itibarsýzlaþtýrma vereyim yazýlarý döktürüyor.
Þaþýrýyor muyum? Asla.
2004 yýlýnda (Radikal Eylül) Neþe Düzel’e verdiði röportajý okursanýz ne demek istediðimi anlayacaksýnýz.
Bugün yazdýðý yazýlar nasýl bir ‘aydýn’dan beklenmeyecek derecede tutarsýz ve sýðlýk içindeyse 2004 yýlýndaki verdiði röportaj da ayný tutarsýzlýk ve sýðlýk içerisinde.
Röportajý baþtan sona okuduðunuzda vardýðýnýz sonuç: “AKP varoþun partisidir. Köylüdür. Köylüler deðiþime karþýdýr, düþmandýr. Köylü partiden de otoriter rejimler çýkar. AKP þehirlinin oyunu alamaz. Köylünün kafasý güzel þeylere basmaz. Belki de sandýk kalksa sadece þehirliler oy verse iyi olur.”
Aynen böyle.
Murat Belge, köylü toplumlarýn deðiþime düþman olduðunu söylediði söyleþi de, Kuran’ý da bir köylülük manifestosu olarak sunuyor! Ýyi mi?
Murat Belge’nin heyheyleri Gezi’den sonra gelmemiþ anlayacaðýnýz. Taa o zamanlardan saðdan saðdan gelmiþler hocaya da ancak ‘daha demokrat’ olmasý kendisini 2013’e kadar idare ettirmiþ!